ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1 temmuz 2021 barlara gece 12 yasağı getirilmesi
-
sokağa çıkma kısıtlamalarının tümüyle kalktığı bir dönemde getirilmiş enteresan yasak. cumhurbaşkanının gerekçe olacak, “kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok'” demesiyse daha da enteresan. kısacası gece hayatı sizlere ömür.
kürtajla öldürülen bebeğin günlüğü
-
antropomorfik aklın ürettiği bir masal. bunun olumlu tarafı empati yapabilmeyi sağlaması elbette de, malesef böyle zırvalamalara da yol açabiliyor.
bir kuş tarafından yenmekte olan ağaç tohumunun hikayesini yazacağım ben de. yanyana iyi giderler.
hayır, şu çakma vicdanınızı;
- zor maddi koşullarda çocuğunu yaşatmaya çalışan aile,
- istemediği bir çocuğu büyütmek zorunda kalan anne,
- korunmaktan aciz bir yaşta çocuk sahibi olmak zorunda kalıp bütün hayalleri yıkılan genç insanlar,
gibi,
gerçekten karşılığı olan konularda da kullanmayı deneseniz diyorum. he gülüm?
(bkz: körü körüne inanç)
edit:
(bkz: başlığın başa kalması)
üniversitede fark edilen gerçekler
-
sen kendin uğraşıp didinmedikçe, üniversitenin sana hiç bi bok katmayacağı
ara güler
-
6 ağustos 1928 doğumlu ara güler, istanbul'un gözü olarak da bilinen bir türk foto muhabiridir. özel getronagan ermeni lisesi'nde okudu. babası bir eczane sahibiydi, ancak sanat dünyasına ait birçok arkadaşı vardı. ara bu insanlarla temasa geçti ve film/sinema alanında kariyer yapmak için onlardan ilham aldı. film stüdyolarında çalıştı ve muhsin ertuğrul yönetiminde tiyatro derslerine katıldı. daha sonra gazeteciliğe doğru eğildi ve sinemayı terk etti. 1950'de bir türk gazetesi olan yeni istanbul'a foto muhabiri olarak katıldı. aynı sırada istanbul üniversitesi'nde ekonomi eğitimi aldı. daha sonra hürriyet (gazete) için çalışmaya başladı.
1958'de, bir amerikan yayını olan time-life, türkiye şubesini açtığında, ara güler ilk muhabiri oldu. çok geçmeden stern, paris match ve sunday times, londra gibi diğer uluslararası dergiler tarafından görevlendirilmeye başladı. 1961'de hayat dergisi tarafından baş fotoğrafçı olarak işe alındı.
bu süre zarfında, onu magnum photos'da işe alan marc riboud ve henri cartier-bresson ile tanıştı. ara 1961 ingiliz fotoğrafçılık yıllığı'nda (1961 british photography yearbook) sunuldu. aynı yıl, amerikan dergi fotoğrafçıları derneği (american society of magazine photographers), onu organizasyonlarının üyesi olan ilk türk fotoğrafçı yaptı.
1960'larda, ara’nın çalışmaları, dikkate değer yazarlar tarafından illüstrasyon olarak kitaplarda kullanılmış ve dünya genelinde farklı sergilerde gösterilmişti. 1968'de, çalışmaları new york modern sanatlar müzesi'nde (museum of modern art), "renkli fotoğrafçılığın on ustası" (ten masters of color photography) adlı bir şovda gösterildi. dahası, fotoğrafları, almanya köln’deki photokina fuarında da sergilendi. iki yıl sonra türkei adlı fotoğraf albümü yayınlandı. sanat ve sanat tarihi ile ilgili imgeleri horizon, life, time ve newsweek gibi dergilerde yer aldı.
ara, fotoğraf görevleri için kenya, borneo, yeni gine, hindistan, pakistan, afganistan, kazakistan ve iran gibi ülkelere ve türkiye'nin çeşitli şehirlerine seyahat etti. ayrıca 1970'lerde kayda değer sanatçı ve politikacılarla fotoğraflı röportajlar gerçekleştirdi; salvador dalí, marc chagall, ansel adams, alfred hitchcock, imogen cunningham, willy brandt, john berger, maria callas, bertrand russell, pablo picasso, indira gandhi ve winston churchill gibi.
