hesabın var mı? giriş yap

  • bir japonun fiziki özelliklere bakarak, ciddi ciddi sorduğu bir soruya şahit olunmuştur.

    -siz türkler neden hepiniz birbirinize benziyorsunuz ?

  • kişilerin ellerindeki bilgileri kırpıp kendi düşünce yapısına göre şekillendirerek sunmaları sonucunda ortaya çıkan mantık hatasıdır.

    güzel açıklamalara ve örneklemelere buradan ulaşabilirsiniz.

    ayrıca şunu da eklemeliyim ki, özellikle sağlık ile ilgili konularda sakın her denilene inanmayın. hayretler içerisinde kalarak, kendinden çok emin olarak söylenen ama en ufak bir doğruluk payı olmayan o kadar çok yazı okuyorum ki, eğer "tıp doktoru" mesleğine sahip olmayan birilerinin dediklerini yaparsanız hayati tehlike içerisine bile girebilirsiniz. kendinizi düşünüyorsanız bilgi kirliliğinden uzak durun.

  • (bkz: five point palm exploding heart technique)

    mecburen iki defa sokak kavgasına karıştım. birincide 10 kişiye 3 kişiydik. delikanlılık yaptım bir araba dayak yedim. tam 3 gün yataktan kalkamadım. ikincide daha tecrübeliydim. ceketimi kafama çekip cenin pozisyonunda yere yattım. yine bir araba dayak yedim ama en azından yüzüm sağlamdı. eğer benzer bir olay 3. kez başıma gelirse bu kadar tecrübeden sonra ayaklarım kıçıma vura vura kaçarım. en etkili savaş sanatı hızlı koşmaktır.

  • salonda ağırlık çalışan herkesin yapmakta olduğu zannedilen spor dalı. ağırlık çalışması her türlü spor dalının tamamlayıcısıdır. bununla birlikte başka spor yapılmasa da ağırlık çalışarak vücudun egzersiz ihtiyacı karşılanabilir. sadece egzersiz ve güçlenme amaçlı ağırlık çalışanları yarışmalara hazırlanan, steroid alan, sürekli şişmeye hayatını adayan insanlarla aynı kefeye koyup dalga geçmek mallıktır. bunun yarışma seviyesinde yapılmasını ben de mantıklı bulmuyorum ama insanların twitter fenomeni, reality show starı vs. olmaktan medet umduğu bu devirde vücut geliştirmecilere laf etmem.

    vücut geliştirmeden kasıt düzenli olarak spor salonuna gidip kasları çalıştırmaksa bu bence her insanın yapmaya çalışması gereken bir şeydir. üniversitedeyken birkaç ay düzenli yaptıktan sonra tembellikten çok seyrekleştirdim sonra tamamen bıraktım. seneler sonra tekrar başladım ve bıraktığım için kendime çok kızıyorum. merak etmeyin "bir yerden sonra çok kötü görünüyor" cümlesindeki o bir yere ulaşmanız için senelerce aksatmadan çalışmanız lazım. zaten başladıktan ancak altı ay sonra falan düzgün bir insana benzemeye başlarsınız, belki bir sene sonunda "fena olmuyor ha" falan dersiniz.

    yetişkin nüfusun yüzde doksanının onuncu şınava gelmeden göbeğinin üstüne yattığı bir memlekette vücut geliştirmeye laf eden maldır. hele alternatif olarak sahilde yürümekten falan bahsetmek bambaşka bir kafa gerektirir.

  • bu yoğun ilginin başlangıç noktası yine hükümetin ve mb'nin saçma faiz politikaları. millet enflasyon kadar bile faiz alamayınca normal şartlarda yapılmayacak her riskli hareket makbul algılanıyor. kolay para peşinde koşuyorlar diye milleti cahillikle, bilgisizlikle suçlamak kolay.

    bir diğer faktör kumarın yasak ve ağır vergilendirilmiş olması, heyecan arayanların coin al/satı yaparak eğlenmeleri

    üçüncü faktör, fomo etkisi, basının ve dedikoduların sadece para kazananlara odaklanması (survivorship bias) ama yatırım nedir, portföy yönetimi nedir bilmeyen kişilerin gerçekçi olmayan beklentilerle piyasaya dalmaları.

    yine bir diğer etken, özellikle kripto borsalarının yoğun reklam kampanyaları ve çok küçük miktarlarla girişe olanak sağlamaları. tv reklamları, youtube sponsorlukları. yoğun bir kolay para mesajı

    son olarak da, her teknolojik yeniliğin yarattığı "büyük değişiklikler kapıda, gelecek çok farklı olacak" hikayesi. bankalar bitiyor, merkez bankaları çöküyor, coinlerle merkeziyetsiz bir ödeme ve saklama ağı olacak hikayesinin pazarlanması aslında. wall street bu oyuna yeni yeni dahil oluyor, bitcoin etf'leri, defi'ler vs. esas bombalar orada olacak. coin'leri teminat kabul edip kredi dağıtılınca canlar fena yanacak. henüz yaşananlar bir balon değil, öncü köpükler.

    edit: borsayı da unutmayalım, 2006'dan beri euro bazında %45 düşmüştür, yani ortalama yatırımcı da euro karşısında kaybediyor. tam toparlayacak derken bir geceyarısı kararnamesi gitti dolar bazında %20. bu kapı da tasarruf yapmak isteyenlere kapalı