hesabın var mı? giriş yap

  • avukatinin anilarinda son arzusundan bahsedilir. surekli para yemekle, hatta utanmadan amerikan u$agi olmakla suclanan deniz gezmi$'in infaz aninda son arzusu aglatmi$tir.

    x- son bir arzun?
    dg- filtreli cigaran var mi abey?
    x- var?
    dg- birer tane ver de yakalim abey..hic icmedik be.. gozumuz acik gitmeyelim bari..

    $imdinin ataturkcu gecinip ilkelerini saymaktan aciz, sosyalist gecinip hadiseyi bogazli kazak giymekten ibaret sanan gerizekalilarinin ve otu boku gozu kapali ele$tirmeyi kultur sanan beberuhilerin ornek almasi gereken bir hayat hikayesi vardir.

  • türkiye gibi insanların fikirlerinden çok giydikleri şeylere değer verilen az gelişmiş ülkelerde kafaya takılır.

    işte bu yüzden türkiye'de insanlar iphone 6'ya, lacoste tişörtlere, adidas ayakkabıya aldığı maaşın 300 katını verirken "yüzüm düşmesin eşe dosta" gibi saçma bir algıya sahiptirler.

  • aşağılık kompleksinden kırılan zavallılara pek dokunuyor bu.
    sanki millet senin doğumgününü ezbere bilmek zorunda.
    adam görmüş orada kutlamış, ne var bunda samimiyetsiz denecek.
    sokakta arkadaşına rastlasan, laf arasında o gün doğumgünün olduğunu öğrense,
    aaa, doğumgünün müüü, kutlu olsuuun,
    dese kafasına çantanı mı geçirecen samimi değilsin diye..

    her işiniz böyle sizin.
    muhakeme sıfır.
    git bi su iç, serinle, kafanın içi çeperine çekilmiş sıcaktan ama ben yine de umutlu değilim, söylüyüm..

  • yüzüne kezzap atan ve daha sonra silahla öldüren eşi halis serbest ile critürk kanalının yaptığı bir röportaj var. izlerken defalarca mideniz bulanabilir. röportajın tamamı süresince "senin böyle biriyle ne işin vardı" diye sormadan edemiyorsunuz. adam güle eğlene anlatıyor, bir kez olsun bergen demiyor, "buna dedim, bunu gördüm" gibi laflar ediyor. içimin kalktığı bazı noktaları aşağıya not aldım:

    https://youtu.be/0md0gc50hns?t=2031
    "(bergen'e) benim yakınımla beraber miydin sen? dedim, ona da sıktım. o iki tane fedai. onlara da sıktım. zaten biri de bir beşi de bir dedim hepsi toptan gitsin. annesi yatıyor. (bergen'e) geldim ayağımla şöyle ittim, baktım, öldü mü ölmedi mi, baktım ölmüş."

    https://youtu.be/0md0gc50hns?t=2165
    + siz bu arada peki gazeteleri takip ediyor musunuz bergen öldü falan diye haberleri?
    - yöooo... yöooohhkk yöoohhk..

    https://youtu.be/0md0gc50hns?t=2295
    + almanya'da 11 ay, türkiye'de yedi ay, toplam on sekiz ay.
    - öyle... türk işi.. (gülüyor). ya şimdi az gelişmiş ülkelerde hangi ülke olursan ol güçlüysen olay bitmiştir.

    https://youtu.be/0md0gc50hns?t=2402
    + mezarına niçin gittiniz? yani özür dileme mahiyetinde mi? pişmanlık mı?
    - yööooohkk.. bir dua okiyim dedim bi geçmişim var dedim.

    https://youtu.be/0md0gc50hns?t=2765
    + bergen'en dileyemediğiniz özrü hayranlarından...
    - ne hayranlarından dileyecem ben yaa...

    şurada da bergen'den sonra evlendiği ve boşandığı eşiyle hâlâ görüştüğünü "medeni insanlarız" diyerek açıklıyor.

    edit: bergen'in "sen affetsen ben affetmem" şarkısını söylerken tam da burayı söylerken yüz ifadesi.

