hesabın var mı? giriş yap

  • "sözlük bir eğlence aracıdır"
    yanlıştır: sözlük eğlenceli birşeydir, ama kutsal bilgi kaynağıdır. eğlenceli olan bilginin üretilmesi, paylaşılması ve tüketilmesidir. özet geçicem kusura bakmayın, bir kitabı okuyup eğlenmekle o kitabı karşınızdakinin kafasına vurarak eğlenmek farklı şeylerdir. sizin ikinciden hoşlanıyor olmanız sözlüğü de o şekilde kullanmanıza gerekçe değildir.

  • biri de şunların belediyeden kaçırdığı kamyonet dolusu belgeleri masaya çıkarıp vursa dedirtmiştir.
    ne ağladınız bilader ya....

    (bkz: ağlak kezban partisi)

    edit: lan siz beni eksileseniz noluuuur eksilemesiniz nolur?
    hala daha ağlıyorsunuz.
    biberon mu verelim ağzınıza? yoksa alışık olduğunuz şeyi mi?

  • astrafobi, gök gürültüsü ve şimşek korkusudur. her yaştan insanı etkileyebilir, ancak çocuklarda yetişkinlere göre daha yaygın olabilir. hayvanlarda da görülür. bu korkuya sahip birçok çocuk nihayetinde onu aşar, ancak küçük bir bölümü yetişkinlikte de fobi yaşamaya devam eder.

    fırtınaya veya aşırı hava koşullarına hazırlanmak makul düzeyde endişe veya korku yaratabilir. ancak astrafobisi olan kişilerde, fırtınalar zayıflatıcı olabilecek aşırı bir reaksiyona neden olur. bu fobiye sahip olan insanlar için, bu duygular yıpratıcı olabilir.

    astrafobi, tedavi edilebilir bir anksiyete bozukluğudur. diğer birçok fobi gibi, amerikan psikiyatri birliği tarafından belirli bir psikiyatrik tanı olarak kabul edilmez.

    semptomlar nelerdir?

    yaklaşan bir fırtına haberi, kişiyi, dışarda yapacağı planları değiştirmek zorunda bırakır ya da kişi gök gürültülü bir fırtınaya aniden yakalanırsa kendine barınak arayabilir. yıldırım ihtimaline karşı uzun ağaçlardan uzaklaşabilir. yıldırım düşme ihtimali zayıf olsa da, bu eylemler potansiyel olarak tehlikeli bir duruma uygun hareketlerdir.

    fakat astrafobisi olan bir kişi, görünüşte uygun olan yukarıdaki eylemlerin ötesine geçen bir reaksiyona sahip olacaktır. bir fırtına öncesi ve sırasında kendilerinde panik duyguları oluşacaktır. bu duygular tam gelişmiş bir panik atak haline gelebilir ve aşağıdaki belirtileri içerebilir:

    -tüm vücudu sallama,
    -göğüs ağrısı,
    -uyuşma,
    -mide bulantısı,
    -kalp çarpıntısı,
    -nefes darlığı.

    astrafobinin diğer belirtileri arasında şunlar olabilir:

    -avuçların terlemesi,
    -fırtınayı ve gökyüzünü izlemek için takıntılı arzu,
    -dolap, banyo veya yatağı kullanarak gök gürültüsünden saklanma ihtiyacı,
    -korunmak için başkalarına sarılmak,
    -özellikle çocuklarda kontrol edilemeyen ağlama.

    bu belirtiler hava durumu programı, şimşek veya gök gürültüsü gibi uyarıcılarla tetiklenebilir.

    astrafobi için risk faktörleri nelerdir?

    bazı insanlar bu fobi için yüksek risk altında olabilir. sadece çocuk olmak da bir risk faktörü olabilir. fırtınalar, çocuklar için özellikle korkutucu olabilir, ancak çoğu ilerleyen yaşlarda bu duygulardan kurtulacaktır. işitsel bozukluk, otizm ve duyusal işlem bozukluğu olan bazı çocuklar, fırtına sırasında duygularını kontrol etmek için daha zor zamanlar geçirebilirler.

    anksiyete bozukluklarının bazen genetik bir bağı vardır. ailede anksiyete, depresyon veya fobi öyküsü olan bireyler astrafobi için daha büyük risk altında olabilir.

