hesabın var mı? giriş yap

  • kayserili dede artık ölüm döşeğindedir, tüm ailesi yanındadır ve olay gelişir;

    + oğlum burda mı?
    - burdayım baba.
    + karım burda mı?
    - burdayım hayatım.
    + torunum burda mı?
    - burdayım dede.
    + hepiniz burdasınız, dükkana kim bakıyo lan !?!?

  • hepimizin hissettiği bir gerçek vardır. başkalarının hep bizden daha çok arkadaşı olur. kendinize kızarsınız bunun için. sorgularsınız falan. huysuz muyum lan ben. ukala mıyım. neden diğerlerinden daha az popülerim acaba vs. meğer kazın ayağı öyle değilmiş. bunun bilimsel bir açıklaması varmış. karşınızda:

    (bkz: friendship paradox) türkçe namıyla (bkz: arkadaşlık paradoksu)

    bu paradoks ilk kez 1991 yılında scott l. feld adında bir sosyolog tarafından ortaya atılmış. bu eleman önce birçok insanın, arkadaşlarına kıyasla ortalamada daha az arkadaşı olduğunu tespit etmiş. bunun basit açıklaması şu şekilde. çok fazla arkadaşı olan insanların sizin de arkadaşınız olma ihtimali doğal olarak daha fazla. ve bu terbiyesiz sosyal kişiler sizin de katkınızla arkadaş sayısı ortalamasını bir hayli yükseltiyorlar. bu sebeple arkadaşlarınız da ortalamada sizden daha fazla arkadaşa sahip olmuş oluyor. şurada videolu bir açıklaması var:

    https://www.youtube.com/watch?v=httlvvufays

    şurada da matematiksel hesapları:

    https://en.wikipedia.org/wiki/friendship_paradox

  • bambaşka bir ağırlığı, bir karizması vardır bu hattın otobüslerinin. taksim'de bahçeşehir ve beylikdüzü otobüslerinin yanaştığı merdivenlerde 76-e uzaktan görününce bir hareketlenme olur, heyecan gözlenir. ama asla hızlıca durağa yanaşıp durmaz; ağır ağır yaklaşıp ya ilerde ya geride durur.. ve üst katta yer kapmak isteyen güruhu arkasından koşturur. sabah 10-11 arası 40 dakika gibi bir sürede dağdan şehre ulaşımı sağlayabilmektedir

  • neden erkek atacak ki illa?

    yeri gelir atar. atmaz demiyorum ama adamın ağzına sıçıyosunuz sonra.

    neden insanlar ilgilerini saklıyor zaten bunu da anlamış değilim?

    herkes açık açık konuşsa bunların hiç biri olmayacak.

    hoşlanan hoşlandığını söylesin. ilgi duymayanda boşuna oyalamasın.

    edit: hoşlanılan erkeğin diye okumuşum ama buna da uydu yazdıklarım.

    özet olarak: ağzımıza sıçıyosunuz sonra.

  • istanbul'da daha çok var böyle tarihi imajı çizilerek çökülmüş ve kimler tarafından ne şekilde işletildiği belli olmayan yerler

    özellikle istanbul'un turistik yerleri bu tiplerden temizlenmeli, daha profesyonel modern ve turizme yönelik yöntemlerle işletilmeli

  • islamcıların bitmeyen eziklikleriyle hala fethetmeye çalıştıkları bizans kilisesi. şimdi müze.

  • fetö'den daha az tehlikeli ve daha çok kripto oldukları için bu gruplarla mücadeleyi emniyet değil sosyal medya ve müge anlı yapıyor. sonra da muasır medeniyet, sonra da ahlaklı nesil.

  • isim benzerliğinden dolayı içlerinde amca oğlumu gördüğüm liste. bir an için "neden olmasın?" diyerek ümitlendim ve amca oğlumun çok zengin olduğunu, vergi kaçırıp kara para akladığını, göze batmamak için de mütevazi hayat sürdüğünü düşündüm. hemen telefona sarıldım:

    + abi nerdesin?
    - bim'deyim.

    fakirlik hayal gücünü bile kısıtlıyor.

    debe editi: amca oğlu, bim'in kapalı olduğu bir vakitte bim'de olduğunu söyleyerek şüpheleri iyice artırdı. geçen hafta arka camı olmayan fiat doblo satın almasına anlam verememiştim zaten. çok kurnaz bu amca oğlu. dikkat dağıtmak için facebook'ta "tofaşk, israil'i boykot et" tarzında paylaşım yapıyor. du bakalım her şey ortaya çıkacak.