hesabın var mı? giriş yap

  • vay arkadaş! girişimcilikte bir çağ açar!

    benim 1 yaşını 20 gün geçmiş bir kız çocuğum var. her gün çoraplarını 1378 kere giydiriyorum. peşine dolanıyorum çocuğun. tuttuğu yerde çekip çıkarıyor çorabını. aynı durumu yine bizim evlerde birçok çocukta da görmüşlüğüm var. artık genetik midir nedir bilmiyorum ama böyle bir gerçeklik var ki bu çocuk denilenler, çoraplarını çıkarmaya bayılıyorlar. e biz ebeveynler de ne yapalım çocuk hasta olmasın diye peşi sıra takip edip o çorabı giydiriyoruz hâliyle. hatta benim kız beni görünce artık doğrudan doğruya çorabının olduğu yeri gösteriyor. çözdü meseleyi. ya da bunu bir oyun belledi. hiç bilemedim.

    diyeceğim o ki ey girişimciler! ey sermaye sahipleri! ey üretim araçlarını elinde bulunduranlar! ey iş gücü olanlar! çocuklar için, özellikle de benim çocuğum için ne yapın edin de bir ayaktan çıkmayan çorap üretin! ebeveyn yardım etsin de çıksın!

    hoş bu entry bir sinir patlaması anında yazılmıştır. yoksa çorapları çıkarmak da elbette bu mini mini yavrular için kimi motor becerilerin ve bilişsel becerilerin gelişmesine ve ilerlemesine yardım ediyordur. varsın çıkarsınlar be! ben on saniyede bir çorap giydirmeye de razıyım evet evet...

    ağzını yediğimin çocuğuna bak ya! yine çıkarmış ve "bababababa" diye bana sesleniyor! dur dur geliyorum minik kelebeğim!!! pehhe...

  • gülşen’i zırt diye alıp hapse attılar. şu programda, aylardır, sevgilisiyle kardeşini öldürdüğünü, cesedini çiçek gibi suladığını anlatan kadın ve mevzubahis sevgili fink fink geziyor. ben artık şaşırmıyorum.

  • etkileyici üniformalarının ardında hugo boss'un imzasının olması ilginçtir. dikkat edilirse, ikinci dünya savaşı'nda amerikanların, ingilizlerin, fransızların ve diğer müttefiklerin askeri üniformaları çok köftedir. mahmutpaşa / merter ordusu gibidirler.

    fakat alman üniforması'nın, taraftarına farklı bir çekiciliği, düşmanına ise farklı bir ürkütücülüğü vardır. böyle şeytan gibidir.

    hitler'in propaganda uzmanları, psikologları, bilinçaltı uzmanları ve hugo boss'ın şık kesimleri birleşince ortaya; rütbeleri, armaları çıkarsan güncelik olarak giyilebilecek çok şık ceketler ve gömlekler çıkarmıştır.

    üst kısmı bol, dar paçalı pantolonlar; kaliteli deri çizmeler ile şık durmaktadır.
    keza bu ceketinin kesimlerini boss, günümüzde halen çaktırmadan kullanmaktadır.

    schutzstaffel'in deri ceketleri etkileyicidir.

    uzun olanları da keza üstten dökülür cinsten değil, cuk oturandır.

    bayan nazi subaylarının üniformaları ise bir o kadar şık kesimlidir. (o etekle çizmeyi, şimdi arasan bulamazsındır.)

    dikkat edilirse, adamlar hugo boss katalogu gibidirler zaten.

    ayrıntılı üniformalar için link.

    schutzstaffel rütbeleri için (bkz: #25248568)

  • bu anti-nedensel hipotez, insanoğlunu alışık olduğu zaman algısından kurtaran türden. zaman okunun belirli bir yönü olduğunu düşünmemiz, uzayda "yukarı" ve "aşağı" gibi kavramlardan söz etmemiz kadar irrasyonel olabilir. belki de; zamanda sebep ve sonuçlar değil, yalnızca ilişkili olgular vardır. bu durumda dede paradoksunun ortaya atılışının gelecek dediğimiz kozmik anlarla geçmiş dediğimiz kozmik anların zaten birbiriyle iç içe geçmiş dengeli bir bütün olduğunu henüz özümseyememiş oluşumuzla ilişkili olduğunu söylemek mümkün olacaktır. tabii konuyu felsefi açıdan ele almak her ne kadar keyifli olsa da, gözlemcinin geleceğinin geçmişi üzerinde gerçekten bir etkisinin olup olamayacağı nihayetinde yüksek enerji fiziğinin cevaplayabileceği bir sorudur.

  • "eğer hepimiz bir yıldızın merkezinden geldiysek, her birimizin atomları da o yıldızın merkezinden gelmiş demektir... o halde hepimiz aynı şeyiz. bir kola makinası veya bir izmarit de, o yıldızın atomlarından yapılmıştır. hepsi de sizin ve benim gibi binlerce kez dönüşüme uğramıştır. bu yüzden, o dışarıdaki şey benim. peki o zaman bunda korkulacak ne var? aradığımız teselli nedir? hiçbir şey...korkacak bir şey yok çünkü, her şey biziz."

  • açıklanamayan değil de ilginç olan bir bilinen hava olayıdır. günümüzde buna belirli yerlerde rastlanabileceği gibi genelde dağ yürüyüşlerinde karşılaşılır. havadaki ince su damlaları yüzünden gerçekleştiği söylenmektedir. the glory adı verilen bu olay günümüzde uçakların görülen versiyonları da bulunmaktadır.

    örnek 1
    örnek 2

    açıklama

  • başlık: sineklerle nakliyata başladım anlatıyorum

    1. kağıttan gemi yaptım. sonra 25 tane sinek yakaladım. sinekleri ayağından iple kağıttan gemiye bağladım. ilk önce; 5 tanesi kaldıramadı gemiyi sonra 10 tanesi hafiften oynatmaya başladı sonra 15 tanesi baktım gemiyi kaldırıyor. ama geminin yolcusu yok diye yolcusu olduğunda kaldıramayacaklarını düşündüm ve 25 indi bağladım gemiye. şuan gemiyle odanın içinde deneme nakliyatları yapıyorum; cipsleri ve çikolataları rahatlıkla taşıyabiliyorlar. yakında bu sinek sayısını arttırıp uluslararası cips ve çikolata nakliyat işine giricem. tabi sinekleri biraz eğitmek lazım. dışarıya çıkardım nerede bok var oraya gittiler cipsler ziyan oldu biraz eğitimden sonra caps varrr *

  • polisin sizden kimlik isteme yetkisi vardır. sizden kimlik isteyen polise kimliğinizi göstermezseniz bunun sonuçları vardır. bir kadın gidip de polise zorla kimlik veriyorsa başka tabii. yani polis sizden kimlik isteyip kimliğinizdeki bilgileri kullanarak size sosyal medyadan arkadaşlık isteği göndermişse, ileti yollamışsa en basit ifadeyle devletin kendisine verdiği yetkiyi kişisel amaçları için kullanmıştır. bu da kanunlara aykırıdır. meslek etiği açısından da asla doğru değildir zaten. kısacası bir kadın polise kimlik göstermediğinde nasıl ki bir sonuçla karşılaşacaksa benzer bir sonuçla da o kimlik bilgilerini kullanarak sosyal medyadan arkadaşlık isteği vs. gönderen polis de karşılaşmalıdır.