  • böyle garip bir şey.

    sağda solda görüyorsun birbiri için ölen aşıklar, sevgililer falan var. kız çok seviyor oğlan çok seviyor. beni sevebilme ihtimali olan biri olunca "yok" ama. sanki kimse beni çok fazla sevemez. ben sevebilirim ama biri bana çok aşık olamaz. çirkin değilsindir, iyi bir insansındır belki ama yine de "bende ne bulmuş olabilir ki?" ya da "beni neden çok sevebilir ki?" soruları dolanıyor.

    şimdi biri tarafından sevilme ihtimalim var gibi sanki.. biraz da olsa... ama yok aklıma yatmıyor arkadaş. biri tarafından çok sevilemem, biri bana aşık olamaz... sanki!

    edit: anne babadan sevgi eksikliği görenlerde olur vs. diyen çok var. belirtmek isterim ki ailemden asla sevgi eksikliği görmedim, sevgilerini bana her zaman hissettirdiler. benim burada sevilmekten kastettiğim "aşk". bu şekilde çok sevilemezmişim gibi hissediyorum.

    edit: artık inanıyorum.

  • a) ders çalışmaktan kafasını kaldıramamış insandır.
    b) millettin saçma sapan kur yapma şekline bakıp, boşver lan ne uğraşıcam bunlarla, demiş insandır.
    c) hele bir üniversiteye gideyim de, sevgili falan da yaparız yea, şimdi bulsam birini nasılda üniversite zamanı bitecek, ne gerek var, diye düşünmüş insandır.

  • "ayşe'yle gülcan'a sormam lazım bi :/" demektir esasen.

    yanındakiler onay verirse, doğru bir şey yaptığını söylerlerse o zaman tatmin oluyor milletimiz, bu kaçınılmaz bir gerçek.

    düdüt: yaşlanmışız tabi amk, "ayşe'le gülcan mı kaldı, aslı'yla ece onlar" diyorlar, haklılar sanırım :s

  • nida nur yıldız... severek evlendiği eski eşi ‘sapık’ çıktı. burak etiler, evliyken yıldız’dan habersiz mahrem videolarını çekti, boşanma aşamasında da sosyal medya gruplarında paylaştı. soluğu savcılıkta alan yıldız “ben değil o utansın” dedi.

    nida nur yıldız; “en mahrem görüntülerimiz. burak’ın 40-50 erkeğin olduğu ‘goygoycular’ isimli bir whatsapp grubu var. boşanma aşamasında oraya atmış videoları. “

    köşe yazısı

    yahu değil eski eşin, hiç kimsenin videosunu arkadaşlarınla paylaşamazsın. bırak videoyu paylaşmayı, yaşadığınız mahrem şeyleri dahi anlatamazsın. işte biz namus mefhumu olmayan insanlara ‘namussuz’ diyoruz. sen de bu zümreye mensup bir yaratıksın.

  • şimdi kendisiyle alakalı bayağı uzun bir girdi yazacağım. çoğu kişinin hoşuna gitmeyeceğini ve hatta karaladığımı düşüneceğini de eminim.

    son günlerde, yeşim salkım'ın gülben ergen üzerine gitmesi ve foyasını ortaya çıkarması durumu az biraz bu girdiyi girmeme ilham oldu gibi bir şey. ha hepsi aslında birbirinin laciverti ama birileri daha koyu, birileri daha açık.

    yeşim salkım, zamanında kendisinin de kabul ettiği üzere medya kartellerinden biridir. özellikle müzik piyasasını yönlendirdiği toplamda 6-7 senelik bir süreç bile olabilir. şimdi televizyona çıkıp, günah çıkarır gibi, evet ben de medya kartelliği yaptım ama çok zararım dokunmadı şeklinde açıklamaları var. benden daha güçlüleri vardı, beni de engellediler, şarkılarımı, kliplerimi yasakladılar...vs gibisinden açıklamalar yaptı. (hoş kendisi de gücünü kocasından alıyordu.) yeşim salkım, iyidir kötüdür fark yapmaz. sadece bir şey konusunda haklıdır. türkiye medya mafyalığı kesinlikle önemli bir noktadadır. can yakıcıdır, kariyer bükücüdür, üzücüdür.

