ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gone girl
3 partinin birleşip 1 partiye saldırması
-
1 partinin yasa dışı işlere bulaşmasından, memleketi satmasından, yolsuzluk yapmasından ve türlü türlü pisliklere bulaşmasından kaynaklıdır.
internetten film indirip kaçak elektriğe kızmak
-
kaçak windows kullanmakla başlar. doguda kacak elektrigin parasi bizden cikarken internetten indirdigimiz filmin parasi sizden cikmiyor. haksiz onerme.
trt 2
-
yayınladığı belgeseller, konserler, filmler ile edebiyat, sinema, arkeoloji ve mimari üzerine programlar başta olmak üzere çeşitli içerikleri bizlere sunan canımın içi kanal. bu sezon ve geçtiğimiz sezonlarda bir çok güzel yapımın altına imza attı bu kanal. sevdiğim programları derlemek istiyorum:
— listeye anadolu arkeolojisi ile başlamasam olmazdı:
arkeolog ümit ışın bu programda adeta açıkhava müzesi olan anadolu'nun arkeolojik ve kültürel zenginliğini çok güzel ve sade bir şekilde anlatıyor. bu programın bende yeri çok ayrıdır, sayesinde önce arkeolojiye merakım daha sonrasında da likya yolu maceram başladı. anadolu arkeolojisi maalesef bitti ancak yerine yine ümit ışın'ın içerisinde yer aldığı hafir geldi.
youtube link
(bkz: anadolu arkeolojisi/@niye zahmet ettiniz)
(bkz: likya yolu/@niye zahmet ettiniz)
— hafir:
anadolu arkeolojisi sadece o medeniyet ve antik kent üzerine programken hafir'de bütün bu işlerin nasıl yapıldığını görüyoruz. arkeolojik kazılar, kazı başkanları ile röportajlar, kazı ekiplerinin çalışmaları hakkında bilgiler ediniyoruz.
youtube link
— eve dönen miras:
yeni sezonda başlayan bir yapım. ülkemizden kaçırılan ve yoğun hukuk mücadelesi sonucu geri getirilen sanat eserlerinin hikâyesi anlatıyor.
youtube link
— istisnai renkler:
bu da yeni sezonda başlayan bir yapım. renklerin bilinmeyen yönleri ve çok özel öyküleri işleniyor. aşırı sevdim bu programı çünkü farklı adlarla bildiğim renklerin eşdeğerinde anadolu kökenli renkler olduğunu öğrendim. indigo mavisi ile çivit mavisinin aynı renk olduğu, türk kırmızısının hikayesi…
youtube link
— koca sinan:
mimariye tutkulu biri olarak yapıtlarıyla çağları aşan mimar sinan'ın sanat hayatı ve eserleri üzerine bu program listemin olmazsa olmazı.
youtube link
— eşik
yine mimari üzerine yapıların inşa süreçleri, sosyolojik arka planları ve binaların barındırdığı anlamları içeren program. yeni atatürk kültür merkezi, salt galata, arter konu edinen yapılardan bazıları.
youtube link
— resme yolculuk
yurt gezileri adıyla anadolu'nun dört bir yanına gönderilen, ülkemizin doğal güzelliklerini, insanımızın gündelik hayatını çizen ressamların ve yolculuklarının izi sürülüyor.
youtube link
— coğrafyadan kültüre bağ
kültürel olguların, coğrafya ve insan ile bağları, bilimsel temellerle irdelenip açıklanıyor.
youtube link
— müzelerin yıldızları
bazı müzelerde, o müzeyle özdeşleşmiş, müzenin ismini duyunca hemen akla gelen eserler vardır. bu programda her bir müzenin diğer objelerine göre yıldızlaşmış eserleri ekrana geliyor ve eser derinlemesine inceleniyor.
youtube link
— geziyorum
müzeler, sergiler ve saraylar geziliyor bu programda.
