hesabın var mı? giriş yap

  • haklı bir açıklamadır. halkın yarısı işsiz olduğundan öğleden sonra uyanıyor zaten. yaz saati-kış saati ayrımı yapamıyorlar haliyle.

  • (bkz: akdeniz üniversitesi)

    navigasyon projesi için kampüs haritasını 3b modellemiştim. bu sebeple kampüsün her köşesini drone ile görüntülemiştik. sosyal alanları ve ayak basılmamış doğal örtüsüyle eşsiz olduğunu düşünüyorum.

    doğal alanlar demişken fazla içeriye girmenizi önermiyorum zira yılan, kaplumbağa ve bonzaici bilumum sürüngen tayfaya ev sahipliği yapıyor.

    edit: tilkimiz de varmış.

    navigasyon uygulaması henüz yazılım aşamasında ama harita görüntüsünü yönlendirme raketleri üzerinde baskı olarak uyguladık. kampüs içerisinde on iki noktada mevcut.

  • istanbul'un talebi olan yeni taksi sistemi, talimatlarla verdirilen oylarla ukome'de reddedildi. bu ret kararı teklifin tekrar gelmesine mani değil. 16 milyon istanbullu’ya ve binlerce taksi sürücüsü esnafımıza verdiğimiz sözün takipçisiyiz. doğru, er geç karşılığını bulur

  • gezi parkı'nın devriyle ilgili açıklama yapan vakıflar genel müdürlüğü, galata kulesi, selimiye kışlası, adile sultan sarayı, pera palas otel, vefa lisesi, şişli etfal hastanesi, sait halim paşa yalısı gibi birçok önemli yapı ve taşınmazın mazbut vakıflara devredilğini açıkladı, "görevimiz" ifadesini kullandı. ayrıca beyoğlu öğretmen evi ve istanbul sanayi odası binası da vakıflara devredilmiş durumda
    hız kesmeden talana devam ediyorlar. gitmeden kazanabilecekleri tüm parayı kazanıp, tüm tarihi ve kültürü mahvedip gidecekler. buna inanmayan saftır.

    vakıflar genel müdürlüğü, türkiye genelinde 1014 taşınmazın bu tip vakıflara devredildiğini duyurdu ve devir işlemlerini açıkladı. buna göre galata kulesi ve 3. selim döneminde inşa edilen selimiye kışlası kule-i zemin vakfı adına, adile sultan sarayı 1. mahmud vakfı adına, pera palas otel, vefa lisesi, şişli etfal hastanesi, sait halim paşa yalısı ise beyazıt hanı veli vakfı adına vakıflar genel müdürlüğü'ne devredildi.
    https://www.gazeteduvar.com.tr/…dildi-haber-1516877
    https://www.gazeteduvar.com.tr/…orlar-haber-1516856

    düzeltme: bir yazar arkadaşımızdan mesaj geldi onu buraya bırakıyorum.
    olanlar paravatan kitabındaki ukrayna'da yapılanlara benziyor . o zamanki lider ingiltere'deki sahte şirketlere , ülkedeki milli serveti aktarmış, şu an o lider devrilmiş ama halk hala o yapılara giremiyor . çünkü mal ülkenin üzerine değil.

    ikinci düzeltme: başka bir yazardan da bilgilendirme geldi. onu da paylaşıyorum.

    selamlar. galata kulesi ile ilgili birtakım araştırmalar yapıp vikipedi sayfasını yazdım, bakabilirsin. birazdan pcye geçince detaylı anlatırım ama kule-i zemin vakfı dedikleri şey aslında şu: galatadaki surlar yıkılınca ortaya cikan arazinin mülkiyeti belirsiz kaldi. bu vakıf kuruldu ve bu arazilerin vakfa verilmesi kararlaştırıldı. ama bunlar belgeleri çarpıtarak kuleyi de vakif üzerinden vgm'ye devretti. ayrı bir başlık açmayı bile hak eden bir konu aslında,