    kimsenin sesli dile getirmediği ama herkesin de az çok bildiği türkiye'nin en büyük müzik mafyası sezen aksu'dur. doğan medya grubunun en büyük mafyası. şimdi etkisi yok zannedenler olabilir. o çatır çatır arkadan hala işlerini yürütüyor. (bakın tüm bunları kişilerin sanat etkileşimlerinden bağımsız olarak yazıyorum. zira ben de sezen aksu dinleyen biriyim.) sezen aksu birçok kişinin kariyerini bitirmiştir, bir çok kişiyi acı çektire çektire piyasadan sildirmiştir. şahsen benim bildiklerim var, bir dolu da bilmediklerim var. özlem tekin bunlardan biridir. niran ünsal bunlardan biridir.

    şimdi neden şebnem ferah başlığına yazıyorum bunları.

    bilin ki, bu medya mafyalığı durumu sistemli bir iştir. kulağınıza abartı, şaka gibi, yalan gibi gelebilir ama bu adamlar kendi içlerinde iş bölümü de yapmıştır. kimisi pop müzik alanında hüküm sürüyor, kimisi, rock müzik, arabesk, halk müziği gibi dalları vardı. bunları yöneten zincirin görünen hakimi sezen aksu'dur. hala da öyledir. sezen aksu gözümüzde iyi bir söz yazarıdır. kalbimize dokunur. çoğu şarkısıyla doğrudur da. lakin sezen aksu'nun berbat şarkıları da vardır, bu şarkılarla mucizevi bir şekilde ünlü olan şarkıcılar da. medya için 90'lar ve 2000'ler için güzel bir medya tanıtımı olan "sezen aksu'nun şarkı verdiği bilmem kim başarısıyla göz dolduruyor..." bu adamlardan şu anda gündemde olanlar bir avuç insan. ya bazısı sezen aksu ile ters düşüp piyasadan siliniyor ya da bazısı tamamen kişisel yeteneksizliklerini örtmekte iyi hamleler yapamıyorlar. aşkın nur yengi nerede? emel müftüoğlu nerede? bunlar hala yaşlarına rağmen çatır çatır şarkı söyleyebilecek insanlar. sorsan şimdi sezen aksu'nun hala gözdesi insanlardır. yersen. sertab erener hamlelerini iyi yaptı, kredisi hala yüksek. çatır çatır şarkı söylüyor çünkü sezen aksu izin veriyor. (biliyorum bu noktalarda saçmaladığımı düşünüyorsunuz.) evet, size göre sertab erener kaliteli sesi ile tutunuyor hala (evet sesi kaliteli), doğru olabilir lakin %100 bu sebeple hala piyasada değil.

    neyse, peki rock müzik piyasasında tekellik neden şebnem ferah etrafında döndü yıllarca? neden şebnem ferah hep rock müziğin kraliçesi oldu? kendisinin müzik kariyerden, raks müzikten, üniversal müziğe, pasaj müziğe ve doğan medya grubuna kadar hepsi sezen aksu yönetiminde gerçekleşti. daha piyasaya ilk adım atmasından itibaren.

    şok olacağınız birkaç gerçekle başlayalım.

