hesabın var mı? giriş yap

  • millet olarak daha iyi olan herhangi bir şeye o kadar layık görülmüyoruz ki, bir örneğini daha yaşamış olduk. geçmiş olsun.

  • yarışmacıların marka isimlerini söylememek için onları komik bir şekilde sansürlemesi. şöyle diyaloglar çıkıyordu mesela ortaya;

    -zigros'tan meyve suyu alınması lazım. *
    -karkur'dan salatalık aldın mı? *

    yarışmayı show tv veriyordu ama kanal6'da ev içinden 24 saat canlı yayın yapılıyordu. bu kanal btv de olabilir, net hatırlamıyorum.

    ilk yarışmada eve viyana'dan bağlanmışlardı bir şey için. melike almanca tercümanlık yapıyordu. daha sonra "viyana'nın kapısına dayanmış osmanlı'nın çocuklarıyız" gibisinden bir söylemde bulununca alkış kıyamet inlemişti stüdyo :(

    ayrıca radyoda sırf bbg konuşulan bir kanal kurulmuştu. ev hanımları sürekli bağlanıp yarışmacılar hakkında dedikodu yapıyordu. annem de sık sık bağlanıyordu radyoya. babam uğraşmaktan vazgeçmişti bir yerden sonra.

    son olarak yarışmacıları sabah uyandırmak için evde alarm olarak çalan şarkı; http://www.youtube.com/watch?v=pov-3yipswc

    edit: patates sultan uyardı; almanca konuşan yarışmacı berra'ymış. teşekkürler.

  • özellikle pandemi başladığından beri dikkatimi çeken ve kullanımı giderek artan hadise.

    telefonu veya bilgisayarı açıyorum, yemek söyleyeceğim. fiyatlara bakıyorum, şu neymiş 24.99 yazıyor, açıyorum bir bakıyorum fiyatın yanında "kişi başı" yazıyor. ulan bu ne?

    meğer menünün yanında "2 kişilik" yazıyormuş. verdiğin bir tane sıradan, bir tane de dandik hamburger. birkaç patates, taş çatlasın 1 litre kola.

    ilk çıkan ikili menüler nedense kişi başı fiyatla çıkmıyordu? ya sen kimsin benim alacağım menüye kişi başı fiyat yazıyorsun. (bkz: sen kimsin ya)

    bunu denetleyecek bir kurum yok mu ? bunun yasak olması lazım değil mi yani?

    6lı tabak çanak setine de 300 lira yerine kişi başı 50 yazsınlar. ne bileyim araba firmaları da arabalar 5 koltuklu olduğu için 500.000 liraysa kişi başı 100.000 diye satsın. böyle bir şey olabilir mi ya?

    bu hadsizliğe biri dur demeli. kimse benim yiyeceğim menüyü ikiye bölemez.

  • 5g ye gecmek icin uydu modulu degistirmeye gerek yoktu. 4g ayni zamanda 5g ninde altyapisini olusturur.
    cehalet kotu sey. cok kotu.

    edit: lte, yatirim maliyetlerinden yakinan servis tasiyicarinin ihtiyaclarini karsilamak icin tasarlanmistir. yazilim ve ctcss optimizasyonuyla artik jenerasyon degisiminde ciddi farkliliklar ortaya cikmamaktadir.

  • psikiyatristler 6 yıllık tıp eğitiminden sonra 5 yıl psikiyatri dalında uzmanlaşırlar fakat psikoterapi dersleri tamamen asistanı oldukları hocaya kalmıştır yani öyle bir psikoterapi ders programı gibi bir şeyleri yoktur. çoğu, asistanlığının ilk yılında hasta görerek ve ilaç yazarak başlar psikiyatristliğine ve zaman içinde deneyimle işi kotarır -psikiyatri uzmanlığının ilk gününde poliklinikte hasta görmesi beklenen yavrucakların vay haline-. tabi iyi psikiyatristler parayı bastırıp özelde psikoterapi eğitimi alırlar veya psikiyatrik ilaç şirketleri eğitimlerini öder.