    havaya bağlı travma yaşamak da bir risk faktörü olabilir. örneğin, şiddetli havanın neden olduğu travmatik veya olumsuz bir deneyimi olan biri fırtınalara fobi kazanabilir.

    astrafobi nasıl teşhis edilir?

    fobiniz altı aydan uzun sürerse veya günlük yaşamı etkilerse, bir doktordan veya terapistten yardım almak size yardımcı olabilir. doktorunuz, fırtınalara karşı tepkilerinizi ve duygularınızı sözlü olarak açıklayan bir tanı ve semptomlar için varsa tıbbi bir temeli ayırt etmek için sizi muayene edecektir.

    astrafobi için özel bir tanısal laboratuvar testi yoktur. amerikan psikiyatri birliği'nin ruhsal bozuklukların tanısal ve istatistiksel el kitabı'nın yeni baskısı, tanı koymaya yardımcı olmak için belirli fobilerin kriterlerini belirlemiştir.

    spesifik fobiler, irrasyonel korku ile gösterilen bir anksiyete bozukluğudur. doktorunuz sahip olduğunuz şeyin bir fobi olup olmadığını belirlemek için semptomlarınızı kriterler listesiyle karşılaştıracak ve teşhisinizi yapacaktır.

    astrafobi nasıl tedavi edilir?

    fobileriniz için etkili olabilecek çeşitli tedaviler vardır:

    1- bilişsel davranışçı terapi(cbt):

    cbt bir çeşit psikoterapidir(konuşma terapisi). kısa vadeli bir yaklaşım. bir terapistle veya grup ortamında bire bir yapılabilir. cbt, belirli bir konu üzerinde derinlemesine odaklanmaktadır ve hedefe yöneliktir. olumsuz ya da hatalı düşünme modellerini değiştirmek ve onları daha rasyonel düşünme biçimleriyle değiştirmek için tasarlanmıştır.

    2- maruz kalma tedavisi:

    maruz kalma terapisi bir tür cbt tedavisidir. fobisi olan kişilere, zaman içinde onları korkutan şeye yavaş yavaş maruz kalarak korkularıyla yüzleşmeleri için fırsatlar sağlar. örneğin, izlenirken veya kontrollü bir ortamda fırtına veya şimşek ile ilgili uyarıcılarla karşılaşmanız istenir.

    3- diyalektik davranışçı terapi(dbt):

    bu problem çözme yaklaşımı, cbt'yi meditasyon ve diğer stres azaltıcı tekniklerle birleştirir. anksiyeteyi azaltırken insanların duygularını işlemelerine ve düzenlemelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır.

    4- kabul ve bağlılık terapisi(act):

    act; farkındalığı, baş etme becerilerini ve benlik ve durumların kabulünü arttırmaya çalışır.

    5- anksiyete ilaçları:

    doktorunuz tedaviye ek olarak anksiyete ilaçları da önerebilir. bu ilaçlar fırtınalardan önce veya fırtına sırasında hissettiğiniz stresi azaltmaya yardımcı olabilir. ilaç, fobi için bir tedavi değildir.

    6- stres yönetimi teknikleri:

    meditasyon gibi stres yönetimi teknikleri, fobiyle ilgili kaygıyı gidermede veya azaltmada etkili olabilir. bu teknikler fobinizi uzun vadede yönetmenize yardımcı olacaktır.

  • cinler halay çekemez mi kardeşim? illa istiyorsunuz ki gecenin bir vakti garip sesler çıkarıp insanları korkutsun. napmışlar? hakaret yok, başkalarını rahatsız etmek yok, kendi hallerinde takılıyorlar. eğlenmek cinlerin de hakkı.

  • universite zamanlari arkadas evinde gecenin 3'unde hayvanlar gibi ziplayip gurultunun alasini yaptigimiz bir gece, asagidaki teyze caldi kapiyi, basladi bagirmaya. bir sekilde ozurler dilendi olay tam kapanacak konusmalari duyan yan komsu hayvani ayni bu videodaki hayvanat gibi kufurlerle saldiriya gecip olayi bastan baslatinca zaten kafasi guzel olan 5-6 kisilik erkek guruhu adamin uzerine yuruduk. tabi neresinden baksaniz yanlis bir suru sey. teyzenin polis cagiracagim bagirislari falan derken herkes evine gitti gurultu bitti.

