ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk hava yolları'nın 40000 lirama çökmesi
-
özet: yazar gidiş-dönüş olarak aldığı biletin dönüş yolculuğuna 9000 tl ekstra para ödeyerek iade edilebilir opsiyonu ekletmiş.
iade etmek istediğinde de gidiş-donüş biletlerin gidiş kısmı iade edilebilir olmadığı gerekçesiyle yazarın 40 bin lirasına bildiğin çökmüş.
hatta üstüne, bilet alınırken dönüşe iade edilebilir opsiyonu ekletirken "gidişe ekletmediginiz için olmaz" diye hiçbir ibare çıkmamış ve 9000 tl bildiğin cukkalanmış.
bu rezalet değil. bu bambaşka bir seviye.
modern love
-
dizinin ilk üç bölümünü bu gece izledim. uzun zamandır aradığım bir şeymiş... dizi insanı bu soğuk günlerde sarıp sarmalıyor, içine çekiyor. kendiyle ilgili de düşünmeye sevk ediyor. isminden dolayı içi boş romantik komedi sanılmasın; sağlam tespitleri olan, bize bizi anlatan bir yapım olmuş. üstteki yazar dizinin insanın kendisiyle barışması ve sevmesi üzerine olduğunu söylemiş, bu görüşe ben de katılıyorum. ve sadece aşk teması üzerinde durmayıp farklı türlerdeki sevgilere yer vermesi de beni etkiledi. böyle güzel devam edeceğini umuyorum. sıcacık hikayelere ortak olmak için bile izlenebilir.
yaran olaylar
-
muş'ta mecburi hizmet yaptığımız yıllar. muş'un yerli halkı, hakikaten değişik geliyordu, özellikle başlarda..şehrin zaten bir tane büyük caddesi var, o yolun ortasında(tam ortası), çalışır halde araba bırakıp, kaldırımda bir tabureye oturup çay içen insanı sadece orada gördüm mesela..
neyse efendim, muş nasıl bir yer sorusuna da cevap olacak yaran olayımız şöyle..
bir arkadaş bu meşhur caddede araçla seyrederken yolun ortasında bir yaşlı amcanın durduğunu görüp, amcanın geçmesini beklemeye başlar. amca elindeki bir şeyi yolun tam ortasında inceler..bir dakika geçer, yok..iki dakika, yok.. korna çalar, yok..
sonunda arkadaş sinirlenir, çıkıp 'dayı ne yapıyorsun yolun ortasında, çekilsene!' diye bağırır.
amca bütün sükunetiyle döner ve şöyle der: farzet ki odunum, etrafımdan dolaş!
ankara garı'na bomba nasıl geldi biliyorsun açıkla
-
ne laga luga yapıyorsun hocam? samimiysen çık bildiğini anlat sonra da davutoğlu'na söylediklerim yalan mı? diye sor. bu siyasiler hep böyle.
kılıçdaroğlu'na oy yok ikinci turda da yok
-
(bkz: aptal troll)
ekonomik krizden etkilenmeyecek sektör
-
din isleri. millet acliktan ölse de ne is yaptiklari belli olmayan o imamlar, hocalar kazanmaya devam edecekler.
(bkz: diyanetin 6 ayda 4 milyarlık bütçeyi bitirmesi)
yüzsüz yaratiklar.
deniz baykal'ın istifa etmesi
-
messi'yi gören nesil, deniz baykal'ın istifasını da görmüştür. resmen gıpta ile bakılacak bir nesiliz.
pokemon go
-
az önce annemle aramda şu diyalogun geçmesine sebep olmuş augmented reality temalı oyun;
- ben pazara gidicem
- iyi git
- sen gelmicek misin?pokemon yakalarsın
- benim topum yok anne
- top da toplarız gel sen
pokemon kariyerimin ailem tarafından desteklenmesi sevindirici. (not: yaş 26)
ithal ikameci sanayileşme
-
50’lerin sonundan 70’lerin sonuna kadar türkiye'de uygulamaya konulan ekonomi modelidir. bu modele göre yerli sanayinin gelişmesinin öncelik olduğunu görüyoruz. o uzun 60’lar dediğimiz dönem hem dünyada hem de türkiye’de kalkınma kavramının ve sol fikirlerin öne çıktığı bir dönemdir. türkiye’de buna paralel olarak devlet planlama teşkilatı kurulmuş ve devlet hazırlanan 5 yıllık kalkınma planlarıyla demokrat parti dönemine göre ekonomide daha aktif bir role soyunmuştur. 65’te ap’nin başa gelmesiyle bu süreç devletin daha yönlendirici ve teşvik edici pozisyona geçmesine doğru evrilmiştir. günümüz avrupa birliğinin temeli olan avrupa ekonomik topluluğuyla bağlar geliştirilirken yerli sanayinin kurulup korunması için bazı politikalar uygulanıyor. gümrük vergilerinin arttırılması ve ithalat kotaları gibi yöntemlerle ithalat dezavantajlı hale getirilirken yerli sanayici kur politikaları (kurun devalüe edilmesi, ihracatçıya ucuz kurdan döviz sağlanması vs.) ve teşviklerle destekleniyor. bu politikalar kimya ve demir -çelik sektörü gibi ağır sanayinin kurulup geliştirilmesinde işe yararken çoğu alanda sadece montaj ve ambalaj sanayisini geliştirmiştir. ve bu durum kimi kesimlerce eleştirilmiştir.
fenerbahçe'nin gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu
-
isim olarak tartışmasız roberto carlostur ki oyun olarak alex'tir, istatistik olarak da alex'tir, fenerbahçe'ye bağlılığa göre alex kusura bakmasın ama lefter'dir. fenerbahçeli olmamı sağladığı için okocha'nın bende yeri de ayrıdır. ayrıca kaçıp giden orteganın da amk
exxen
-
(bkz: sixxen izlemem)
girdiği iddia sonucu felç geçiren çocuk
-
bazı aşağılık şahsiyetler doğal seleksiyon yazıyor hala. umarım sizin çocuklarınız ileride "doğal seleksiyona" uğramazlar. keza onlar çocuk. adı üstünde.