hesabın var mı? giriş yap

  • ne zaman bir yasak, baskı bir şey gelse kullanılan savunma cümlesi. mesela beyoğlu'nda masalar kalkar "yurtdışında böyle", alkol yasaklanır "abd'de böyle", sigara yasaklanır "avrupa'da da aynen böyle".

    buradaki mantıksal sıçış şu önkabulde:

    "türkiye ile medeni devletler arasındaki uçurum bundan daha öncelikli tüm konular açısından kapandı ve sıra buna geldi".

    durum bu olsa kimsenin yasaklar umrunda olmaz. olmayacak. zira ben bileceğim ki bu yasakta bir yanlış varsa benim okuduğum, takip ettiğim gazeteci hapse girmeyip hükümete benim için çıkışabilecek. o gazetecinin uyandırdığı halk gidip gaz yemeden taksim'de yürüyebilecek. o taksim'de yürüyeni gören devlet kendi halkına fırça atmak yerine geri adım atacak, hatasını düzeltecek.

    ama eğitimde sondan ikinci, basın özgürlüğünde 154., insan haklarında sonuncu, aklına ne kadar temel hak ve değer gelirse onun listesinde sonlarda olup sonra kendi tabanını yalama operasyonunu "yurtdışında da böyle" diyerek savunmaya kalkmak... nasıl desem... bari ışığı söndürselerdi.

  • site ismi bile gelinin kafa yapısını ele veriyor. yani sadece seherin düğün var. eşi olacak adamın düğünü yok. yani ata denilen eleman sadece küççük prensesimizin düğün sponsoru. onun için site adında anılmasına gerek yok. çünkü seher evleniyor. seher ulan işte.. gelin evlensin yeter, gerisi teferruat zaten.

  • 2006’da bizimkileri de böyle dövmüşlerdi. arap, türk fark etmiyor yani kazaklar için. boş yere içinize su serpilmesin.

    edit: 2004 değil 2006’da olmuş. düzelten arkadaşlara teşekkürler.

  • hayatta kalmak için bir orduya ihtiyaç olmadığının kanıtı olan bir devlet. bugünkü bolivya havzasında yer almıştır. 500-900 yılları arasında hüküm sürmüştür.

    güçlü yönleri: tarıma elverişli coğrafya, geliştirdikleri inşaat teknikleri, çiftçilikte uzman olmaları
    zayıf yönleri: yazmayı bilmiyor olmaları, tarım arazilrinin aşırı kullanımı, orduya sahip olmayışları
    şaşırtıcı gerçek: tiwanaku şehirleri o kadar büyüktü ki inkalar onları keşfettiğinde tanrılan tarafından yapıldığına inandırlar.

    peru'dan çıkan en tanınmış uygarlık, baskın kültürleriyle yaklaşık 1200'den 1532'deki ispanyol fethine kadar hüküm süren inkalardı. ancak inkalardan önce şili ve peru'ya tiwanaku kabileleri hakimdi. and dağları'nın üst kısımlarına yerleşmiş farklı etnik gruplardan oluşan bir toplum olan tiwanakular, bugün hala ayakta duran birçok olağanüstü anıt inşa etti. bunların en ünlüleri, önce tapınak sonra da gözlemevi olarak kullanılmış olan kalasasaya tapınağı ve akapana'nın basamaklı piramidi. bu etkileyici yapıların yanı sıra, tiwanaku'da bir yeraltı kanalizasyon sistemi ve taş döşenmiş sokaklar vardı. şehirlerini ise karelere bölünmüş bir ızgara sistmeinde planlamışlardı.

