hesabın var mı? giriş yap

  • ahmet necdet sezer ve sevgili eşiyle alışveriş sırasında karşılaştığım bir anım mevcut. (olay kendisinin cumhurbaşkanı olduğu dönemde gerçekleşmişti)

    alışveriş sırasında ahmet bey eşinin yanında değilken eşiyle kuyrukta karşılaştık. eşini tanıyamadığım itiraf edeyim. sadece kendisine sıramı verdim, zaten aynı anda gelmiştik olay ; "siz buyurun lütfen, sizden" çok da farklı olmadı. eşi gelene kadar sohbet ettik bu sırada eşyanız çok görünüyor isterseniz sizi ve eşinizi arabayla bırakabilirim bile dedim. eşi cumhurbaşkanı sezer'i gördüğüm anı unutamıyorum o kadar beklenmedik bir olaydı ki öyle kala kaldım kendisi ile de biraz sohbet ettik ve sonrasında teklif için ikisi ayrı ayrı teşekkür etti. ben öyle koruma ordusu falan hatırlamıyorum.

  • torunlarına anlatacak hikayesi var artık.

    - o sıralar dünyanın en iyisi messi.

    + eee dede

    - baktım çekti adamı, gel dedim verdim messi'ye sarıyı. görsen rengi gitti çocuğun.

  • oradaki olaylar galaya ait değil döneme aittir. film galası falan deyip durumu açıklayamazsınız. bulunulan yerden bağımsız tipik dönemin özellikleri... şu andaki bütün dizileri toplasanız yapılamayan hükümet zam ekonomi eleştirileri sadece bizimkiler dizisinde yapılabilirdi mesela... olacak o kadar'dan bahsetmiyorum bile... daha mutlu muyduk o zamanlar bilemiyorum ama dışsal değil içsel baskımız vardı. bir şeyi yapacaksak biri bir şey diye değil ayıp diye yapmazdık...

    (bkz: 90'lı yıllar)

  • telomerler dna'ların uç kısımlarıdır. genetik bilgilerimizin koruyucu kalkanları sayılır. hücre bölünmesiyle onlar da kısalmaktadır. kimyaları, uzantıları oldukları dna zincirine benzer. telomerler dna'ları koruma vazifesini üstlenmiş olmasalardı hücre bölünmesi sonucu kromozomlarımız kısalır, bu da genetik bilgilerimizi kaybetmemiz anlamına gelirdi. kromozom uçları birbirine yapışabilir, yıpranabilir ve dış etkilere karşı korunmasız olurlardı. telomerler sayesinde genetik bilgimiz eksilmeden hücre bölünmesi gerçekleşiyor. ve bilindiği gibi hücre bölünmesi yaşamın devamı anlamına geliyor.

    bir hücre, içinde ters gidebilecek her şeye karşı önlem alabiliyor. örneğin; bozulmuş bir dna çok tehlikeli olduğundan, hücre bunu fark edip onarabiliyor. uçlarındaki telomerler olmasa, hücre sağlıklı bir dna'yı bozuk olarak algılayıp onu onarmaya çalışırdı. ancak bozuk olmayan bir dna'ya müdahale etmek, hücrenin kanser olmasına ve ölümüne yol açabilir. telomerler bu aşamada da dna'ları koruyor.

    telomerler koruyucu kalkan görevlerinin bedelini, bölünmede kısalarak ödüyorlar. çok kısaldıkları zaman hücre artık bölünemiyor ve aktivitesi duruyor. bu da hücrenin ölümü anlamına geliyor. telomerler insan hücrelerinin 50-100 kez bölünmesine olanak sağlıyorlar. insan hücreleri telomer limitine ulaştığında, ölen hücrelerin yerine yenileri gelmezse, kırışıklık ve daha zayıf bir bağışıklık sistemi gibi belirtiler gözleniyor. bu süreç yaşlanmanın yanı sıra, kanser ve yüksek ölüm riskiyle de ilişkili.

  • sadece bu sezon tff başkanı ve mhk başkanı istifa etti, kamoyuna somut bir açıklama yapılmadan birçok aktif hakem görevinden alındı ama bunların hiçbirisi olmamış gibi lig oynanmaya devam ediyor.

    tam olarak akp türkiyesine yakışır bir süreç.

  • bunun jeneriğini izlerken "hadi oğlum, önce banyoya, sonra doğru yatağa, kapat artık televizyonu, yarın okulun var" çığrışlarını duyar gibi oldum. hey gidi günler, pazartesi sendromunun verdiği ardinalle daha da artardı bu kulübün yayınladığı filmleri izlemenin zevki.

    şimdi star sinema kulübü, batman'i yayınlarsa, alacam anne ve babamı karşıma, gidin banyonuzu yapın yatın, ben sabaha kadar batman'i izleyecem diyeceğim.

  • babamın doğum gününü kutladım. bana "benim doğum günüm 3 gün önceydi oğlum" dedi. başta "nasıl unuturum ya" diye o kadar utandım ki. ama sonradan fark ettim. babam 21 temmuz'da doğmuştu, ben 18 temmuz'da. adamdaki zarafet dolu cevaba bak.