hesabın var mı? giriş yap

  • evde eski bir kitabın arasından düşen mektuptur. gece gece efsane yarmıştır hakkaten. okuma yazmayı söktüğüm yıllar çalışan anne-babanın çocuğu olarak onlara notlar mektuplar yazardım. neden yazdım bunu, olay ne, nolmuş hatırlamıyorum ama çocukluğumu sevesim geldi yeminle sözlük.

    http://i.hizliresim.com/vvddmj.jpg

  • çok net bir şekilde vatandaştır. bu seçimi yaptıysan, bunu da hak ediyorsundur.

    edit: hala mesaj atıp erdoğan vs. diyenler var. seçimlerde tek vaadi, ''kahvelerde bedava kek'' olan adama oy verdi bu millet. daha ne anlatıyorsunuz yahu? gerçi o kek işi ne oldu lan harbi hahaah

  • süleyman demirel anlatıyor;

    "39 yaşında başbakan oldum. ana muhalefet lideri ismet inönü idi. yeminle söylüyorum, onunla görüşmeye giderken dizlerim titrerdi. ben alt tarafı çoban sülü, o ise garp cephesi kumandanı, cumhuriyet’in ikinci adamı idi..."

    seçimlerden %50 oy alarak başbakan olan demirel, meclisin ilk günü meclis binasında ismet inönü ile karşılaşır. inönü sorar;

    "meclisin kaç merdiveni var, süleyman biliyor musun?"

    "bilmiyorum!" diye cevap verir, demirel.

    beklemediği bir soruyu yanıtsız bırakan demirel içten içe bozulmuştur. birkaç gün sonra yine mecliste inönü'nün yanına giden demirel kulağına eğilerek;

    "efendim, meclisin 220 merdiveni var!" der.

    "kime saydırdın?" diye sorar inönü.

    "bizzat ben saydım efendim!" der, demirel.

    ve bunun üzerine inönü'den tarihi bir söz duyar;

    "bak süleyman, lider odur ki zor işlerle uğraşsın. lider basit işleri kendi yapmaz. bak mesela ben meclisin kaç merdiveni olduğunu bilmiyordum. sana saydırdım..."

  • "ilkokul 1 den 2 ye geçtiğimiz yaz tatiliydi. göcekte teknedeydik. bendeniz kolluklarla yüzüyorum o aralar. dedim ben bu kollukları ayağıma takarsam suyun üstünde yürürüm aq. taktım ayaklarıma kollukları atladım tekneden tabi ayaklar yukarda gövde suyun içinde kaldık öyle. boğuluyodum birader çok fenaydı. allahtan peder bey görmüş çekti çıkardı ayaklardan."

  • genel sebep enerji bağımlığı meselesi gibi. rusya ukrayna savaşı tüy dikti. ab'de bu oran (ithal enerji kaynağı / tüketim) %60a varıyor. bir kısmı cezayir gibi nüfus alanından olsa da, çoğu arap ülkelerinden ve rusyadan (gaz ve petrol).

    abd ise tükettiğinden çok üretebiliyor. ithalatı da büyük oranda meksika ve kanada gibi yancılarından.

    ve avrupanın dışarı verdiği petrol parası ihracat yoluyla geri dönemiyor. para büyük oranda çin'e gidiyor ki arkasında gene çinde yatırım yapmış avrupa firmaları var. sistem yürümez böyle, bir şeyler olacak.

  • ilk olarak iki varlığın yaratımlarına bakalım.
    balrogları iluvatar yaratmışken , ejderhaları ise iluvatarın yarattığı melkor yaratmıştır. bu bile yeterli açıklama aslında.

    eru iluvatar elfleri , insanları ve ardayı yaratmadan çok önce ainuru kendi düşüncelerinden yarattı.
    en güçlü ainurlara valar denildi ve vaların güçte birbirlerine denk olan liderleri manwe ve melkordu. erunun aklında bu ikili kardeştiler.
    ainurun güçte daha zayıf olanlarına maia denildi. valara yardımcı olarak onların halkı oldular.
    balroglar ilk savaş sırasında melkor tarafından baştan çıkartılarak onun tarafına geçen ve çağlar boyunca karanlık lordun en sadık ve en ölümcül hizmetkarları olan ateş mailarıdır.
    balroglar maiar olarak yaradılışın başında eru iluvatar tarafından yaratılmışlardır.
    ölümlü varlıkların hayal güçleri ötesinde büyü yapabilirler. ölümsüzlerdir. elementleri olan ateş üzerinde mutlak kontrolleri vardır.
    alev kılıçları, alev kırbaşları ve zırh kuşanırlar savaşta.