    1- şebnem ferah'ın kadın albümündeki tüm şarkıların sözleri şebnem ferah'a aittir. fakat bazı şarkılarda sezen aksu'nun adı geçmektedir. burada kritik nokta, şebnem ferah'ın ablası için yazdığı (hasta olan ablası) deli kızım uyan şarkısıdır. şebnem ferah, yapım süresinde, tüm şarkı sözlerinin iskelet yapısıyla geliyor, sezen aksu piyasa yardımı yapacağını fakat bunun karşılığı olacağını söylüyor. karşılık en başta yapılacak şarkı sözü paylaşımıdır. şebnem bu albüm için 1,5-2 yıllık bir yapım süresinden geçmiştir. totalde en fazla 6-7 ayda çıkacak albüm, bu kararsızlıklar, çatışmalar ve ödünler sayesinde uzamıştır. şebnem peki bu durumdan ötürü o zamanlar üzgün gibi görünse de, şimdi sorsan herhalde yaptığı en iyi hamle olduğunu söyleyecektir. sizin gözünüze basit görülebilir. sezen aksu neden piyasaya çıkan yeni birinin albümünde 2-3 şarkıda şarkı sözü sahibi olarak gözükmek istesin ki? ister. yenilecek ekmek, yetiştirelecek öğrenci varsa. küçük ödünler ister, büyük ödüller verir. eee şebnem ferah hala rock kraliçesi.

    2- artık kısa cümleler kuruyorum albüm aşamasında şebnem ferah'ın kişisel sağlık problemleri nedeniyle (sigara kullanımı çok yüksekti) sesinin kalitesini fark edilir şekilde kaybetti. şebnem ferah ikinci albümünden itibaren tüm stüdyo kayıtlarında autotune kullanıyor, bunu konserlerine de yansıtıyor. bilmeyenler autotune olayını inceleyebilir. ekşi sözlük bilgi kaynağı ya. araştır.

    şimdi devam edelim.

    rock müzik piyasasında hep bir karşılaştırma vardı. şebnem ferah mı özlem tekin mi? özlem tekin, piyasaya şebnem ferah'tan daha önce çıktı. müzikal açıdan kendisi şebnem'den daha eğitimli bir insandı. ayrıca sahne tecrübesi daha büyüktü. özlem tekin neden özellikle "tek başıma" albümünden sonra büyük bir düşüş yaşadı. sesi mi kötüleşti? müzikalitesi mi düştü? "dağları deldim" süksesinden sonra ne oldu? ha sahi, dağları deldim klibi neden kral tv'den birden çekildi? neden 2002 yılında bu büyük sükse yaratan şarkı kral tv top 20 listesinde ilk 10'a bile giremedi. çok mu kötüydü şarkı? biz mi abartıyorduk? (top 20 arşivlerine bakılabilir) yeşim salkım'ın dediklerini şöyle özet geçeyim bu noktada; kendileri kafalarına göre o listelerde kimin ilerleyip ilermeyeceğine karar veriliyordu. sms, oy falan hikaye yani.

    özlem tekin'in "10987654210" çok sağlam bir albümdür. değmez klibini hatırlayan? hatta şöyle diyeyim, değmez klibinin 2 versiyonu var. bunları yayınlayan? kral tv'de göremezsiniz. albüm piyasaya çıktı, 1 ay sonra toplamda 1 hafta yayınladı ve geri çekti. powerturk keza yayınlaması çok kısıtlıydı. bu albüm çöp oldu gitti. o sene çıkan şebnem ferah'ın can kırıkları albümü aldı başını, yürüdü gitti. rock kraliçesi ortalığı yakıp kavurdu.

    okan bayülgen ve beyaz'ın programlarında yeni albüm tanıtımı amacıyla şebnem ferah tüm albümüyle okan'ın programında 10 şarkılık konser vermiştir. program adeta ona adanmıştır. özlem tekin, bırakın sohbet edilmesini, 3 şarkı söyletilmiştir. merak edenler okan bayülgen'nin zaga arşivlerine bakabilirler.

    peki özlem tekin'in kargalar albümü, türkiye standartlarına göre bir deneysel sertlikte albümdü. eski birkaç şarkısının sert versiyonları ile yepyeni şarkıları olan albüme ne oldu? özlem tekin gitti, opeth gibi gruplarla çalışan adamla albümün post prodüksiyonunu yaptı. albüm nerede? kargalar klibi neden yayınlanmadı, yayınlamayı bırak neden kargalar klibine yayın yasağı geldi?

    hemen bir parantez açalım. kral tv, powertürk kanalları müziği yönlendiren kuvvetlerdi 2000'ler için. bu dönemin yine doğan medya grubu tekelinde olan dream tv ne yapıyordu. hemen birkaç örnek vereceğim. durumu özetlemek adına.

