ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sigara satışından sgk payı alınması
-
aynı mantığa göre ıspanak, portakal filan alındığında primden düşülmesini gerektiren olay. sağlıklı yaşayacaksam niye boşuna prim ödeyeyim ki?
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
çoraplı ayaklarla girilen tuvalette ıslak bir terlik giydiğinin fark edildiği an ve hemen akabinde çorapta hissedilen ıslaklık hissi. o an insan hayattan soğur, bütün enrjisini yitirir. çarşısının kitlendiğini duyan askerden, en sevdiği yemek takımının tabağının kırıldığını gören anneden bile daha mutsuzdur, hüzünlüdür o an...
bir zamanlar anadolu'da
-
değil türkiye, dünya sinema tarihinin en iyi filmlerinden birisi.
edit: ironi mironi değil, düz hakikat.
oğlun nerede okuyor denince ittü diyen ezik anne
-
insanları konuşmaları yada şekliyle değerlendirip ezik diyen ezik insanın açtığı ezik başlıktır bu başlık.
aydın lgbt+ dayanışma platformunun ifşası
-
1-kayıt esnasında mavi kimlikleri ile kayıt olduklarına göre erkeklerdir.
2-kadınlar rahatsız oluyorsa haklıdırlar.
3-emimim arkadaşlarınız da çirkef çirkef bağırmışlardır ama burada onları yazmamışsınızdır yoksa adam ne diye herkesin içinde bağırarak "siz erkeksiniz" desin.
4-baya baya erkek olarak şark kurnazlığı yapmaya çalışmışsınız.
ifşa falan değildir. spor salonu sonuna kadar haklıdır.
18 haziran 2019 imamoğlu trt canlı yayını
-
imamoğlu: bana çay getirdi diye adamı sultanbeyli'ye sürdüler.
sunucu: niye sultanbeyli kötü bir yer mi?
imamoğlu: adam başakşehir'de oturuyor.
sunucu: -404 fatal error-
vitalizm
-
organik ve inorganik bileşiklerin tanım farkından ortaya çıkmış yanlış bir inançtır. organik bileşiklerle inorganik bileşiklerin farklılıkları, 18. yüzyılda ortaya konmaya başlanmıştır. bu zamanlarda organik ve inorganik bileşikler şu şekilde tanımlanıyordu:
organik bileşik: canlı organizmalardan elde edilen bileşikler.
inorganik bileşik: canlı olmayan kaynaklardan elde edilen bileşikler.
işte o yüzyılda tanımdaki bu farklılık, "vitalizm" denilen bir inancı doğurmuştur. buna göre bir organik bileşiğin oluşması için mutlaka yaşam gücü gereklidir. vitalizm inancına göre, yani organik bir bileşiğin sentezlenmesi, mutlaka canlı bir varlıkta meydana gelir. o zamanlarda hiçbir bilim insanı, laboratuvar ortamında bir cam balonda organik bir bileşiğin oluşturulamayacağına inanıyordu.
ancak friedrich wöhler, 1828'de bir organik bileşik olan ürenin (idrarda bulunur) inorganik bir bileşik olan amonyum siyanatın sulu çözeltisinin buharlaştırılmasıyla elde edileceğini göstererek, vitalizm inancına büyük darbe indirdi. daha sonra organik kimya biliminin daha da ilerlemesi ile bu inanç, yok olmaya başladı.
https://i.hizliresim.com/eooplz.jpg
bilimde vitalizm sona ermesine rağmen, günümüzde organik kelimesi kelime anlamıyla yaşayan organizmalardan elde edilen manasında kullanılmaktadır. dilimizde bugünlerde pelesenk olan "organik besin" kelimesi de yapay gübre ve böcek ilacı kullanılmadan yetiştirilen ürün manasında kullanılmaktadır.
https://i.hizliresim.com/p77bbo.png
buna rağmen, örneğin saf doğal c vitamininin, yapay c vitamininden daha iyi olduğunu söyleyemeyiz. çünkü iki molekülde yapısal olarak birbirinin aynısıdır.
kaynak: https://archive.org/…ls/solomonorganicchem/page/n41
terk edilmek için yapılacaklar
-
sevin, ozleyin, soyleyin. gider.
denendi.
öğretmen öğrenci diyalogları
-
(biyoloji dersinde menstruasyon konusu islenmektedir. baymistir igrenctir ders. sira alti cilgin sakalasmalar sirasinda abartilir olay bacaga igne batirilir.)
- ahhh ananin ami.
(sinifta yankilanmistir ses, hoca doner noluyo evladim diye sorar)
- eoo, hocam dersle ilgili konusuyoduk ehi.
başörtülü olduğum için üzerime işendi
-
çok iyi anladığım mağduriyet.
direnişçiler benim de bir arkadaşımın kaynının amcasının dayısına osurmuşlar.
zor okunan kitaplar
-
(bkz: ilyada)
savaş sırasında birinin çıkıp "vay efendim sen benim kim olduğumu biliyonmu da karşıma çıkıp benimle savaşıyorsun" diyerek 20 sayfa soyunu sopunu anlattığından; ve o anlatanın karşısındaki kişi de " sende beni bi tanı da sonra sorun çıkmasın" diye 20 sayfa daha insan zihnini ziyan ettiğinden* homerosun ilyadası zor bir kitaptır ama gothenin faust'u gibisini görmedim. *