    dünyanın en eski şehirlerinden biri olduğuna inanılan ve tiwanaku olarak da bilinen başkentlerinde 10.000'den fazla insan yaşıyordu. bol yağış alan titicaca havzası, bereketli toprakları ve tiwanaku halkına sunduğu bol besin çeşitliliğiyle elverişli bir yaşam alanıydı. tiwanakular zamanla tarımda uzmanlaşmaya başladı. topraktan daha fazla verim almayı ve suyu etkili kullanmayı sağlayan "yükseltilmiş tarla" tarımını keşfettiler. bu yöntem, kendilerinden sonra da kullanılacak dahiyane bir buluştu. başkentinde 50.000'den fazla tarım alanı bulunan bu toplum güney amerika'ya yayılarak 8. yüzyılda gücünün zirvesine ulaştı. ne var ki 9. yüzyılda gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. kimse tiwanaku'nun ortadan kaybolma nedenini tam olarak bilmiyor. genel kanıya göre, benzer bir kültür olan warilerle birlikte, ekinleri harap eden ve kitlesel açlığa neden olan dramatik bir iklim değişikliği sonucunda yok oldular yazıyı kullanmadıkları ve ispanyol fatihlerle hiçbir zaman savaşa girmedikleri için tiwanakular gerçek anlamda unutulmuş bir uygarlıktır.

  • eminönü çantacılardayım. girdim bir dükkana. bir çantanın fiyatını sordum. bu esnaf insanı 200 küsür bir fiyat söyledi. bende "ya bu internette 80 tl satılıyor" dedim ve gösteri başladı.
    "bi dakika o zaman abi" diyerek hesap makinesini kaptı yalandan bi kaç tuş, sonrasında "saalii abii bunların potu neydi" gibi saçma sapan bir cümle ile kafasındaki denklemde boş bilinmeyeni de doldurdu. ve tekrar hesaplama yaptı. sonra hesap makinesini bana döndürdü ve yazanı gösterip "en son bu olur" dedi. gösterdiğide inanmazsın 80 tl :)

    200 küsürden 80'e hangi hesaplarla geldi, saliabi o ara hangi sihirli sözcüğü söyledi çözemedim :) içimde keşke 40 tl falan deseydim üzüntüsüyle aldım çantayı çıktım.

  • bugün itibarıyla altyapı çalışmalarının hızla başlayacağı güzide ilçemizdir.

    ve ankara’mızın tüm ilçeleri gibi tarihiyle ve insanıyla eşsiz bir yer olan polatlı ilçemize müjdemiz olsun.

    polatlı’mızın senelerdir kangren haline dönüşen acil altyapı yatırımları için yaptığımız kredi talebi belediye meclisi’mizde oybirliği ile kabul edildi.

    polatlılı hemşehrilerimin sağlığı ve huzuru adına verdiğimiz ısrarlı mücadelenin nihayete ermesinden büyük bir mutluluk duyuyorum.

    altyapı yatırımları için gerekli ihalemizi ise polatlı’da yapacağız.

    başkentimizin tüm noktalarına sağlıklı bir altyapı ağı kazandırmak istiyoruz. ankara halkı bu şehri bizlere emanet etti. halkımızın bizlere verdiği yetkiyi toplum yararına kullanmak ve bu uğurda mücadele etmek boynumuzun borcudur.

    halkımızın sağlığı ve güvenliği daima önceliğimiz olmaya devam edecek.

  • evliliği bırak daha doğru dürüst ilişkisi olmamış adamların verdikleri normal detaylardır.

    kokudan bahseden arkadaşım, sevgilinin teninin kokusunu sevmiyorsan neden evlenesin ki? veya regl olmasından tiksiniyorsan neden bir kadınla birliktesin? kadın'ın tanımında regl var, git o zaman erkeklerle birlikte ol. biriniz tuvaletteyken diğeri banyoya girmek zorunda da değil, rahatsız oluyorsa böyle şeylerden sırasını bekleyebilir. ayrıca sevgilisinin kendisinin yanında gaz çıkarmasını yakınlık göstergesi olarak görüp mutlu olan insanlar da var. çünkü iş sevgide bitiyor arkadaşlar. eğer seviyorsanız üstünüze kussa bile tiksinmeniz mümkün değil.

  • adam burada sayfalarca yazılanları beş kelime ile özetlemiş,
    bizim türkler mıç mıç kadını erkeği kene gibiler.