    son beleriand savaşının ardından gelen gondolinin düşüş zamanına kadar orta dünya da hiç bir balrog ölümlüler tarafından öldürülememiştir.
    iki ağacın gücüyle kudreti melkora denk hale gelen ungoliantı yaralayarak , acı içinde geri çekilip kaçmasını sağlayan güç balroglardır.
    noldorun en soyluları en kudretli zamanlarında balrogları öldürememiştir. iki noldor kralı iki büyük savaşta balrogların lordu tarafından öldürülmüştür.
    gondolin de ise ecthalion ve glorfindel gibi iki büyük lord tarafından iki balrog öldürülmüştür ki bu düelloların sonucunda ecthalion ile glorfindel de ölmüşlerdir. üstelik her iki savaşta da elflerin güçleri yetmemiş rakiplerini kuyu ve uçuruma düşürerek öldürebilmişlerdir.
    tarihte ki tek şok edici balrog ölümü gondolinin öfke çekiçleri isimli demirci klanının cinnet geçirip son adama kadar ölme pahasına balroglara saldırması ve onlarca balrogu öldürmeleri sonucu olmuştur.

    gazap savaşında ise kendilerine denk olan maia güçleri tarafından bir kaç tanesi dışında tüm balroglar öldürülmüştür.
    bu öyle bir savaştı ki koca bir kıta yok oldu. balrogları ve melkorun hizmetkarı diğer maiar güçlerini öldürebilmek için valar ve eonwe komutasında ki maiarın ortaya saldığı gücü hayal edin.
    bir kaç milyon orc ya da alnında silmaril olan bir yarım elf ve kartalların öldürebildikleri ejderhaları yenmek için böyle bir güç salınmaz ortaya.

    ejderhalar ise ilk çağın sonlarında , ilk savaştan , lambalardan , ağaçlardan , elflerin uyanışından , silmarillerden ve iki beleriand savaşından sonra melkor tarafından silmarillerin gücüyle yaratılmış olan inanılmaz güçlü varlıklardır. büyü yapabilir , ateş soluyabilirler ve en güçlüleri uçabilirler.
    gazap savaşında valar ordularının ilerleyişini durdurabilmiş olsalar bile ölümlü eller tarafından öldürülebilirler.
    entler , cüceler , ungoliant tohumları örümcekler ve melkorun diğer karanlık yaratımları olan orclar , troller gibi yaşayan canlı varlıklardır. iluvatar tarafından yaratılmamışlardır.
    uykuya , besine ihtiyaç duyarlar. üreyebilirler ve kuzey de yumurtadan çıktıktan sonra çağlarla ölçülen bir ömre başlarlar.

    ilk çağda bilinen en güçlü üyesi glaurung bir insan , gazap savaşında valar ordularını yavaşlatabilen ancalagon bir yarım elf ve üçüncü çağın en güçlüsü smaug yine bir insan tarafından öldürülmüşlerdir.
    rohan kralları olan eorl hanedanının atalarından biri glaurung soyundan gelen kanatsız bir ejderhayı öldürebilmiştir.
    tek gerçek balrog ölümünün olduğu gondolinin düşüşü sırasında bir insan olan tuor bir tanesini baltayla öldürmüştür.
    gondolinin düşüşü sırasında tüm orduyu kontrol ettikleri gibi ejderhaları da kontrol edenler balroglardır.

    bu uzun entry nin özeti şudur. balroglar ejderhalardan güçlü varlıklardır.
    ejderhalar emirleri balroglardan alırlar. eğer savaşmaları gerekirse ejderhanın balrog tarafından yok edilmesi oldukça kısa sürecektir. ejderha ya kaçar ya da balrog tarafından öldürülür.