  • olaya polisiye dizi izleyicisi gibi yaklaşırsak, alec baldwin toplam kaç el ateş etti bilmiyoruz, ama en az iki el ateş ettiğini biliyoruz, çünkü sadece görüntü yönetmeni değil yönetmen de vurulmuş. hadi boş olduğunu bilmiyordu, neden birinci kurşun patladığında durmayıp ikinci kez tetiğe bastı. dahası boş arazideyken nasıl her ikisinde de birilerine rastlattı?

    eğer sadece bir kez ateş edilse ve bir kişi vurulsa kaza deriz, silah doluymuş, elinde oynarken yanlışlıkla tetiğe dokunmuş ve o doğrultudaki kişiyi kazayla vurmuş.

    ama iki kişi vurulmuş. bu durumda en az 2 el ateş etti ve 2'sinde de hedefi bulan bir kaza sözkonusu. orada onlarca asistandır, sette dolaşan şofördür, dekorları tamir eden adamdır, şudur budur, belki onlarca insan varken onlar değil, kurşunların biri yönetmeni biri de görüntü yönetmenini (yani ana kameramanı) bulmuş, iyi ki senarist orada değilmiş.

    eğer 2 el ateş edip iki kişiyi vurmadıysa, mesela 3-4-5 el ateş ettiyse ve kaza ile 2 tanesi boşluğa değil insanlara rastladıysa bu kez 1. soru tekrar gündeme geliyor, neden bu kadar çok el ateş etti ve kurşunların gerçek olduğunu anlamadı mı, niye durmadı, bu nasıl kaza olabilir?

    yani ya 2'de 2 gibi tutturması gibi tesadüfle açıklanması zor bir durum var, ya da daha fazla ateş ettiyse elindekinin gerçek olduğunu anlayamayan, defalarca sağa sola rastgele ateş eden ve durmayan biri var, ki bu da başka bir zor durum.

    en iyi ihtimal alec baldwin'in oyun olsun diye sağa sola rasgele tetik çekip ateş etmesi, ilk seferlerde sadece sesinden, tabancanın kuru sıkı olmadığını anlayamaması ve ancak 3. 4. kurşunlar birilerine isabet edince kafasının basması.

    ama her halukarda kuru sıkı da olsa, geyiğine de olsa, rastgele, gösteriş için ve tedbirsizce etrafa ateş etme numarası yapması gibi bir durum olmalı.

    sevdiğim de bir oyuncudur. üzüldüm kendisine.

  • soru gereksiz ama tavırlar daha da gereksiz. ben böyle bir şey duymadım söylemindeki tavır hal ve hareketleri tipik egolu akademisyen tripleri... sen duymadıysan kesin yoktur. sunucu da çok güzel geriye çevirdi süreci...

  • alt tarafı belediye dediğin şey istanbul büyükşehir belediyesi. hani parsel parsel sattığınız şehir. hani tüm akplilerin yediği bitirdiği şehir. artık bedavaya ekmek yok onu kutluyoruz ciğerim

  • aynısını eski kız arkadaşımdan duymuştum . biz kızla ayrıldıktan 1 ay sonra evlenme teklif etti çocuk ve şu an evliler.

  • ortaokuldayken almanya'da yaşayan ama okumak için anne ve abisi ile türkiye'ye gelen bir arkadaşım vardı ki benim ve ailemin zihninde tam olarak bu kategoride yer etti.
    bir yaz tatili bitiminde beni evine davet etti. sohbet, muhabbet devam ederken birden "aa sana ne göstereceğim?" diyerek yerinden fırladı ve çalışma masasının (üstü kitaplıklı olanlardan) en ücra köşesinden bir kucak çikolata çıkarttı. hepsini tek tek nereden, ne kadara aldığını anlattı saatlerce, tabi bu arada bende ikram etmesini bekliyorum. anlatması bitince "çok güzeller değil mi?" diyerek hepsini yerlerine kaldırdı. böylesini ve bunu o günden sonra hiç görmedim.