ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ben seninle kuru soğan ekmek bile yerim diyen kız
-
kuru soğan olmuş 5-6 lira. her gün her gün buna can mı dayanır? lüks isteyen şımarık kızdır. kesin ekmek dediği de çiya tohumlu, siyez buğdaylı, yanarlı dönerli pahalı ekmeklerdendir.
evleneceğin kadını dakikasında anlamak
-
başıma gelendir..
12 yıldır karımdır..
iki evlat vermiştir..
hala deli gibi aşığımdır..
sen sadece bende dur kadın, ben sana hep aşık kalırım..
istanbul trafiği
-
izmir'den istanbul'a ilk kez arabayla gelen babamı şaşırtmış trafiktir.
babam kartal yönünden e-5'e giriş yapar, tam iş çıkış saatidir, bu sebeple trafik vardır. 35 plaka arabasıyla kendini trafiğin içinde bulan babam camı açar, yandaki arabaya seslenir. "kardeş kaza mı olmuş???"
oyunculuğun tavan yaptığı filmler
-
benim için (bkz: bir zamanlar anadolu'da) filminin başı çektiği listedir.
özellikle herkesin malumu olan muhtar sahnesi beni de derinden etkiledi, sanki o sofrada ben de oturuyormuşumda sessiz sakin yemeğimi yiyip sohbeti dinliyormuşum gibi. beni bu denli içine çeken bir başka film gerçekten görmedim, harika iş.
lost'tan akılda kalanlar
ekmek arasına konulabilecek muhteşem şeyler
-
karnıyarık harcı.
türkiye'den çıkacak nba takımlarına isim önerileri
-
(bkz: adana heat)
hoşlanan erkeğin adım atmama sebebi
-
neden erkek atacak ki illa?
yeri gelir atar. atmaz demiyorum ama adamın ağzına sıçıyosunuz sonra.
neden insanlar ilgilerini saklıyor zaten bunu da anlamış değilim?
herkes açık açık konuşsa bunların hiç biri olmayacak.
hoşlanan hoşlandığını söylesin. ilgi duymayanda boşuna oyalamasın.
edit: hoşlanılan erkeğin diye okumuşum ama buna da uydu yazdıklarım.
özet olarak: ağzımıza sıçıyosunuz sonra.
devleti sıfırdan kuracağız
-
oysa devletin sıfırdan kurulması değil, 1923 fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyor.
hayata dair iç burkan detaylar
-
adam otuzsekiz yıl önceki ilkokul öğretmenini parkta görünce utanarak yanına yaklaşır ve "hocam beni tanıdınız mı?" der. ihtiyar adam, ''hayır tanımadım'' der.
bunun üzerine adam:
''hocam beni nasıl tanımazsınız? ben ilkokul öğrenciniz mustafa. sınıfımızda bir arkadaşın saati kaybolmuştu, ben almıştım. siz de 'herkes kalksın ve ellerini tahtaya dayasın, arama yapacağım' demiştiniz. ben utanmış ve çok korkmuştum. sizin ve arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım diye soğuk terler döküyordum. sizden bir komut daha geldi, 'şimdi herkes gözlerini kapatsın.' ortalarda bir yerdeydim. aranma sırası bana gelmişti. saati cebimden sessizce almış, devamında aynı sessizik içinde son arkadaşa kadar aramayı sürdürmüştünüz. sonra bizi yerimize oturtup bana ve hiç kimseye hiçbir şey söylemeden saati sahibine vermiştiniz. büyüdükçe içimde büyüttüm bu davranışınızı. hocam ben şimdi elli yaşındayım. düşünüyorum da şu hayattaki en büyük dersi o gün sizden almışım. her aklıma gelişinde sarsıldım ve her aklıma gelişinde kendimi sizden kalan erdemin koruyucu gölgesinde hissettim.
çünkü 'utancı bilerek yaşamak korkunç, daha da korkuncu bilerek yaşatmaktır.'
der edip cansever. hocam işte siz bana o utancı yaşatmadınız. yaşasaydım unutur muydum doğrusu bilmiyorum ama beni utandırmamanızı hiç unutmadım hocam.
şimdi hatırladınız mı beni?''
ihtiyar öğretmen yanyana oturdukları banktaki öğrencisine yaklaşarak:
''o olayı ertesi gün ben de unutmuştum. şimdi sen anlatınca hatırladım. sizlere 'gözlerinizi kapatın' dediğimde ben de gözlerimi kapatmıştım. o yaştaki
her çocuğun düşebileceği yanılgıya düşen öğrencime karşı içimde bir yargı
oluşsun istememiştim. o sen miydin? bilmiyordum nasılsın?''
kilo vermek isteyenlere tavsiyeler
-
oturduğunuz yerden çok rahat verirsiniz sadece bir adet dert edinin.
sen biraz oyalan duş alayım
-
olsun, sarayın yerli ve milli hereke halısı var, itibarımız şahane...