    ertesi sabah evde bir basina uyuklarken alt kattan ayni teyzenin cigliklarini duyup yalinayak asagiya kostum. teyze elinde bir koca tas yogurt, karsisindaki adama bagirmakta. kapi kapi yogurt satan adamlarin eski numarasi. kapiyi acarsiniz, der ki yogurt istermisiniz 3 lira. tamam dersin, kap getir der, bosaltir yogurdu, borcun 9 lira der. e hani 3 liraydi dersen abla burda 3 kilo yogurt var der. geri de almaz bosalttim artik kaymagi bozuldu falan filan. maksimum 2 kilo yogurt icin bisuru para ister.

    adam resmen teyzenin uzerine yuruyor ver lan parami diye. girdim araya kimsin ulan sen falan derken ufak bi surtusme sonucu adam kosarak uzaklasti. neticede ayni teyze ah evladim sagol,etraf hep hirsiz kayniyor laflari esliginde bana tesekkur edip, bir tabak tursu verdi. yukariya cikarken baktim ki aksamdan uzerimize yuruyen amca da olay boyunca aralik kapidan dinlemis ama aksiyona hic girmemis.

    simdi "bu ne arkadasim ne anlattin" diyorsunuz biliyorum. evet ne diyecektim? hah! insan insana her zaman lazim. uzmeyin birbirinizi.

    genis ozet: tursu da tursuydu haaaa!!!

  • dan brown! dayıoğlu sana sesleniyorum: yıllar yılı onun şifresiyle bunun sırrıyla uğraştın durdun. bir gün de sınava itirazın şifreleriyle ilgili bir şey yazmadın. nasıl itiraz etmeliyiz sınav sonucuna, ekmek yer miyiz itiraz işinden söylemedin. vatikanlı çılgın bişip, romalı perihan, cizvit faruk derken öğrencileri hep ihmal ettin. sana önerim şudur kaptan: sınav sonucuna itiraz usulleriyle ilgili olsun bir sonraki romanın. peynir ekmek gibi satmazsa insan değilim. ha ama "lan gerzo benim zaten her yazdığım peynir ekmek gibi gidiyor" dersen, ona bir şey diyemem.

    hakkaten güzel para yaptın neşriyat işinden. inşallah kazandığın parayı çarçur etmezsin. eve yatır paranı dan. insan kuru ekmekle de yaşar, önemli olan başını sokacağın bir evin olsun. hayır yanlış mıyım? yanlışsam yanlışsın de... şimdi romandan gelen parayı arabaya yatırsan, kontağı çevirdiğin anda haydi bakalım selamunaleyküm işte oldu ikinci el araba. ama ev öyle mi dan? mayami'den bir yazlık, vaşingtın'dan beyaz saray manzaralı bir kışlık alsan o dünyalık sana yeter sana işte. elin dara düşerse satarsın mayami'deki yazlığı sibel can'a, o parayı da bankaya yatırırsın. al işte yengeyle size mis gibi gelir musluğu. veya bana ne lan ne yaparsan yap. romanlarında o kadar vatikan'dan bahsettin de vatikan'a bir çeşme mi yaptırdın, bir hayrat mı yaptırdın? allah aşkına söyle yaptırdın mı vatikan'a bir hayrat? yazdırdın mı üstüne "hacı dan brown ve karısı, ramazan 2010" diye? varsa yoksa onun pederi şunun papazı...

    neyse... dostlar, beni bilirsiniz, bileği gibi yüreği de sağlam bir deli gofret kardeşinizim. burdan sınav sonuçlarına itiraz konusunda hem dan'a hem öğrenci kardeşlerimize ışık tutmak için bir önerimi paylaşmak istiyorum ve diyorum ki sınav sonuçlarına itiraza imkanımız varsa lugano ve sabri sarıoğlu'yla gidelim. etkili bir itiraz yöntemi olabilir bu. okuldan atılmamız da bir ihtimal ama risk almadan da hiçbir şey olmuyor şu hayatta. şöyle bir şey düşünüyorum:

    - hocam 23 hiç beklediğim not değildi inanın. en az 60-65 diyordum, 23 geldi. üç sayfa kağıt verdim hocam...

    - evladım marifet çok yazmakta değil. içeriği önemli...

    - hocam okul uzuyor ama... en azından 50 almam lazım ki geçebileyim.

    - yani... şimdi sana 50 versem, başka bir arkadaşın gelecek "bana da 50 lazım", öbürü gelecek "bana da 60" lazım. e bunun sonu yok ki...