    ruhsal bozukluklarla ilgilenen psikologlar yani klinik psikologlar, türkiye'de 4 yıl psikoloji lisans eğitiminin üstüne kendi istekleri doğrultusunda kendilerini geliştirirler. mesela kimileri türkiye psikologlar derneği' nin eğitimlerine katılırlar ya da klinik psikoloji yüksek lisansı yaparlar ki bunlar psikoterapi eğitiminin teorik kısmını ve az da olsa pratik kısmını kapsamaktadır. bu yavrucaklarınsa eğitimlerinin ücretini hiçbir kurum/ilaç şirketi vs. karşılamaz, hepsini ceplerinden öderler. kimileri üstüne bir de doktora yapar ki bu doktora, süpervizyon alma ve psikoterapi uygulamalarını da içerir. kimileriyse 5 yıllık birleşik (master+doktora) program yaparak amerika ve avrupa'da terapi yapabilmek için zorunlu olan ph.d. lerini alırlar ve toplam 9 yıl eğitim almış olurlar ki ideali budur.

    psikiyatristler 11, psikologlar 4 yıllık eğitim alırlar demek yanlıştır, türkiye'de de artık "uzman psikolog" ünvanını almak ve terapi yapabilmek için klinik psikoloji yüksek lisansı şart koşulmaktadır. gönül ister ki türkiye de batı standartlarına uysun ve doktora (ph.d) zorunlu olsun, fakat bunun için önce üniversitelerin klinik psikoloji bölümlerinin, doktora programlarının hoca sayılarının ve öğrenci kapasitelerinin artması gerekmektedir.

    burada yaşanan algılama sorunu her psikoloji mezununu toplumun klinik psikolog sanmasıdır. halbuki 4 yıllık psikoloji eğitiminden sonra psikoloji de uzmanlık dallarına ayrılır endüstri, klinik, gelişim, trafik, deneysel, sosyal psikoloji bu dallara örnektir. uzmanlaşma yüksek lisans ve doktora ile olur.

    bütün bunların dışında bir de devlet hastaneleri sorunsalı vardır ki burada ne psikiyatristler ne klinik psikologlar terapi yapabilirler. günde 60-70 hasta gören psikiyatrist 2 dk da ilaç yazar, psikologsa günde yaklaşık 5 hastaya tanı testi uygular.

  • ben esenyurtta yasiyorum ve bu yavsak, kansiz suruleri yuzunden milli bayramlarda bile evime bayrak asamiyorum. cunku ne devletin polisine ne de askerine, beni koruyacagina dair zerre guvenmiuorum. evimin dibinde aponun cocuklari, gunesin cocuklari diye sikimsonik sarkilar falan caliyorlar. polisin sikinde degil tabi.

  • biz hep hastaneye sıçtığımızdan, bizi bağlamayan tip.

    sokakta öpüşmeye gelince iş, "uuuu batının ahlaksızlığı". ortalığa sıçmaya gelince "e orda da yapıyorlar." batının ahlaksızlığını alıyor muyuz almıyor muyuz gençler, bi karar versek artık?

  • reklam bombardımanı insan hakları ihlalidir. insanların bilinçaltını çöplüğe çeviren bir zulümdür. bu zulümden kurtulmak için adblock kullanmaya mecbur bırakılmak vahim bir durumdur.

  • amazonların kuzeybatısında yaşayan ağaç kurbağasının salgısından elde edilen zehir türü. kurbağa, derisinden alınan zehir sonrası zarar görmeden doğaya tekrar geri bırakılıyor.

    amazon yerlileri tarafından ava çıkmadan önce av esnasında başlarına gelecek her türlü belaya önlem olarak bağışıklık ve güç amacıyla yapılırken, günümüz modern insanı da yarattıkları karışık habitatta kendi başlarına açtıkları anksiyete, depresyon gibi rahatsızlıklarını iyileştirmede, bağışıklık sisteminden kaynaklı hastalıklara karşı korunma gibi nedenlerle uyguluyor.

    kambo öncesi hem manevi hem maddi diyet uygulamak, niyetlenmek şamanik bir deneyim içeren kamboda önemli. öncesinde ez az iki litre su içmeyi zamana yayın benim gibi yarım saatte iki litre su içip şişmeyin. tansiyonum genel olarak düşük olduğu şaman önce kambo uygulayacağı koluma tek delik açarak gözlemlemek istedi, idare ettiğimi görünce diğer delikleri açarak kambo uyguladı. uygulamadan sonra başımın üzerinde yoğun sıcaklık hissi ayak parmaklarıma kadar ulaşırken vücudumdaki her bir hücrenin teyakkuza geçtiğini, kanın akışını hissetmek çok farklı bir deneyimdi.

    kambonun sonraki deneyimlere etkisi seremoni öncesi tuttuğum niyetleri gerçekleştirirken güzel ve kolay bir kapı açması gibi. diğer yandan hemen akabinde covid'e yakalanmam gibi bir durum da olmadı değil.