    a* güven erkin erkal (şebocuğun bir numaralı kankası) ve şafak ongan yönetimindeki kanalda, herhangi bir müzik listesinde şebnem ferah harici (o dönemler için) herhangi bir sükse yakalayan şarkıcı olmadı. özlem tekin burada göze batıyordu. öyle bir izole politikası vardı ki, kanalda düzenlenen "bilmem kim haftasonu" konseptli, bir şarkıcının müzikal kariyerini 2 gün boyunca anlatan belgesel yapılırdı. gün içinde klipleri çok defa dönerdi. rock kraliçemiz şebnem ferah için kaç kere yapıldı, sayamadım pardon. hani sokak tabiriyle deriz ya, kıçı kırık adamlar için kaç kere yapıldı, orasını da takip edemedim. (aydilge haftasonu wtf???) özlem tekin'e? 0 (yazıyla koca bir sıfır.)

    b* dream tv özellikle rock festivallerinin medya sponsorluğunu bir dönem tekelinde almıştı. bu festivallerin görüntülerinde şebnem ferah'ın tüm konser kayıtları yayınlanırken, özlem tekin'in aynı festivallerindeki görüntüler 1-2 şarkıyla kısıtlı kalırdı. (bknz: dream tv rock'n coke arşivleri)

    peki özlem tekin şimdi nerede? yok gibi bir şey. müziği bıraktığı söyleniyor. muğla'da yaşıyor, sakin bir hayat sürüyor. gidin sorun, artık bu işlerken çekildiği için miymiş yoksa uzaklaştırıldığı ve artık yorulduğu için miymiş?

    gerçeklere devam edelim.

    3- sanki dün gibi konserlerini hatırlayanlar vardır sanırım. 3 günlük, 70'ler, 80'ler ve 90'lar konseptli harbiye konserleriydi. bu konserler için üç solist vardı. özlem tekin, levent yüksel, fatih erkoç ve bu üç güne eşlik eden konuk solistler. nükhet duru, sezen aksu gibi. bu konserler için anlaşılan ilk solist funda arar idi. fakat çeşitli sebeplerden ötürü, özlem tekin ile anlaşıldı. sezen aksu'nun o solistlikten özlem tekin'i indirmek için neler yaptı, ne tehditler savurdu? most prodüksiyon zaten özlem tekin ile anlaşma imzaladığında ve anlaşmayı yok sayması durumunda ortaya çıkacak pis para işlerinden kendisini korumak için kabul etmek zorunda kalındı. most prodüksiyon anlaşma gereği, özlem tekin'in daha sonra 109876543210 albümü konser turnelerini de ve tanıtımını da düzenleyen şirket olmuştur ve anlaşma gereği bu albüm için özlem tekin tek başına harbiye açıkhava'da bir konser daha vermiştir. ve bu son olmuştur. türkiye'de harbiye açıkhava'da konser vermek bir başarı göstergesi olarak sunulmuştur. özlem tekin'in bir daha hiçbir şekilde harbiye'de konser vermesine izin verilmemiştir. şebnem ferah, rock kraliçemiz hala çatır çatır konser vermektedir harbiye sahnesinde. neden? çünkü çok başarılı, çok harika bir canlı performansı var. yersen.

    4- şebnem ferah'ın konser kayıtlarından oluşan canlı dvd'sine gelelim. her medya grubu bu albümü türk müzik piyasasında yere göğe sığdıramadı. malum türk müzik piyasasında canlı konser kayıtları pek revaçta değil. bu da elbette doğan medya grubunun desteğiyle o büyük sükseyi yakaladı. albümün içinde tek bir şarkı bile canlı konser kaydı değildir vokal olarak. (hadi len dediğinizi duyar gibiyim) ya da şöyle diyeyim, %100 vokal kayıtları gerçek değildir.

    a* albümdeki tüm vokal kayıtlar tekrar stüdyoda auto-tune ile üstünden geçilmiştir. (dünyada birçok canlı dvd'lerde yapılıyor ve hatta normal bile karşılanıyor.) şebnem ferah, konserde bile autotune kullanması bile onu kurtarmamış, gitmiş, vokal kayıtlarını cilalamıştır.

