ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
chp'li eren erdem'in akp'li vekili ısırması
-
tersi olsaydı haber değeri taşımazdı ama bu bir haberdir.
evliliğe dair mide bulandırıcı detaylar
-
(bkz: vitrin)
boyle kocaman bir sey var evin %10 unu kapliyor icinde sandalyeye cikip ancak gorebileceginiz sacma seyler var.
zübeyde hanım'ın atatürk'ten para istemesi
-
hikayenin aslı şöyledir;
zübeyde hanım 5 kuruşunun kalmadığı bir gün ankara'ya telgraf çeker
paramız bitti oğlum diye sıkıntısını belirtir. bunun üzerine salih bozok, atatürk'ün yanına gelerek:
''elimizdeki mevcut paradan gönderelim mi'' diye sorar.
atatürk:
''zübeyde'ye 20-25 gibi gitmesi lazım" der, ve hemen telgraf çeker, "paraları sıfırladınız mı?".
başkası mıydı lan o yoksa???
30 ekim 2999 güneş tutulması
-
allah kısmet ederse şili'den izleyeceğim tutulmadır.
insan neden sanat yapar
-
andrei tarkovsky'e göre ölüme hazırlanmak için:
''sanıldığının aksine, sanatın işlevsel amacı, düşünmeyi teşvik etmek, bir düşünce iletmek ya da bir örnek oluşturmak değildir. hayır, sanatın amacı, daha çok, insanı ölüme hazırlamak, onu iç dünyasının en gizli köşesinden vurmaktır.''
http://www.edebiyathaber.net/…-olume-hazirlamaktir/
ankara'da yer isimlerinin acayip olması
-
şu anda ankara'dayım. az evvel kardelen çakırlar dolmuşundan indim. (kardelen çakırlar paralel bir evrende harika bir sahne ismi olabilirdi fakat ankara'da bir dolmuş hattı olarak kalacak.)
yarım saatlik dolmuş yolculuğumda gözüme çarpan tabelalar: gimat, ostim, gimsa, oleyis sitesi, arı kovanı 3 sitesi, ılkyerleşim mahallesi, güvengirkent, detca 2 sitesi vs.
bu ve benzeri örneklerden kolayca yapabileceğimiz bir çıkarım var ki o da ortalama bir ankaralı gün içerisinde konuşurken birkaç yüz anlamsız kelime, kısaltma ve rakam kullanıyor. çarşıda pazarda "gimat, ostim, pursaklar, bala, çinçin, oleyis dört" diyerek dolaşıyorlar.
anladığım kadarıyla ankaralılar sürreal bir gerçeklikte yaşıyorlar ve bu yüzden ankara'yı çok seviyorlar. çünkü ankara onlara dışarıda bulamayacakları fantastik dünyayı sunuyor. mesela yarın bir taksi çevirip " çıkınçıkmazına gidiyoruz " demek istiyorum. taksicinin " mordor yolu kalabalık olur, ayrıkvadiden kavaklıdere'ye inelim abi" diyeceğinden eminim.
eminim çünkü ankara'dayım.
eminim çünkü bu iletiyi kuzenimin ankira 1 sitesi'ndeki evinden yazıyorum.
100 bin şehidi göze alıp musul'a operasyon yapalım
-
(bkz: bonba gibi bir şey atalım)
yanlış telaffuz edilen marka isimleri
üzüm keserek 3000 dolar kazanan boğaziçili
-
artık şu sırt çantalı ''çılgın'' interrailci arkadaşlar baymadı mı?
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
39 derece ateşle yatan 6 yaşındaki yeğenim dedesiyle konuşmaktadır:
dede:
-gel kızım sana bir okuyayım da, allah şifa versin benim güzel kızımaa.
dede içinden duasını okur bitirir. torun sorar:
-okudun mu dede?
-okudum kızım.
-ne yazıyormuş?
2016 turizm krizi
-
antalyada paket fiyattandan daha ucuza 7 gün italya turuna katıldık. üstüne birinin yazdıgı gibi 40 lira kebap yerine 10 euroya ortalama fiyat ile çok güzel yemekler ile karnımızı doyurduk.
eşimle mevcut krize elimizden geldigince destek vermenin verdigi hafiflik ile birazdan romaya geçecez.
karınca hikayesindeki gibi, maksat tarafımız belli olsun.
algilama floransadan bildirdi.
petrol istasyonlarının batıyor olması
-
e ne yapalim? yillarca kaymagini yerken sesiniz cikmadi da simdi ayni sefaya devam edin diye halk olarak bir de sizin zararinizimi karsilayalim? ne guzel dunya oh valla. ticaret yap, kar ederken ses çıkarma ama zarar edince bindir halkin sırtına.
internette hastalık arama sendromu
-
genelde kanser teşhisi konmakla sonuçlanır. lakin bende hep tutuyor.
ılk defa araştırma yaptığımda 16 yaşındaydım, kendime varikosel teşhisi koydum ve ürolojiye gidip "bende varikosel var." dedim. bi böburlenme aşaması, "biz boşuna mı bunun okulunu okuyoz" tribini yiyip muayeneye geçtik. sonuç: 1 ay sonra varikosel ameliyatı için masaya yattım.
sonrası uyku apnesi tanısıydı. gittim ve bende uyku apnesi olduğunu ama neyden kaynaklı olduğunu bilmediğimi söyledim. burnumda et çıktı, ilaç verdi. apne için de uyku bozukluğu merkezine git dedi ama hala gitmedim. gidersem orada apne teşhisi konacak adım gibi eminim.
en son da spor sonrası çarpıntı problemi nedeniyle 3 ay önce kardiyolojiye gidip internet araştırmalarımdan aldigim güvenle "bende mitral kapak prolapsusu var." diye dikildim kardiyologun karşısına. ekoya gönderdi, hakikaten de 1. derece mvp çıktı.
birkaç seneye youtube'dan ameliyat videoları izleyip evde kendimi ameliyat etmeye başlayacağım kısmetse.
görünmez olunca ilk yapılacak şey
-
yalnızca iki kişinin bulunduğu bir ortama gidip osurmak.