    - hocam sınavdan sonra arkadaşlarla karşılaştırdık, aynı şeyleri yazmışız. onlar hep 60, 70 aldı, bana 23 geldi hocam.

    - sağlık olsun diyelim.

    - hocam son sözünüz bu mu?

    - bu.

    - yanımda iki arkadaş getirdim, onlar da sizle konuşmak istiyorlar.

    - gelsinler...

    - lugano! sabri!

    *** hoccca nesi 23 bunun hoca, en az 70 en az 80 allahtan kork hoca....***

    şimdi bu noktada sabri bunları söylerken, lugano gözlerini belerte belerte hocanın yanına gidip eliyle not yükselt işareti yapabilir. not yükselt işareti ülkeden ülkeye değiştiği için burda ayrıntılarına giremiyorum. ayrıca eğer imkanımız varsa itirazımızın etkisini arttırmak için ibrahim üzülmez'i de getirebiliriz. o da hocanın yanına gidip, hızlandırılmış hareketlerle dirsek atma işareti yaparak "gör artık bunları gör! asistan dirsek attı sınavda bana, allah aşkına gör hoca ya" diyebilir. hocamız özellikle ibrahim kaptan'ın söylediği bu sözler karşısında iyice afallayacak, ne dirseği ne kösteği derken belki de motoru yakacaktır. nihayetinde illa denensin demiyorum bu yöntem, ama denenebilir yani. her şey gibi bu da bir sınav işte.

  • küçükken izlediğim çizgifilmlerde adam koşarak uçurumun kenarına geldikten sonra birkaç saniye daha uçurumda koşmaya devam ederdi. sonra birden duruma ayıkıp aşağı baktığında altında boşluk olduğunu görünce düşmeye başlardı. kısacası seçimler geçene kadar on gün daha boşlukta koşacağız, kararın tercümesi budur.

  • alışıldık bir durum. şu sıralar işyerinde bulamamalarına da alışmaya çalışıyorum. güvenlik görevlimiz, kuryeyi üst kata yönlendirip diğer ziyaretçilerle ilgilenmeye başlamış. kurye kaşla göz arasında "alıcı adreste bulunamadı" etiketini yapıştırıvermiş bankoya. bereket ki güvenlik görevlisinin alnına yapıştırmamış.

  • biz tupper kullanıyoruz, damacanadan şişeye su koyma ve dışarıya çıkarken yanımıza alma işi bana ait. buzdolabında duruyor genelde su dolu tupperware şişem hazırda. sırt çantam hep yanımda oluyor, çıkarken atıyorum içine suyu. ha unuttum diyelim veya şişede su bitti, eğer bim şok a101 migros bilimum süpermarketler varsa hemen girip oradan suyumuzu tedarik ediyoruz. avm içinde isek genelde alt katta carrefour veya migros olur, oradan alıyorum suyu. en sevmediğim şeylerden biri, maliyeti-değeri düşük ürünlerin fahiş fiyata satılması.

  • yalnızca sol görsel sistemin körlüğü ya da vücudun sol tarafının uyuşması olsa idi o kadar da ilgi çekici bir şey olmazdı. bu insanlar nesnelerin sol tarafını görebiliyorlar ya da biri bunların sol tarafına dokunduğunda anlayabiliyorlar fakat genel olarak dünyada sol tarafta yer alan uyarıcıları reddediyor ve vücutlarının sol taraflarının var olmadıklarını zannediyorlar. yani sol tarafa dair herhangi bir bilince sahip değiller. örneğin pastanın sadece sağ tarafını yiyen kişiye 'olm sol yarsını neden yemedin' dediğinde, 'aaa bu da nerden geldi buraya lan' cevabını alıyorsunuz. bir saat çizmelerini istediğinizde daireyi bir bütün olarak çizebiliyor ancak iş rakamları yazmaya geldiğinde 6'dan ya da 7'den sonra duruyorlar ya da dairenin altına doğru yazmaya devam ediyorlar. bir çiçek çizmesini istediğinizde de sadece sağ tarafındaki yaprakları çiziyorlar. kısaca kişinin hem sol çevreden gelen uyarıcılara karşı hem de vücudunun sol tarafına karşı hissizleşmesi/reddetmesi durumudur. beynin sağ kısmına alınan bir darbe sonucu oluşur.