  • üst bilgi: meraklı bir kişiliğe sahip olduğumdan kaynaklı, gün içerisinde okumalar yaparken böyle bir gerçekle karşılaştım meraklanıp şöyle bir araştırdım. umarım beğenirsiniz.

    2. dünya savaşı dünya tarihi içinde en çetrefilli ve belkide gerçek manada tam bir dünya savaşıdır. böyle söylememin nedeni bir çok insanın dolaylı ve direkt olmak suretiyle savaşın acı yüzünü görmüş olmalarıdır.

    türkiye'de bu savaşa katılmamış olmasına rağmen bu savaşın gerçekleriyle yüzleşmiş kayıplar vermiştir.

    -ilk olay refah şilebi faciası
    savaş patlak verince naziler hızlı bir şekilde türkiye sınırına doğru ilerlemişlerdir. o zamanın hükumet başkanı olan ismet inönü bu durumdan ciddi bir şekilde rahatsızlık duymaktadır. almanya ankara büyükelçisi franz von popen, türkiye’de oluşan tedirginliği gidermek ve türkiye’yi ingiltere’ye karşı kazanmak için hitler’in mektubunu ismet inönü’ye 04 mart 1941’de takdim etmiştir. hitler, mektubunda '' alman ordularının türkiye sınırlarına yaklaşmayacağının garantisini verilmiş ve ege ve trakya’dan türkiye lehine toprak verilmesinden de söz edilmiştir.'' ismet inenü bu duruma sıcak bakmıştır fakat tedirginliğinin dinmediğini belirtmiştir. bunun üzerine hitler türkiye’ye 10 yıllık saldırmazlık anlaşması önermiştir

    tabi almanya ve türkiye arasındaki bu irtibat ve anlaşma müttefikleri oldukça rahatsız etmiştir. japonlarında alman tarafına geçmesinin de etkisiyle amerika türkiye üzerindeki kısıtlamaları kaldırmıştır. bunun üzerine türkiye almanlardan 28 adet fw-58 savaş uçağı satın almıştır. bu alış veriş almanya ile türkiye ilişkilerini iyice pekiştirmiş. hitler bunun üzerine türkiye üzerinde bir emelleri olmadığını hatta bu sebeple alman birliklerinin türk sınırına yaklaşmaması emrini verdiğini belirtmiştir.

    bu durumdan iyice kıllanan ve rahatsız olan ingiltere hemen karşı atağa çıkarak, tersanelerinde yapılan 4 türk gemisinin hazır olduğunu ve türkiye’nin teslim alabileceğini bildirmiştir, birde üstüne dört denizaltının ve iki filo uçağınında verileceğinin sürprizini yapmıştır. oysa ki bu gemileri, ingiltere kısa süre önceye kadar bu gemileri savaşı bahane ederek vermeme yönünde ısrarını sürdürmüştür.

    bu gelişmeler üzerine söz konusu deniz ve hava araçlarını teslim almak üzere gönderilecek deniz ve hava kuvvetlerine mensup askerlerden oluşan 201( yüzbaşı rütbesindeki ingiliz irtibat subayı, kaptan dâhil 29 gemi personeli, 21 hava personeli ve 150 deniz kuvvetleri personeli) kişilik bir mürettebat oluşturulur ve 23 haziran 1941 saat 17.30’da gemi mersin limanından yol almaya başlar.yol planına göre gemi 25 haziran 1941 tarihinde de mısır’da olacak buradan da ingiltere'ye geçeceklerdi fakat son anda yüzbaşı rütbesinde bir ingiliz subayı gemi rotasını değiştirtiyor(bu rota değişikliği bilerek mi yapılyor bu kısım biraz tartışmalı) ve bir anda akdenizdeki tehlikeli sulara sürükleniyorlar. gece 22:30 sıralarında beklenmedik korkunç bir patlama ile önce gemi sarsılmış takiben geminin bordasından yediği darbe ile su almaya başlamıştır. refah gemisini milliyeti belirsiz bir denizaltı tarafından vurulmuştur.