bunlara ek olarak ara, kahramanın sonu adlı, bir birinci dünya savaşı muharebe kruvazörü üzerine kurguya dayanan 1975 tarihli belgeseli yönetmiştir.
ara'nın çalışmaları, dünya çapında birçok kurumun koleksiyonlarında yer almaktadır: paris'teki fransa milli kütüphanesi, new york'taki george eastman museum, das imaginäre photo-museum, köln'deki museum ludwig ve sheldon museum of art gibi.
nezih tavlaş'ın "foto muhabiri" kitabı, ara'nın yaşamını kronolojik bir yöntemle anlatır ve kitap aynı zamanda türkiye'nin 80 yıllık tarihini de gözler önüne serer.
ara'nın fotoğrafçılık felsefesi; fotoğrafta insanın varlığına büyük önem vermesi ve kendini görsel bir tarihçi olarak görmesidir. ona göre, fotoğrafçılık insanların acılarını ve hayatlarını anmalarını sağlamalıdır. sanatın yalan söyleyebileceğini ama fotoğrafın sadece gerçeği yansıttığını düşünür. fotoğrafçılıkta sanata değer vermez, bu yüzden foto muhabirliğini tercih etmiştir.
mutlaka göz atın: ara güler'den 1950'lerin 60'ların istanbul'u
çeviri kaynağı
leyla ile mecnun
-
...
simit yok mu simit. yiyoruz ya hani. o simidi bi düşünüyorum da yani o simidin ortasında bir delik var ya o boşluğa ne oluyor? biz yedikten sonra yani o boşluk nereye kayboluyor yani? hayır onuda yiyorsak çünkü hava yutmuşuz gibi oluyor da böyle gaz mı yapmasa sonra korkusu var hep içimde onu yemesek mi acaba yani? o gaz insanı öldürür biliyor musun? o simitin ortasındaki o boşluk adamı öldürmüş...
...
konu değiştirirken bile beyin yakan dizi
edit: link
türkiye imar bankası
-
imar bankası, paranıza her zaman diğer bankalardan daha fazla para verirdi. paranı 1 sene bankada tutarsan 1 liran 2 lira olurdu diyelim...
önceden planlandığı için olay şöyle oluyordu.. ocak ayında bir kampanya başlatıyorlardı (ocağı salladım) ocak ayında paranı bankaya yatırırsan 1 sene sonra 1 liran 2 lira olacak vs.. şeytan ayrıntılarda gizlidir..
ocak ayında paranı bankaya yatırdın, kasım ayında bi yaygara çıkartırlardı "banka batacak çabuk paranızı kurtarın" diye.. ee bizim gariban halkımız napıyor? napacak amk gerekeni yapıyor hemen bankaya koşup anaparasını kurtarmaya çalışıyor...
paranı bankadan kurtarmak istediğin zaman banka memuru ne diyor?
- efendim paranız 40 gün daha kalırsa faizi ile birlikte çekersiniz...
doğal olarak sokmuşum faizine diyorsun, paramı kurtarayım.. çünkü cem uzan harika bir şekilde tüm bankada parası olanlara bankanın batacağını söylettirmiş...
ah ulan motorola kadar olmasa bile bizim millete de az geçirmedin cem uzan...
hava güzel olmasına rağmen avm'ye giden insan
-
2 yaşında çocuğu olan ortak facebook hesabı açan evli çifttir. en büyük hobileri avm'de bebek arabası sürmek ve dişleri yeni çıkmaya başlayan bebeklerine patates kızartması yedirmektir.
wesley sneijder'in türk vatandaşlığına geçmesi
-
veysel şanlıejder adını alabilir. sanki lord of the rings'den fırlamış bir türk elf gibi. yakıştı. evet.
hırsız tayyip erdoğan sloganına çıldıran teyze
-
açken o, o değildir.
hadi akp pamuk eller cebe, yüzde ellin snickers bekliyor.