youtube link
— sanatı izlemek
galeriler, müzeler ve etkinlikleri küratöryel perspektifle mercek altına alınıyor.
youtube link
— mecaz
mecazlar bir metafor üzerinden ele alınıyor.
youtube link
— selçuklu mirası
selçuklu devleti'nin kuruluşundan yükselişine tüm zamanları uzmanlarla ele alınıyor.
youtube link
bu programları ve daha fazlasını trt izle'den de izleyebilirsiniz. sansür uyguladığı ve aralarda reklam gösterdiği için yayınladığı filmleri izlemiyorum genelde sadece listesine bakıp beğendiklerimi kendim izliyorum daha sonra. keşke hep böyle orijinal programlara odaklansalar.
starbucks'ta oturup tek kelime konuşmayan çiftler
-
kızılmaması gereken çiftler.
genciz, otobüsün en arka sırasına oturan kişilerin karizmatik olduğunu düşündüğümüz ve her fırsatta bu sırayı arkadaşlarımızla beraber işgal ettiğimiz yıllar...daha ses tonumuzu da ayarlayamıyoruz. yaptığımız her espri yüksek ton ve pitch'ten çıkıyor. bazen grupta bir kaç kız oluyor, yüzyüze konuşacak kadar samimi olmadığımız için diğer bir sap arkadaşımıza esprilerimizi baya bi yüksek sesle yapıyoruz ki kız da duysun gülümsesin. hafif bi gülümsesin hemen yavşamaya başlayacağız.
tabi bu yüksek sesle yaptığımız ve çok komik olduğunu düşündüğümüz esprilerin olgun kişiler tarafından beğenilme olasılığı çok düşük. hadi diyelim beğenilme ihtimali var, yine de adamın tek derdi o olmayabilir. kim bilir kafasında ne fırtınalar kopuyor, nasıl baş ağrısı çekiyor o sıralar. arkasına dönüp hafif bir kızgınlıkla uyarıyor bizi.
eğer insanlara biraz saygılı bir grupsak sus pus devam ediyoruz yolculuğa, ya da sesimizi kısıyoruz. ama gücünü ergenliğinden alan bir arkadaşımız varsa yanımızda "sanane be, babanın otobüsü mü" diye çemkiriyor belki babası yaşındaki adama. ortam geriliyor.
işte bazen gücümü ergenliğimden aldığım yıllar aklıma geliyor, bu çemkirmeyi de yaptığımı hatırlıyorum. şimdi utanıyorum. insanların tek derdinin gruptaki kızların dikkatini çekmek olmadığını, çok daha kritik meselelerin insanın kafasını meşgul ettiğini, yolculuğun bunları düşünmek için önemli bir fırsat olduğunu, o yaşlarda yaptığım esprilerin gerçekten de komik olmadığını anlıyorum.
demem o ki, konuşmadan oturan bu çiftler de yaşayacaklarını yaşamışlar, eleklerini asmışlardır. nezih bi ortamda bir saat oturup beraber kafa dinlemek en önemli ihtiyaçlarından biri olabilir. zamanla onları anlayacak duruma da geliriz belki. yani belki diyorum bak, kesin bir şey demedim.
6 şubat 2022 cem yılmaz tweet'i
-
hayat pahalılığından yakınmayan ya hırsızdır ya deli diyerek aktrollerin karşı saldırıya geçeceğini umarım hesaplamıştır dediğim haber. hatta bir seri haline getirmiştir.
