ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kanıtlarım var bilgisayar oyununun içindeyiz
-
oyundaysak ver ordan 1 milyon dolar bana, ben de oynayayım azıcık.
debe edit: akdeniz üniversitesi hastanesi kemik iliği nakli servisinde yatan çocuk hasta için acil 0 rh + trombosite ihtiyaç varmış. verebilecek olanların `@cloudy and kinky` ile iletişime geçmesini rica ediyoruz.
inanılmaz tatlı bass'ları olan şarkı
-
iyi müzik için harika bir korelasyon.
bas yürüyüşleri keyif veren bir şarkının kötü olma ihtimali çok düşüyor (bu arada "tatlı" dediğiniz için sert şarkıları es geçiyorum yoksa muhteşem baslı metal ve rock'lar mevcut).
mesela:
- sonate pacifique - l'imperatice
- jamiroquai - tallulah
- hooverphonic - mad about you (live)
- gerçi bunun bas yürüyüşleri muse - feeling good'a da benziyor (tüm feeling good -nina simone, michael buble hepsinde baslar iyidir)
- hatta ne kadar stevie wonder - pastime paradise şaheserinde basları çok baskın kullanmasa da patti smith cover'ında baslarharika kullanılmış.
- aranızda 90'larda çocukluğunu yaşamış nesil varsa aşina olduğunuz to the moon and back'in basları çok tatlıdır.
-elbette another one bites the dust, flea'nın olduğu herhangi bir rhcp şarkısı vs. bu listeye girer.
- daydream in blue - i monster
ek: santana&rob thomas - smooth unutmuşum, gitarından bile daha güzel buradaki baslar. (santana'nın maria maria da öyle.)
keziah jones - rhytym is love
tatlı değil diye rock veya metal vermeyeceğim demiştim ama grunge verebilirim hehe
alice in chains - would? (bu bas mevzularının allahlık seviyesi bence)
+ 90'lar türkçelerin atari salonu müziği gibi oynak olmayanlarında genelde efsane baslar-gitarlar vardır, slow olanlarda. gerçi 90'lar türk-yabancı poplarının çoğunda güzel baslar vardı.
rock için ek: #92522318
edit: como me quieres - khruangbin ***
türbanlı kızın ibretlik welcome to turkey şarkısı
-
dönemimizi anlatan şarkı: https://twitter.com/…may/status/1411331758419742723
sözlerini de yazayım:
türkçesi: (bkz: #125329934)
welcome to turkey
all your dreams come true
everything is perfect
except for turkish youth
women is the best choice
if you wanna murder one
cus what is women's job
if she can't birth to anyone
welcome to turkey
three side of it sea
everywhere is heaven
if you're tourist on the street
economy is the best
don't worry about dollar
but what is our job
except for serving to qatar
influencerların hepsi çöp ve zavallılar
-
altına imzamı atacağım sözlerdir. çok büyük bir kısmı bomboş vasıfsız insan topluluğu. tek yaptıkları link paylaşmak ve parayı kırmaya çalışmak.
edit: boş beleş işlerle uğraşan influencer'lar kızgın. mesaj kutumu dolduruyorlar *. kabul edin sizin yaptığınız bir meslek değil. tamamen her şeyiniz link paylaşmak üzerine kurulu. yok üstümdeki çantayı çok sormuşsunuz linklerini paylaşıyorum canlarım falan geçin bu ayakları.
ebru baki'nin efsane kuru
-
-sen de şok’a giriyor musun?
+market olarak mı? yoksa?
diyaloğu ile kuruna kur dedirtmiştir.
bir cahiliye adeti olan günaydın
-
kendi dilimiz yerine sabahları arapça bir şeyler mırıldanmak isteyenleri yine meşgul edecek bir zırva. kendi dilinden bu kadar utanan bir başka millet daha yoktur herhalde. bu arada cümleten günaydın!
edit: iftira ve yalan bu diye mesaj atanlar için bir şey yazayım: bu ülkede 2 ay boyunca montaj videoyla seçim propagandası yapıldı. bizzat cumhurbaşkanı videonun montaj olduğunu açıkladı. buna rağmen sesini çıkarmadı belli bir kesim. demem o ki yalan ve iftira görmek istiyorsanız adres belli.
bir çaylağın attığı mesajla bundan kitabında bahsettiğini öğrendim. buyrun bu da ali erbaş'ın kitabından:
görsel
türkçe bilmeyen arap sevdalıları için yardımcı olayım: cahiliye dönemi diyor.
ayvalık tostu
-
evde yapmak için benim kişisel favori tarifim şu şekildedir.