    b* şebnem ferah'ın konser bileşimi şu şekildedir ve asla şaşmaz.
    şarkının %20'si ila %30'unu ben okurum. geri kalanı, özellikle nakaratları dinleyiciye söyletirim. arada da kilit noktalarda birkaç yüksek notadan ses çıkartır ve çığlık atarım. bu denkleme göre dvd'yi tekrar izleyiniz. dvd yetmiyorsa, son zamanlardaki konser kayıtlarını izleyiniz. ha gelelim asıl meseleye; şebnem ferah konser kayıtlarında yüksek notalara çıkarken veya peslere inerken pitch correction kullanılmıştır. bu autotune ile birlikte revaçta olan ses teknolojilerine ait bir düzenlemedir. isteyenler araştırabilir.

    ama sorun değil. rock kraliçemiz rock dvd'si çıkarmış. istediği kadar hile hurda kullansın.

    fakat işte, o yetenek, o açılım, o yenilenme olmayınca istersen sezen aksu destekli şebnem ferah ol, şebo ol, kraliçe ol... tıkanıyorsun. perdeler albümünden beri, birbirinin kopyası şarkılarla, türk dinleyicisine temcit pilavını yedirdi. biz de afiyetle yedik. can kırıkları şarkısının od şarkısının iskelet yapısındaki farklılıkları araştıralım mı? zira fazla zamanınızı almaz, yok çünkü farklılık.

    die hard dediğimiz o fan kitlesi dışında kendisini hiçbir şekilde yenilemeye sokmayan şebnem ferah, benim adım orman, od gibi albümlerle zaten çuvalladı. kadının şarkı sözleri bile aynı sanki. eş anlamlı kelimelerle albümü yeni baştan yazmış hissi veriyor. kişisel vizyonsuzluğu buna sebep oldu? sezen ablası nerede? sezen ablası hala orada bir yerde ki, hala yılda 2-3 kere harbiye'de konser verebiliyor. tüm büyük çaplı festivallerde headliner olabiliyor.

    rock müzik mafyasının başındaki kadın hala böyle sükse yaratıyorken, aylin aslım nerede? aslı nerede? düşünsenize; say bakalım rock kadın solistleri diyorsunuz 90'lardan beri aklınıza 2-3 isimden başkası gelmiyor. en büyük rakip özlem tekin'di. o zaten acımasızca sindirildi.

    birkaç gerçeğe daha devam edelim...

    5- özlem tekin sahne tecrübesi ve eğitimiyle volvox grubuna daha sonradan katılıyor. o zamanlarda volvox grubunun bar tecrübesi dışında, kayıt, prodüksiyon gibi tecrübeleri yok. özlem tekin'in "thebad" adlı grubuyla bu tecrübeleri yaşamış biriydi. (özlem tekin'in geçmişinden araştırılabilir.) özlem tekin'in teşvikiyle ve şebnem ferah'ın da isteğiyle (grubun lideri şebnem ferah) albüm çalışmaları yapılıyor ve o zamanlarda tamamen özlem tekin'in bağlantıları ile kemancı gibi mekanlarda konserler ayarlanıyor. özlem tekin, şebnem'den daha önce o müzik piyasasında, daha çok adam tanıyor, daha çok bağlantısı var. sonradan bu bağlantıları tamamen şebnem ferah ele geçiriyor. pentagram üyelerinin arkadaşı en başta özlem tekin iken, sonradan dışlanan o oluyor. özlem tekin, grupta klavye çalıyor ve back vokallerde yer alıyordu. şebnem ferah'ın birkaç rahatsızlığı olduğu zamanlarda ana vokallere geçtiği zamanlar oluyordu. özlem tekin'in hem ingilizcesi daha iyiydi hem de daha iyi eğitimli vokalleri vardı. (thebad grubunda vokal pozisyonundaydı). albüme giriştiklerinde, yapımcı albümde şarkılarda ana vokalleri özlem tekin'le paylaşım istediğinde, o noktada şebnem ferah'ın tepkisi ne olmuştur sizce? sonuç olarak albüm yapılmadı. tüm şarkılar hazırken, iş kayıt ve prodüksiyona kalmışken. daha sonra grup dağılıyor. ilk albüm yapan özlem tekin oluyor. ama sonraki röportajlarda alttan alta volvox grubunun dağılış sebebi, özlem tekin üstüne yıkılıyor.