--- spoiler ---
eskiden şey vardı , ödediğiniz vergiler size yol,su,elektrik olarak geri dönüyor !! bir çok giden memnun ki yerinden,cck seneler geçti dönen yok seferinden. bence hayat pahalılığından yakınmayan biri, ya hırsızdır ya deli. iyi günler.
otomobil avrupada bu kadarken bizde niye bu kadar diyosun , “e var ki alıyon” diyo …lan hersey bu kadar pahalı olmasa sen de alıcan.herseyi simit üzerinden konuşmaktan zaten şüphelenmek lazım. “ bari simit pahalı olmasın “ diye ideal mi olur. peh !
işine bak ceeam ! bakıyorum zaten kurumlar vergimi gecen hesapladıık da o yüzden konuşuyorum…yoksa biz de mi “simit çok pahalı yaa “ diyip sıramızı savalım mı ? memleket diyorum …zengin …zengin ! yalnızca bizim haberimiz yok ! misal hava 32 derece hissedilen 18 gibi düşün.
--- spoiler ---
kaynak
kaynak 2
kaynak 3
taylan'ın kız versiyonu
beyaz futbol
-
rasim'in on numara trollediği program:
prandelli istifa ettikten sonra burak'la selçuk bunu ziyaret etmişler. çıkarken gözleri dolmuş. bu bilgi sinan engin'e gelmiş. o da önceki hafta bu ikili hakkında ağır konuşan ahmet çakar'a "hocam ayıp ettin" gibilerinden takılıyor ve diyalog:
a.ç.: kardeşim bunlar timsah gözyaşları, mafyada bile bu işlerin raconu vardır. vurulan adamı ilk vuranlar ziyaret eder.
r.o.k. : ya da çiçek gönderirler hocam
a.ç.: aynen
r.o.k.: hocam senin tanıdığın mafya falan var mı?
a.ç.: var bi kaç tane
r.o.k.: neden sinan engin'e bakarak konuştun hocam
selçuk-burak konusu güm :)))
ercan taner'in küçüklüğü
-
-anne koştu.. anne koştuu.. bakıyorum.. ercan çok hızlı !! ercan çok hızlı !!
-ercan allah cezanı vermesin..
-terliği anne kullanacak.. bakıyorumm... terlik geliyorrr.. terlik geliyor.. ercan kaçtıııı.. ercan kaçtıııı.. mükemmel bir atış aynı güzellikte bir kaçış.. ercan odasında adeta devleşiyor..
-ercan boyun devrilsin emi.. akşama baban gelsin.. o zaman da böyle kaçabilecek misin bakalım
-anne saha kenarına kadar geldi.. 1 numaralı anonsu işaret ediyor..
vito corleone sözlük yazarı olsa olabilecekler
-
amerigo bonasera - ekşi sözlüğe güveniyorum. karmamı ekşi sözlük sayesinde yaptım. ve entrylerimi de bir ekşi sözlük yazarı gibi girdim. aramaya inandım. forum yapmadım. anket başlıklara entry girmedim. gerektiğinde ayar verdim ama diğer yazarların onurunu zedeleyecek bir şey yazmadım. iki serseri iki gün önce bir entrimi kötülemişler. altına ayar bakınızları verip, mealini yazmışlar. sözlüğe girdiğimde gördüm ki entrim geçen haftanın en kötü entrileri listesinde. ben iyi bir ekşi sözlük yazarı gibi moderatörlere gittim. bana illegal hiç bir şeyin olmadığını söylediler. monitörün başında aptal gibi kalakaldım. ve o iki serseri bana smileyli mesaj gönderdi. o zaman dedim ki "adalet için don corleone'ye gitmeliyiz".
vito corleone - neden moderatörlere gittiniz? neden daha önce bana gelmediniz?
ab - benden ne istiyorsunuz? herşeye razıyım. ama sizden istediğim şeyi yapın.
vc - neymiş o?
ab - o iki serserinin sözlükten uçurulmasını istiyorum don corleone.
vc- ben bunu yapamam.
ab - size istediğiniz her şeyi veririm.
vc - sen uzun zamandır badilistimdesin. ama sen ilk kez bana bir şey danışmak ya da yardım istemek için geliyorsun. başlığıma en son ne zaman entry girdiğini hatırlamıyorum bile. çaylakken sana kefil olmama rağmen. bence artık dürüst olalım. sen badiliğimi asla istemedin. ve bana borçlanmaktan korktun.
