ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kapıcılar kralı
-
en üst katta tefeci-sermaye yani kapitalist oturur. kapıyı açması için güzel bir sebep lazımdır.
onun altında asker oturur ki kısa zamanda yönetimi ele geçirecektir. baskıcı yönetimi işçi sınıfına yeni çözümleri, fikirleri hayata geçirmesi için fırsat tanır.
onun altında seçilmiş yönetici oturur ki kısa zamanda baskılara dayanamayarak yönetimi seçimsiz devredecektir.
onun altında memur oturur ki yönetimle-çekişmeyle işi yoktur. tek derdi artan masrafları sineye çekip, geçimini sağlamaktır.
en altta işçi-köylü oturur ki şark kurnazıdır. çalışkanlığı, uyanıklığı ve cesareti ile kısa zamanda zengin olacaktır. lakin ne kadına ne de eğitime saygısı yoktur. varsa yoksa kazıklananacak adam, varsa yoksa karaborsadır.
****
film, türkiye'nin fotoğrafını mükemmel bir şekilde çekmiştir.
çanakkale'de yaşanan bedelli askerlik rezaleti
-
bariz ironi amaçlı açılmış başlığı ciddiye alıp cevap yazan mı dersiniz, ironidir umarım diyen mi dersiniz, şu sözlüğe girişte bir iq testi şart artık.
edit: herkes aynı dertten muzdaripmiş anlaşılan, gece yazmıştım şunu 666 fav almış an itibariyle. yönetimde okuyordur umarim :)
666 bu arada, tırstım.
roman okumanın hiçbir faydasının olmaması
-
dulce et utile yani haz ve fayda kavramıyla çürütülecek önerme.
edebiyat teorisine göre; edebiyat, işlevini okuyan kişide haz duygusu oluşturarak gerçekleştirir.
basit bir örnek vermek gerekirse bir insan ahlak kavramını anlatan bir kitabı okurken sıkılabilir ancak ahlak kavramını içeren bir trajedi okurken hem haz alır hem de ahlak hakkında bir şeyler öğrenebilir. yani edebiyattan faydalanır, edebiyat fayda sağlar.
bu nedenle dulce et utile, edebiyatın temel prensiplerinden biridir ve bu nedenle roman okumak vakit kaybı değil bilgiye ya da diğer faydalı şeylere ulaşmanın en haz verici yoludur.
türkiye'nin 12 yılda 3 kat büyümesi
-
bir recep tayyip erdoğan sözü
18 nisan kocaeli toplu açılış töreninde söylenmiştir.
%4 ortalama yıllık büyümeyle nasıl 12 yılda %300 büyünüyor. anlayan varsa beri gelsin.
uçak bileti fiyatına yht bileti satmak
-
arkasında güçlü bir mantık olan işdir. evet o fiyata uçakla gidersin ama yht'nin vereceği adrenali uçak sittin sana veremez.
lan mümkün olsa bahis siteleri her yht seferi için istanbul'a sağ salim varacak mı tren, kaç kez duracak, kaç arıza çıkacak bir dolu alanda bahis açacaklar.
uçakta nerde bu heyecan.
1 kilometre yol için emniyet kemeri takan tip
-
çok yakın bir geçmişte, kuzenimi eşi ile birlikte, eviyle kaza yaptığı mesafe arası bir km olmayan bir kazada kemerlerini takmalarına rağmen kaybettik. geriye iki evladı annesiz babasız kaldı. ne saçmalıyorsun sen, trollüğün de bi edebi adabı var. trollük ile üç beş fav kasıcam diye yapmadığınız şaklabanlık kalmadı, sözlüğün içinden geçtiniz, bsg artık ya.
avrupa'nın türkiye'den geri olduğu konular
-
sabah sabah neşelenelim diye açtım yine aynı terane.
olm vurmayın lan ülke öldü.
sarılarak uyumak
-
altta kalan kol karıncalanırsa çekin olum aptal olmayın.
edit: “altta kalan kol karıncalansa da çekmem felç olsa da çekmem” gibi bir şeye cevaben yazmıştım.
mesajı gördüğü halde 7 saat sonra cevap veren kız
-
“insanlar asla söyledikleri kadar meşgul değillerdir. insanların öncelikleri vardır ve bazen sıra sana gelmez.” paul auster
izmir büyükşehir belediyesi'nin odun dağıtması
-
akp'nin dağıttığı kömürler devlete 1,5 milyar liraya mal olmuş ve vatandaşın cebinden çıkmıştır.
http://www.ilk-kursun.com/haber/158359
izmir büyükşehir belediyesi'nin dağıttığı odunlar ise kendi sorumluluk alanındaki ağaçların budanması ile elde edilmiş ve devlete, belediyeye ekstra bir maliye neden olmamıştır.
https://izmir.bel.tr/…il.asp?newsid=10215&menuid=53
edit: izmir büyükşehir belediyesi'nin dar gelirli vatandaşlara yardımıdır.