    kazada(bence politik bir saldırı)kazada pilotaj kursuna giden 16 hava subayı, 15 deniz subayı, 48 deniz astsubayı, 63 deniz eri ve 25 gemi mürettebatı olmak üzere toplam 167 kişi hayatını kaybetmiştir.
    123kaynak

    -ikinci olay anlaşma gereği pilotaj eğitimi için ingiltereye gönderilen personellerin ölümü.

    refah şilebinde gitmesi planlanan 16 hava subayı kaza sonucu ingiltereye ulaşamayınca, türkiye 1941 yılı içerisinde 20-30 kişilik yeni mezun subayı seçerek pilotaj eğitimi için ingiltereye gönderdi. amaç türk ordusu içinde iyi yetişmiş pilot sayısını artırmaktı.fakat şansızlıklar mı yoksa kullanılan uçakların bir problemidir bilinmez gönderdiğimiz subayların bir çoğu hayatını kaybetmiştir. 1

    17 ağustos 1942 tarihinde, 22 yaşındaki teğmen reşit nalbant, airspeed oxford tipi uçak ile cronwell’de piste iniş yapmaya çalışırken düşmüş ve ingiltere'de hayatını kaybeden ilk türk pilot olmuştur.

    19 eylül 1942’de, uçuş eğitimi sırasında teğmen nizmettin şengün, miles master tipi uçağı ile dalış çıkış manevrası yaparken , dalıştan çıkmayıp barkston heath iniş sahasına düşmüş ve hayatını kaybetmiştir.

    18 temmuz 1943’de teğmen saim parlak grantham yakınlarındaki belvoir castle’ın kuzeyinde alçaktan uçarken, uçağı (miles master ııı) enerji nakil hatlarına takıldı ve woolsthorpe yerleşim yeri civarına düştü.

    23 ağustos 1942’de, teğmen esat şaşmaz, hava alanının üç mil kuzeybatısındaki ashby de la launde’da, miles master tipi uçağı ile eğitim uçuşu yaparken sebebi bilinmeyen bir nedenden yere çakılmış ve daha henüz yirmi yaşındayken hayatını kaybetmiştir.

    4 eylül 1942’de teğmen hakkı akarçay, öğretmen pilot ingiliz subayı yüzbaşı l.f. chapman’la birlikte, master w9017 numaralı uçakla havalanmış, ancak kalkıştan kısa bir süre sonra bir düşman taarruz uçağı tarafından saldırıya uğramıştır. saldırı sonucu düşürülen uçakta, her iki pilot da hayatını kaybeder.

    10 kasım 1942 günü teğmen hüdai toros, eğitim uçuşu için cronwell’den spitfire w3456 uçağıyla havalanır ve uçuş sırasında göz kararması sebebiyle hava alanı sınırına yakın bir mesafede bulunan heath farm’da yere çakılarak hayatını kaybetmiştir.

    21 eylül 1943 tarihinde teğmen ömer sümercan, uçtuğu oxford tipi uçağın motorları durup yere çakılması sonucu hayatını kaybetmiştir.

    10 ağustos 1944’te welby’de düşen miles master tipindeki uçak, teğmen mustafa görez’in hayatını kaybetmesine sebep olmuştur.

    24 eylül 1944 tarihinde teğmen fethi nejat ang, yine bir miles master uçağıyla gece uçuşunu tamamlayıp iniş yapamaya çalışırken ve caythorpe yakınlarında düşer ve hayatını kaybetmiştir.

    25 ekim 1944 tarihinde teğmen emin dönmez eğitim uçuşu sırasında kullandığı spitfire uçağının düşmesi sonucu hayatını kaybetmiştir.

    hv.tğm. ibrahim oray 25 mart 1943 tren kazasında hayatını kaybetmiştir.

    hv.tğm. abdullah ay 4 nisan 1945 trafik kazasında hayatını kaybetmiştir.

    ölen bu subaylarımızın mezarları hala londra brookwood türk şehitliğinde bulunmaktadır1

  • "küçükken evine atari oynamak için gittiğim arkadaşım vardı.
    5 dk oynatıp adaptör isındı diye kapatırdı. geçen arabaya aldım motor isındı deyip indirdim hıyarı"