ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kerimcan durmaz
-
kerimcan durmaz'ın ayda 5 bin tl kazandığını düşünen sözlük yazarlarını göstermiştir.
kaybolduğunu düşünen erkeğin teybin sesini kısması
-
erkeklerin multitasking kabızlığının sonucudur. işlemci yükünü azaltmak istemiştir.
(bkz: çıkar şu üstündekileri ne dediğin anlaşılmıyor)
ispanya'da tuvaletlerde su ve kağıt olmaması
-
bir bıkmadınız avrupalının tuvalet temizliğini tartışmaktan. avrupalının bilimini sanatını tartışsana birader. rönesansı nasıl kaçırdım diye merak etmiyor ispanyol kıçını nasıl siliyor diye merak ediyor.
yol ayrımına 10m kala 30km'lik muhabbet açan tip
-
ölçüsüz ve izansız. sıkıcı. bıyıklıysa çok daha sıkıcı. aynı konuyu bir bıyıklıyla tartış bir de bıyıksızla, bıyıklı olan daha çok sıkıyor.
yürüye yürüye geldiğimiz ve ayrı yollara gideceğimiz belliyken, o yol ayrımına on metre kalmışken "türkiye'nin üzerinde büyük oyunlar dönüyor" diyemezsin densiz gibi.
nereden baksan 3 km.si var bu iddianın. ben karşı iddialarımı sunacağım, sen o zavallı beyninle karşı itirazlar getireceksin böyle böyle... nereden baksan aynı hatta ait dokuz ila on dolmuş yanımızdan geçmiş gitmiş olacak.
"evet abi ya. dönüyor bazı oyunlar" diyerek bitirebilir miyim bu mevzuyu? ya da "yok ya dönmüyordur oyun moyun. hadi görüşürüz hocam" diyerek ben orada ayrılabilir miyim? ağır siyasî geyik yapacağız ve on metre sonra herkes kendi yoluna gidecek. gidemez. ben geriye kalan yolumu tartışa tartışa giderim akli melekeler açısından problemli bir insan profili çizerek.
daha da beter olan o ayrımda ayakta dikilip lafın sözün bitmesi için bekletiyorsun insanı. yapmayın bunu. gerekirse yolu uzat ama 10m için 8m'lik konu aç, kalan 2m'de de vedalaşma ritüeline vakit kalsın.
edit: umut sarıkaya'nın karikatürü var imiş bu konuda (ki olmasa şaşardım zaten) peki umut sarıkaya benden önce bunu nasıl akıl etti !!!?!!? biz bunları tartıştık zamanında buralarda #35011952
19 ekim 2021 taksi plakası sahibinin şoför olması
-
bülent ersoy'un taksi süreceği günleri de görecekmiş istanbul dediğim güzel haber.
yarın akp genel başkanı bir khk ile yasayı değiştirir, malum bir çok milletvekili şoför koltuğuna geçerse mecliste el kaldıran kimse kalmaz.
nejat işler'in sesi
-
nejat işler'in gırtlağında bulunan ses tellerinin akciğerlerinde bulunan hava ile titreşmesiyle oluşandır. aynı işlem bende de gerçekleşiyor ama hayat işte. onun sesi hüzne davet ediyor benim sesim gece 10-11 halı saha maçına.
pandemide biriyle tanışmanın imkansızlaşması
-
ya benim birader tanidigim en sansli insan bu konuda. pandemiden hemen once bosandilar, gitti kendine bir apartman dairesi buldu. sonra pandemi tanrilari karsi komsu olarak ona yeni bosanmis tek cocuklu bir hanim getirdi. yeni bosanmis tek cocuklu hanim ile yeni bosanmis tek cocuklu 'agabi'm pandemi surecinde sevgili oldular. cocuklari birlikte oynamaya basladi falan, dordu birden gezip duruyorlar. yakinda birlikte yasamaya baslayacaklar. adam pandemi ortaminda yeni aile kurdu kendine ya, oglum millet anasini babasini goremedi bir yildir lan. sitcom tadinda bir hayat. pek mesutlar tanrilar nazardan saklasin. haybeden bir tane daha yegen sahibi olduk biz de iyi mi?
edit: ne kadar çok güzel mesaj geldi bu entry ile ilgili, umut veren anekdotlara ihtiyaç varmış herhalde :) bir yandan mutlu çift adına tebrikleri kabul ediyor, teşekkürler ediyorum, bir yandan dilerim ki hayat bazen de böyle kucağınıza ihtiyacınız olan şeyleri bırakır diyorum. sevgi doldum, yumuş yumuş oldum.
edit 2: geri zekalı olduğum için ben bunu önceki gece yazdım sanıyordum, meğer gece nöbetine kalmış debeye girmiş, şimdi anladım. ben de diyorum nereden görüyor insanlar da bir sürü mesaj atıyor. böylece farkında olmadan da debe editi yapmışım, insan kınadığını yaşıyormuş hakikaten. entryi de böylece çift editle bok ettikten sonra dağılabiliriz bence.