önce ayvalık tostu başına bir adet sosis tuzlu suda kısık ateşte haşlanır. daha sonra sucuklar hafif yamuk kesilerek dilimlenir. dilimlenen sucuklar tavada en kısık ateşte yağını bırakacak kadar çevrilir. sucuklar yağını saldıktan sonra ayrı bir yere alınır ve tavaya tereyağı eklenerek yağ miktarı takviye edilir, hafif kızartılmış odun ateşinde pişmiş köy ekmeklerinin iç kısımları bu takviye edilmiş yağa bandırılır. yağa bandırılan birinci ekmek dilimi yağlı kısmı üstte kalacak şekilde konulur üstüne kaşar peyniri eklenir. kaşarın üstüne önceden yağı bırakacak kadar çevrilen sucuklar eklenir ve bir kat mayonez ketçap eklenir. daha sonra suda haşlanan sosisler önce ortadan iki parçaya bölünür sonra şerit halinde kesilir ve sucukların üstüne eklenir. sosislerinde üstüne mayonez ketçap sıkılıp üstüne de kaşar eklenir. ikinci dilim ekmekte tavadaki yağa bandırılıp yağlı kısmı içeri bakacak şekilde tost kapatılır ve tost makinesine alınır. tost makinesinde yeteri kadar piştiğinde dışarıda kalan kısımlara tereyağı sürülür. tost piştikten sonra bıçakla yarılır ve kabukları alınmış ip ince kesilmiş iki dilim domates ve şerit şeklinde kesilmiş turşu eklenerek servis edilir.
yaran facebook durum güncellemeleri
kolay gibi görünen ama çok zor olan şeyler
ssg
-
black albume kadar cok iyi adamdi ama sonra bozdu..
-
herkes gibi ben de buradaki insanların yaptıkları işleri abartmasıyla çok dalga geçiyorum ama bu tür shitpost'lar burada gerçekten işe yarıyor.
ilk günlerinden beri üyesiyim, son iki yıldır profilimi düzenli güncellemeye, arada bir de sağa sola yorum yazmaya başladım. mesleğe dair deneyimlerimi uzun uzun anlattığım iki üç makale yazdım. kimse iplemedi.
dün ilk defa bir shitpost yayınladım. çevirdiğim bir oyun yeni yayına girdi, jeneriğinde de türkçe çevirmen olarak adım geçiyor. binden fazla oyun çevirdikten sonra belki 20. defa falan olan bir şey. bunun ekran görüntüsünü koydum, başladım yazmaya. sanki oturup çeviri yapmamışım da bin orkla savaşıp hüküm dağına ulaşmış dibinden çeviri çıkarmışım gibi anlattım durdum.
birkaç anahtar kelimeyi hashtag yaptım. bana çok destek olan proje yöneticilerime teşekkür ettim, almanya'daki amcam ve kastamonu'da vatani görevini yapmakta olan halaoğluma selam yolladım falan filan. bildiğiniz linkedin abartması işte.
bugüne kadar aldığım etkileşimin kaç kat fazlasını 24 saat içinde aldım. tam da ağımda istediğim çeşitli oyun ve yazılım firmalarının proje yöneticileri, ik'cıları falan ekledi bazılarıyla sohbet ettik.
bunlar parasallaşır mı, yani gerçek bir çalışma ilişkisine döner mi orası belli değil elbette. ama yine de mesleğe dair çok daha bilgilendirici yol gösterici yorumlar makaleleler değil de basit bir shitpost sayesinde kurdum bu kadar ilişkiyi, mutluyum.
sevdim bu shitpost işini. yarın da evde internet kopuyor diye gidip starbucks'ta çalışmamı sekiz paragraflık bir felaket önleme, "think outside the box" hikayesi olarak pazarlamayı planlıyorum. önümüzdeki hafta da kamp alanından laptop fotoğrafı atıp çevirmenin doğayla iç içe olmasının anlam ve önemi üstüne saçmalarsam daha bu kadar bağlantı kurarım gibime geliyor.
belgesellerde geçen klasik cümleler
-
"jack, 4 tonluk blokları 32. kata ulaştırmak zorunda.
ani bir bir rüzgar, felakete sebep olabilir..."
zaten mühendis falan çalışmıyor, jack harlem'den arkadaşlarını toplayıp gökdelen yapıyor.
game of thrones
-
6. sezonu nasıl olacak bilmiyorum ama 7. sezonu figüranlarla oynanacak.