hesabın var mı? giriş yap

  • iyiden iyiye insanı güldüren manadır.

    hele bu sözde 'mana'yı dile getirirken takındıkları o ciddi tavır yok mu ahaha ya tamam sizsiziniz amk siz.

    -büyük beşiktaş taraftarı he de hödödür
    -şerefli beşiktaşız biz renkliler anlamaz.
    -onurlu duruşumuz var bizim.

    blabla

    yok ebesinin örekesi afedersin. taraftarsın ulan sen ne bu oligarşiye savaş açmış don kişot tavırları, ne bu jan darc havaları, ne bu takımına laf geldiğinde kendisine ''tavuk'' denmiş marty mcfly ciddiyeti.

    yapmayın komiksiniz.

  • yedi yıl önce ülkemizde polisler, ali ismail korkmaz'ı döve döve öldürdüler. döve döve. hiçbir suçu, günahı, yanlışı yoktu. daha iyi bir yaşam istediği için öldürüldü.

    almanya'da gerçekleşen bilmediğim bir olay üzerinden nefret kusacak değilim. ama o zamanlar tepki göstermeyenlerin şimdi dış güçler demesi de gülünç olur. kendi ülkesinde medeniyet olmayan bizler, başka ülkelerin asayişlerine had bildirebilecek mertebede değiliz.

  • cem yılmaz gösteri yapıyor, film yapıyor, dvd'lerini piyasaya sürüyor para kazanıyor. kendisinin bu arabaları almasını istemezsen gelir kaynaklarına katkı sağlamazsın olur biter.

    sıkıntı benden zorla alınan paralarla 900 bin lira araba kirası verenlerde.

    edit. ayrıca ilberci nedir yahu?

  • google a bolca 1 won kaç tl yazdıran kore dizisi.

    puanım 7.0

    --- spoiler ---

    5 parasız işsiz güçsüz adamın banka hesabına bir anda 40 milyar won (330 milyon tl anlık kur ile) para yatıyor ve kimse de demiyor ki hayırdır song yung min sen ne ayaksın paranın kaynağı nedir? değil 330 milyon bu durumda birinin hesabına 33 milyon yatsın mali şube şafak operasyonuyla kan alır ebesinden.

    --- spoiler ---

  • prens philip dostumuz, tam bir elitisttir.. ben bu kadar sahane elitist olan baska birini tanimiyorum..elitistligi yüzünden, tüm dünyada gaflari ile ünlüdür. yarin türkiyeye gelip kürtler hakkinda "bunlari nerede besliyorsunuz" misali igrenc bir laf soylerse, sasirmayalim diye simdiden diyorum.. zira kendisinin en baba gaflarindan bir demet sunarsak:

    iskoçyada bir ehliyet öğretmeni ile konusurken "yerlileri (iskoclari), ehliyet alacak kadar, alkolden nasıl uzak tutuyorsunuz?

    papua yeni ginede, ingiliz ögrencilerine "eh, yenmemeyi başarmışsınız anlaşılan.."

    avusturalya yerlisi bir iş adamina "birbirinize hala mizrak atiyor musunuz?"

    bir okulu gezerken, "büyüyünce ne olmak istiyorsun" diye sordugu 13 yasindaki bir cocuk "astranot" cevabi verince "baya bir kilo verirsen astronot olabilirsin" diyor..

    devami için suradan ilerleyebilirsiniz http://news.bbc.co.uk/1/hi/uk/416992.stm

  • üç arkadaş yan masada oturmakta. ikisi entel bir muabbete girişmişler, 3. gencimiz telefona gömülmüştür.

    1. genç: ergenliğimdeki metal tutkum yavaş yavaş enstrümantel müziğe kayıyor. sabahtan akşama kadar guns n roses dinlediğim olurdu.
    2. genç: evet, ben de artık bir moonlight sonataestranged'a tercih ederim.
    şarkı değişir;
    2. genç: iyi insan lafın üstüne gelirmiş.
    1. genç: kimin bu hatırlayamadım.
    2. genç: goran bregoviç
    3. genç telefondan kafayı kaldırır: o kim lan, bulgar forvet mi?
    ikisi birden: s.ktir git hilmi, s.ktir git ya.
    hilmi: noldu lan yavşaklar iki dakkada öldü entelliğiniz.

    hangisini taktir etceğimi şaşırdım.

  • yıllar önce cumaya gitmeyi bu yüzden bırakmıştım. 10 kasım gününe denk gelen bir cuma namazında mustafa kemal'in adını anmamışlardı.
    o gün camiye gitmeyi bıraktım. sonrasında da zaten dinden çıktım.

    iyi ki çıkmışım.

    siyasal islam bazen hayırlı şeylere vesile olabiliyor.
    çizginizi çekin de kimin ne mal olduğunu anlayalım.

    ayrıca ali erbaş kim amk ?
    adını üç beş yakını dışında kimse anmayacak.

  • lager alt fermentasyon usuluyle düsük sicakliklarda uretilen ve saklanan biralara verilen genel addir. alt fermentasyonda, bira karisimina katilan maya 4 ila 9 derece civarinda kimyasal olarak aktive olmakta ve bira maltini alkole ve karbonik asite donusturmektedir. bu nispeten soguk sicakliklarda, maya hucrelerinin fermentasyon ve saklama (lagerung) surecleri sirasindaki faaliyeti bir bakima frenlenmektedir. sogutucu makinelerin ilk defa uretildigi 19. yuzyila kadar lager usulu biralar ancak kis mevsimlerinde hazirlanabiliyormus. bavyerali josef groll'un alt fermentasyon teknigiyle bohemya'nin pilsen sehrinde (1842) uretimine basladigi pils (pilsener) turu biranin lager'den farki, pils'in lager'e gore daha cok aromatik serbetciotu icermesi ve serbetciotunun cinsidir. ayrica 1842'ye kadar üretilen bütün lagerler koyu (dunkel) renkteyken, pilsener'de ilk defa acik, altin sarisi renkte arpa malti kullanilmistir.

    weissbier (hefeweizen), koelsch ve ale turu biralar ise ust fermentasyon yontemiyle uretilmektedir ki bu eski yontemde fermentasyon 15 ila 20 derece sicaklik araliginda gerceklesmektedir.

    lager kelimesi almanca lagern (bekletmek, depolamak, saklamak) fiilinden gelmektedir. fermentasyon sonrasi bira, fermentasyon tanklarindan alinip maya tanklarina doldurulmakta; bira bu tanklarda olgunlasmasi ve icindeki cesitli protein artiklarinin ve olu maya hucrelerinin dibe cokmesi amaciyla sogutularak bekletilmektedir. bu saklama/olgunlasma surecine almanca'da lagerung denmektedir. orjinali haftalarca veya aylarca süren bu soguk saklama süreci zarfinda bira icindeki karbonik asit (cözünmüs karbondiyoksit) miktari da artmaktadir.

    lager cinsi biralarin alt fermentasyonunda kullanilan mayanin bilimsel adi saccharomyces uvarum'dur.