hesabın var mı? giriş yap

  • eğer che taş gibi bir çift göğüsün arasında gergin şekilde duruyorsa arabanın içinde devrim bile yapabilirsiniz.

  • kariyeri oldukça dolu olan ve balyoz soruşturmaları döneminden beri türkiye hakkında bir şeyler söyleyen, yazıp çizen bu batılı uzmanı ve tespitlerini bir kalemde karalayanları anlamakta zorluk çekiyorum.

    ekonomik olarak gelişen ama demokrasi olarak yerlerde sürünen ülkeler yok mu dünyada. var işte, malezya. adam doğru benzetme yapıyor ama ekliyor. türkiye'nin özel durumu sebebiyle ekonomi de bu kadar iyi gitmeyebilir. o zaman tüneln çıkışı afganistan'a diyor.

    söylediklerinin en acı yanı, 1923 yılından sonra kurucu kadroların hedefe koyduğu batılılaşma, batı camiasında kalma, avrupa değerlerine sahip çıkma idealleri; cumhuriyet tarihinde ilk kez bu derece güçlü bir şekilde terk ediliyor.

    gerçekten hala bu adamın tespitlerinin bugün yaşadıklarımızın doğru karşılığı "olabileceğini" gören yok mu? ben mi paranoyak oldum?

    debe editi : (bkz: öğretmen kumru konak'a yardım kampanyası)

  • toplasan 3 bornoz 2 nevresim 2 kırlent var o mağazada, bunu kaldıramıyorsanız eğer boşanın, çünkü daha bunun mango'su, zara'sı var. bahçelievler mango önünde bekleyen erkekler arasından 5 adet müzik grubu, 3 adet halı saha turnuvası çıktı, bazılarımız bir araya gelip tekstil işine girdik sırf bu zulm bitsin diye. adamlar mağazanın yanına banka açtılar beklerken sıkıntıdan hisse alıp satanlar broker oldu orada. zaman geçsin diye park eden arabalara yardımcı olayım derken değnekçi olanlar var.

  • koca bir ülkeyi batırıp 100 yıl sürecek çıkmazlara sokan birisinin siyasi rakibini ssk'yı batırmakla suçlaması da ne bileyim, biraz garip.

  • özlem türeci biontech se.'nin tıbbi sorumlusu, kurucusu ve sahibi.

    "özlem türeci ve eşi misafirimiz olacak" dense yeridir.

  • (bkz: bırak bu işleri)

    şu anda da parasını veriyorsun adamlar sana ördek taşağı veriyorlar.

    bak o fotoğraflardaki abilerin tiplerine, onlara benziyor musun? yok, topkeke devam o zaman beybi.

    ayrıca yolculuk süresi de ayrı mesele.

    not: sadece 4 numaradaki tipler biraz ezik, onlara da üçgen peynirle üzüm getirmişler zaten.

  • muğla'dan gelirken otobanda 160km/h hız ile gidiyorum ve önüm dolu, adam arkama geçmiş selektör çakıyor. amk dallaması zaten önüm müsait olsa ben gideceğim. en sonunda sinirlendim sert bir biçimde bastım frene. arabaya bir vur da ananı laciverte boyasaydım. sonra orta şerite geçtim, yanımdan geçerken manyak mısın der gibi el hareketi yapıyor. geçtim arkasına, bastım gaza bu seferde ben selektör yaptım. amk hıyarına empati yapmasını öğretiyoruz. adamı katil eder bu yavşaklar

  • bunun iki kere oynandığını gördüm ben, birinde izliyordum ve kendi kendime içiyordum, diğerinde de bizzat oynadım. izlerken "abi 30 yaşında koskoca adamlarsınız, 'sen bana üç koyun ver ben sana bir tuğla ver' diye kopardığınız kıyametlere bak..." diye laf edip dalga geçmiştim. ikincisinde adam bulamadılar, oynayayım dedim, ben hayatımda böyle mükemmel bir masa oyunu görmedim arkadaş. içinde monopoly var, kızmabirader var, risk var, ne ararsan var. her seferinde oyunun düzeni değiştiği için strateji de tutmuyor. gruplaşmalar, kavgalar, bir kişinin üzerine oynamalar çok zevkli.

    varını yoğunu harcayıp yaptığı 2 tane yan yana şehrinin tam ortasında 5 el boyunca hırsız durdu diye sinirden ağlayan 38 yaşında bir adam gördüm ben .