2023 sonu editi: bu yaz evleniyorlar. yeni yeğenim pek tatlı nazar değmesin, yengem de bal gibi, bir nazar değmesininizi alırım
alişan'ın 3 yaşındaki oğlunun masaj fotoğrafı
-
görgüsüzlüğün ve cehaletin fotoğrafı olmakla beraber, böyle bir toplumun hak ettiği ünlümsüdür.
tayyip erdoğan'ın mahkemede söyleyeceği son söz
-
"yol yaptık!"
ana haber bülteni klişeleri
-
"türkiye onu bu görüntülerle tanıdı"
birgün'ün hırsız manşetine dava açılması
afyonkarahisar'da alkol yasağı
-
alkolün yasaklandığı ilin adının afyon olması ne kadar da ironik.
35 yaşına kadar baba olamamış erkek
-
benim.
evet, 35ime kadar olamadım, istedim de olamadım.
30umda evlendim, 33ümde eşim ilk hamileliğinde düşük yaptı, sebebi tetrapiloidi idi. kendi derdimi bıraktım, eşime destek olmaya çalıştım, kayıp onun için daha dramatikti çünkü, ve o iyiyse ben iyiydim.
34ümde eşim ikinci kez hamile kaldı, yine düşük yaptı. bu sefer de sebebi turner sendromu idi. eşim bu kez daha da derinlere düşüyor, bense onu yukarı çekmek için daha da güçlü asılıyordum. kendi derdime dert bile diyemiyordum.
35imde üçüncü kez hamile kaldığında, 6ncı hafta ile 14üncü hafta arası her hafta doktora gitmek zorunda hissettik kendimizi ve gittik. aman bebeğimize bişey olmasın korkusuyla 2 ay geçirdik. ve orada anladım ben bu işin psikopatlık olduğunu. haftalık gitsen günlük, günlük gitsen saatlik, her dakika bilmek ister insan bebeğinin durumunu, e sürekli karnında ultrason probuyla da gezemez ya insan.. deli işi resmen.
derken 14üncü hafta tam rahatladık diyorduk ki, bir gece ansızın eşimin kanaması oldu, derhal doktoru aradık, durumu söyledik, hocam gitti mi yine diyemedik. hoca sabaha kadar tekrarlarsa direkt arayın, değilse sabah hastanede bakalım dedi. sabahı zor ettik, uyuyamadık.
sabah gittiğimizde kontroller sonrasında previa olduğunu öğrendik.
10 hafta eşim yemek ve tuvalet dışında hiç kalkmadan yattı. bu sürede elimden ne geliyorsa yaptım eşim ve doğmamış çocuğum için. şükür onu da atlattık.
en nihayetinde oğlumu aldım kucağıma 35imde.
daha önce baba olamadım. olmak istedim, ama olamadım.
sözün özü, hayatın kendi planı var, sizin ne istediğinizin ya da ne zaman istediğinizin gram önemi yok. olacak olan, zamanı geldiğinde oluyor, ne 1 gün önce, ne 1 nefes sonra.
o yüzden, olamamak üzerinden eksiklik ya da güçsüzlük çıkarımı yapmaya kalkan varsa, kendi eksikliklerini kapatmak için başka argümanlara yönelebilir. zira hayatın planı gün gelir kendisini de sınar, belli olmaz o işler.
viski
-
üç ülkede farklı yöntemlerle üretildiği için scotch whisky, irish whiskey ve bourbon diye üçe ayrılan alkollü içecek.
- bourbon, abd' de üretilir ve bir kez damıtılır (bkz: distilasyon). (bkz: jack daniels)
(bkz: jim beam)
- scotch, iki kere distille edilir. ayrıca yapımında kullanılan tahıllar, damıtılmadan önce açık ateşte kurutulur ve ateşin dumanı tahıllara siner. bu yüzden, scotchda bir yanık kokusu hissedilir. (tabii ben burda harbi malt viskiden bahsediyorum). (bkz: macallan)
(bkz: laphroaig) (bkz: talisker) (bkz: glenmorangie)
- irish whiskey, üç kere damıtılır. tahılları da sac üzerine kurutulduğu için, ateşin dumanı sinmez ve scotch'da olduğu gibi yanık kokusu hissedilmez. (bkz: jameson) (bkz: bushmills)