ab - başımın derde girmesini istemiyordum.
vc - seni anlıyorum. sen ekşi sözlük'te cenneti buldun. karman iyiydi. çok şükela alıyordun. moderatörler seni koruyordu ve sözlüğün kuralları vardı. benim gibi bir dosta ihtiyacın yoktu. ama şimdi yanıma gelip bana "corleone; adaleti sağla" diyorsun. ama bunu saygıyla yapmıyorsun. dostluğunu önermiyorsun. bana "baba" demek bile aklına gelmiyor. onun yerine bana geliyor ve benden sözlükten yazar uçurmamı istiyorsun. değil mi?
ab - senden adalet istiyorum.
vc - bu adalet değil ki. sen hala sözlükte yazarsın.
ab - o halde entryleri kötülensin. benim gibi. bunun için ne ödeyeceğim?
vc - bonasera; bonasera... bu kadar saygısızca davranman için sana ne yapmış olabilirim? eğer bana dostça gelseydin entrylerini mahveden o serserilerin entrileri kötülenmiş olurdu. eğer senin gibi dürüst bir adam tesadüfen düşman kazansa bile onlar da benim düşmanım olurdu. o zaman senden korkarlardı.
ab - dostum olur musun? baba...
vc - güzel... bir gün -tabi o gün hiç gelmeyebilir- senden benim için bişey yapmanı isteyeceğim. ama o güne kadar bu adalet meselesini bir armağan olarak kabul et.
ab - grazie grazie baba!
vc - prego
mutaassıp süper kahraman replikleri
-
- betmen bak adını gökyüzüne yazdık...
- haşa... silin onu...
nihal yalçın
-
sözlükle aynı şeyi izleyip izlemediğim konusunda kuşku duyduğum bir videodaki oyuncu..
yahu tamer karadağlı al artık şu ödülü eline, gururla kaldır yukarı, başarını taçlandır, güzel bir görüntü ver diye tam zamanında ödülü teslim etmiş. nihal yalçın ödülü kaldırıp, "bu ödülü tüm sjwler için alıyorum" veya buna benzer saçma sapan bir söz söyleyip topu 90'a takıp alkışları toplayacağına profesyonel davranamayıp dönüp "kim virdi bi idili" diye tribe girmiş. daha sonra tamer karadağlı'dan ödül almak konusunda haklı bir brifing alıp sahneden ayrılmış.
yani burada sahneye geldiği gibi ödülünü alıp gururla göstere göstere konuşmasını yapmayı beceremeyen, ödül takdimcisine de en az iki defa saygısızlık yapan nihal yalçın değil de tamer karadağlı eleştiriliyor.
gerçekten sözlük bitmiş.
debe edittosu:
anaa. debeye sokmuşsunuz bu entryi gııı. demek ki aynı şeyi izlemişiz. sözümü geri aldım. sözlük bitmemiş.
madem debeye soktunuz bu entryi, ben de muhittin başkana ulaşmak için bir araç olarak kullanayım burasını.
muhittin başkan günaydın. umarım bu entryi bir vesileyle görürsün. ya da umarım bir tanıdığın haber verir.
lara bölgesinde çevredeki özel plajlara haraç ödemeden girebildiğimiz küçük bir plaj bölgesi vardı. dar bir yoldan içeri giriliyordu. konum olarak trt lara kampının oradaydı: görsel
ancak 1 hafta önceki gidişimde oraya girişin nedensiz şekilde kapatıldığını ve bir açıklama levhasının yerleştirilmediğini gördüm. ispat için: görsel
orası hafta sonları tonlarca antalya sakininin girip, ortalığı çöplüğe çevirmeden kumlara oturup dinlendiği güzel bir bölgeydi. neden kapatıldığını bilmiyorum. ancak hiç hoş değil. umarım geri açarsın. sevgiler, başarılar.