ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
top secret esprileri
-
birçoğu ilk defa yapılmış,daha sonra standart haline gelmiştir.çekildiği yıldan(1984)itibaren 10-15 sene boyunca espriler gücünü korumuştur.nitekim daha sonra birçok film bu esprileri taklit etmiştir.ancak filmi bu süre zarfında izleyip de ''gülmedim lan ben,komik değildi'' diyen olmamıştır.varsa da yalan söylüyordur.
erol büyükburç
-
hayatını kaybetmiştir.
şimdi yukarıdan bize bakıp "en çok bana fatiha okuyacaksınız!" diye kızacak. nur içinde yatsın. tebessümle anılacak bende hep.
edit: "ben saksı değilim! ekme o çiçeği mezarıma!!"
:)
deizm çığ gibi yayılıyor
-
yusufcuğun çırpınışıdır.
islamcılara teşekkür borçluyum. muhafazakar kökten gelen ve bir zamanlar sizin gibi dinci çomar olan benim bile dinden çıkmama neden oldunuz. o bataklıktan kurtuldum. ağlamaya devam edin. azalarak biteceksiniz.
eve gelir gelmez sütyeni çıkarmak
hbb'den akılda kalanlar
-
(bkz: mega hafıza)
(bkz: dungeon)
bir de sanırım pazar sabahları brezilya ligi futbol maçlarının tamamını ya da özetlerini banttan veriyorlardı.
kasiyerle dalga geçen pakistanlı sığınmacı
-
bugünkü 2. tacizcimiz gene pakistandan. bu sefer de markette çalışan kasiyeri izni olmadan görüntüleyip paraları önüne teker teker atıp aklınca dalga geçmiş.
https://twitter.com/…?t=1x2rvydrvslxly1w0jlrua&s=19
burası bizim memleketimiz dünyanın bütün sapıklarının tatil köyü değil.
hepsini geri gönderilmesi lazım.
kullanıcı delirtme odaklı tasarım
-
zamanında, "kullanıcı dostu* tasarım" nedir, verimlilik nedir bilmeyen bir adam tarafından tasarlanmış, daha sonra da değiştirmek kimsenin aklına gelmemiş ya da gelmiş de kimsenin işine gelmemiş tasarımlara verilen -en azından benim az önce verdiğim- addır bu. örnek vermek gerekirse:
makarna poşeti: yahu kardeşim yırtarak açmaya çalışırsın açılmaz. sinir olursun, zorlarsın. birden yarıya kadar yırtılır poşet; her yer makarna olur. bir kısmını zorla tencereye dökersin, kalanıyla ve yırtık bir torbayla baş başa kalırsın. atsan atılmaz satsan satılmaz.
selobant: bir gün biri çıkar da çocukluğunun "en zor dönemi neydi" diye sorarsa, selobandın ucunu bulmaya çalıştığım o elim anlar gelir ilk olarak aklıma. bazı tasarımcı denyolar işi o kadar abartmıştır ki ucunu bulsan bile bandı ordan sökemezsin. bazen de tam ucunu buldum derken tutup çektiğinde bant tam ortadan enlemesine yaryılır ve yarı kalınlıkta bir bant çıkar. şimdi bir değil birçok kayıp uç vardır elinde. her şey daha karmaşıktır.
mayonez kavanozu: dünyanın stresli işi, dibinde azıcık kalmış bir mayonez kavanozundan çay kaşığıyla, eline mayonez bulaştırmadan kalan mayonezi sıyırmaya çalışmak değil de nedir?
ortalı defter: ilk sayfalara yazmaya başlamakla eş zamanlı başlar kabus. eğer defter tek ortalı ve kalınca bir defterse satırın sonuna gelince elinizdeki kalem pıt diye giriverir altı boş kağıda. girmese de yazı bozulur eğri büğrü olur. ortalara ulaştıkça her iki taraftaki sayfalar bombelenir. gün ortasındaki kabustur. off.
meyve suyu kutusu: yeni çıkan ve güya modern tasarımlı olan bu kutuların kapakları çevirerek açılır ve hatta açılırken içindeki koruma bandını da açar. buraya kadar her şey güzeldir. ama eğer bardağa koymaya kalkarsanız güzel başlayan maceranız hiç de hoş olmayan bir şekilde devam eder. bu kutulardan ilk bardağı yere dökmeden doldurabilene tetrapak tarafından fenerbahçeli rambo'nun çaldığı avrasya maratonu kupasının verileceği efsanesi dolaşır market rafları arasında. kutuların üzerinde "açmadan önce çalkalayınız" yazması ama içinde hava olmayan kutuyu çalkalamaya kalkınca oluşan sessizlik dünyanın en hüzünlü sessizliğidir. kutunun dibinde kalan ve asla sahip olamayacağınız o bir yudum meyve suyu da ayrılıkların en acısını yaşatır insana*.
fatih terim'e neden tazminat ödedik
-
ne güzel dünya lan. sezon başı gelip milyonlarca euro parayı kiralık ya da bonservisli oyunculara bayıl. 1 tanesi dahi tutmasın. buna bağlı olarak kendi takımın ligin ilk yarısını küme düşme hattında tamamlasın. ama sen sabah akşam fatih terim galatasaray diye algı kas.
bir de bu arkadaşa ülke emanet etmek isteyen romantikler var.
ruhu güzel insanların ortak özellikleri
-
çikolatayı böldükten sonra az olan parçasını kendisine alıp diğerini arkadaşına vermek.
aldatmayan erkek
-
hamileyken ilişkiye girilmiyor zanneden malları gösteren başlık. yaş ortalaması git gide düşüyor canım sözlükte.