    sonra, sezen aksu desteği, sene 97, kadın albümü. şebnem ferah aldı yürüdü. o şu an, sounduna sadık, sahte canlı performanslarıyla canlı performansın tek ismi, rock kraliçemiz. sezen aksu'nun dibinde, isteklerini yerine getirerek, o medya kartelindeki yerini sağlamlaştırdı. belki bir süre daha böyle devam eder.

    hani yeşim salkım, star grubu için diyor ya. "kocamın kanalıydı, tabiki istediğimi yaptırdım" diyordu ya. şebnem ferah ile üniversal müzik sahibinin arasındaki aşkın sonrasındaki o döneme ait (perdeler - kelimeler yetse albümü dönemi) şebnem ferah'a ne gibi tekel güçler vermiştir. o da harika bir hikayedir mesela. hangi rock müzisyenlerin albümleri ertelendi, hangileri silindi.

    long live the rock queen! pabucumun kraliçesi.

    gerekli ekleme:
    öncelikle ilgili girdi ile birkaç mesaj aldım (haklı olarak), bana soruyorlar. neden özlem tekin örneğinden gidildiğini. ya da yazının direkt özlem tekin taraflı olarak yazıldığını, onun nasıl desteklenmesi gerektiğini, ezildiğini anlatan bir yazı.

    özlem tekin örneğini verdim çünkü;

    1- özlem tekin şebnem ferah ile aynı dönemde çıkmış bir isimdir. (piyasa albümü bazında aralarında 1 yıl kadar süre vardır.)
    2-yıllardır süre gelen özlem tekin - şebnem ferah suni rekabetini çıkaran ben değilim. direkt medyanın kendisidir. bunda en büyük suç, özellikle müzik eleştirmenleridir.
    3- yapılan bu suni karşılaştırmanın haricinde, bir de gerçekler vardır. bu iki ismin müzikal geçmişi çeşitli zaman dilimlerinde kesişmiştir. (volvox gibi)

    doğal olarak özlem tekin karşılaştırması burada bazı noktaları açıklamak adına önemli bir noktadır. ha sen, özlem tekin'in müziği bırakmasını, muğla'da evinde domates yetiştirip, muhtar azalığı yapmasını başarısızlığına bağlıyorsan, sana söylenecek bir şey yoktur.

    şimdi o ilgili girdi yerine, görünen o ki rahatsız olanlar için özlem tekin ismini kaldıralım, aslı ismini getirelim (aslı gökyokuş), aylin aslım ismini getirelim, meltem taşkıran ismini getirelim.

    ha mesela, meltem taşkıran (bilmeyenler için egoist grubunun solisti) yine önemli bir noktadır. bu kadar yetenekli bir ismin ortaya çıkmamasını ne gibi olaylara borçluyuz? özge özkan solo çalışmalar yapacakken (catafalque bayan vokali) 2010 yıllarında bıçak gibi kesildi. bu isimler, solo çalışmalarını finanse edecek adamları bulamadılar. o adamlar aslında hep oradaydı ama yoktular işte. belki de çoğunuz özge özkan, meltem taşkıran isimlerini bilmiyorsunuz bile (90'lar rock kitlesi aşinadır elbet), medyanın süzgecinde geçe geçe işte; özlem tekin, şebnem ferah ikilisi geçti.

    sonra neden özlem tekin karşılaştırması yapıyorsunuz diye sormayın. işte sebepler. sen çıkar oradan özlem tekin'i, meltem taşkıran'ı koy. sorun değil. asıl soruna odaklanın, isimlere değil.