ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
jeux d'enfants
-
tek kelimeyle mukemmel ama mutsuz eden film. aile iliskilerini, ask iliskilerini, herseyi sorgulattı, dusundurdu, biraz da acı cektirdi. ama o iki saati daha iyi nasıl yasardim bilmiyorum. gidilip gorulesi.
yaran diyaloglar
-
- haci senin kardesin nereyi kazanmisti?
- izmir dokuz eylul
- hadi be, vay anasini satayim, artik 4 sene boyunca varya sikisten basini kaldiramaz.
- ..... ( kisa bir sessizlikten sonra)
- pardon senin kardesin kiz miydi, erkek miydi?
26 eylül 2021 direksiyon sınavı rezaleti
-
olmayan rezalettir. rezalet puanı 1/10.
p.s: sinyal mükemmel bir hatadır, sinyal efsanedir
spermin dilde bıraktığı uyuşukluk
-
dişçiler neyle uyuşturuyor zannediyorsunuz... hey yavrum hey...
rehber öğretmene dini hassasiyet soruşturması
-
bağımlılıkla mücadele ve sağlıklı yaşam ile ilgili uzaktan eğitim yoluyla verilen bir seminerde öğrencinin, peygamber efendimiz gün içinde 2 saat uyurmuş demesi üzerine rehber öğretmenin 'günün koşulları gereği olduğunu, günümüzde çocukların 22.00-08.00 saatleri arasında uyku düzenini sağlaması gerektiği' şeklinde cevaplaması üzerine durumu babasına (imam hatip lisesi müdürü) iletmesi ve babasının da 'çocuğun peygamber sevgisi ve dini hassasiyetleri üzerinden travma yaşaması' şeklinde şikayeti üzerinden milli eğitim'in başlattığı soruşturma.
(bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/…a-baslatildi-1828507) haberin metni bu şekilde.
eğer ki durum burada anlatıldığı gibiyse gerçekten ülkenin içinde bulunduğu durumun gittikçe çok daha vahim bir yere doğru gittiğinin resmidir. demek ki bilimsel konuşmak suç. söyleyin de bilelim.
entel ama çirkin kız vs düz ama taş kız
-
hem çirkin, hem düz kız olarak muaf olduğum karşılaşma.
medya taksim'le ilgili kışkırtıcı yayın yapıyor
-
yavşak türk medyası eğer gizli gizli yayınlıyor da benden saklıyorsa çok ayıp ediyor.
inşallah o sarayın içinde çocukları ile yanar
-
bir mazlum'un bedduasıdır.
hz. muhammed, muaz r.a.'yı yemen'e vali olarak gönderirken şöyle der: "mazlumun bedduasından sakın. çünkü onunla allah arasında bir perde yoktur." buhari, zekat 41.
daha da diyeceğim yoktur.
edit: kaynak eklendi. hatırlatma ve ekleme için hacipsilo'ya teşekkürler.
fotosentez yapacağı beklentisiyle bitki izlemek
-
bilimsel merak, gözlemcilik, araştırma ruhu ve gerizekalılığın ilginç bir bileşimi sayılabilecek eylem. bitkilerin gündüzleri karbondioksit alıp, oksijen vermesi; geceleri oksijen alıp karbondioksit vermesi şeklinde son derece güdik bir şekilde körpe zihinlere sokulmuş olan bu tabiat atraksiyonu bana hep ilginç gelmiştir. fotosentez konusunu öğrendiğim o andan itibaren oturma odasındaki aşk merdivenini takibe aldım. bitkinin gündüzleri verdiği oksijeni görebilecekmişim, o ana tanık olabilecekmişim gibi gelirdi hep. kimi zaman "aha oksijeni verdi herhalde" diyerek içime boş boş hava çekerdim. o zaman ebru şallı'nın tv8'deki pilates dersleri yoktu ama fotosentez esnasında ebru şallı'nın şimdi çıkardığı gibi "vüüüüüühhhhh ev-veet kaburgalar harika vüüüüüühhh ev-veet sırtımız börek gibi" lafları eşliğinde, sanki böyle vüüüüüüh vüüüüh diye bir oksijen verme sesi duyar gibi olurdum. oksijen veriyor muydu bilmiyorum gerçi. oksijen verdi verecek diye aşk merdivenini izlerken uyurdum bazen. akşama doğruysa büyük bir korku içinde uyanırdım. zira akşamları karbondioksit verip beni öldürebilirdi aşk merdiveni.
öğrendiğim her konuyu annemle babamla paylaşma alışkanlığımın bir sonucu olarak geceleri aşk merdiveni ile aynı ortamda bulunmamamız gerektiğini anlattım onlara. karbondioksit veren aşk merdiveni sağlığımıza zarar verebilirdi çünkü. babam, annem, küçük kardeşim ve babannem beni gülümseyerek dinlerlerdi. bana hiç inanmadılar... bir sabah uyandığımda oturma odasında cansız bedenlerini gördüm. ahahaha yok lan şaka... allah etmesin töbe estağfurullah... babannem oturma odasında aşk merdiveninin gölgesinde yatmasına rağmen maşallah 94 yaşına kadar yaşadı. arkadaşlarıyla konken oynarken çıkan kavgada vurulmasaydı belki de hala yaşardı...aslında yaşlı-masum-sevimli demeyeceksin, kızgınlıkları çok fena oluyor nenelerimizin dedelerimizin. ölenlere rahmet, yaşayanlara sıhhat dilerken bu entryimi de milli eğitim bakanlığına seslenerek bitirmek istiyorum: yıllar yılı yanlış anlatmışsınız fotosentezi, bitki gece karbondioksiti verdi verecek diye çocukluğumun en güzel günlerini acıyla, gerilimle geçirdim. olmadı milli eğitim bakanlığı, yanlış yaptın, seni şimdi kınamaya başlasam ömrüm yetmez.... yazık.