hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: otobüsle eve giderken daha önce

    "yapmadığım bişey yaptım ve sessiz bi şekilde osurdum. ortama yayılan kokunun farkındaydım ama kimse benim yaptığımı bilmiyordu. kulaklıklarımı taktım ve çevreyi süzdüm. yüzü ekşiyen kızlar, suçu birbirine atan liseliler, eşarbıyla ağzını kapatan teyzeler...
    bir anda popüler olmuştu osuruğum ve ıkınarak bi tane daha çıkardım. cam açanlar, daha çok rüzgar gelsin diye gaza basan şoför, nefesini tutmaktan mosmor olmuş bi kaç amca...
    en sonunda bu zevki katlamak istedim ve allaaaaahhhhh nidalarıyla koltuğa sıçtım." (yarim altin)

    -------------------------------

    evet piçler yine sandalyeden düşürdünüz.

  • "şunu hemen söylemeliyim ki, benim ya da diğer ateistlerin din karşısında ara sıra takındığımız bu düşmanca tavır sadece kelimelerle sınırlıdır. ben ilahiyat kaynaklı bir anlaşmazlık yüzünden hiç bir yere bomba atmayacağım, kimsenin kafasını kesmeyeceğim, kimseye taş fırlatmayacağım, kimseyi çarmıha gerip yakmayacağım, kimseye işkence etmeyeceğim veya gökdelenlere uçakla çarpmayacağım." sözünün sahibi.

  • eleman kendi hayatını nasıl daha iyi bir hale getirebilirim umuduyla yola çıkıp kendimi rezil eder miyim, bu işin işin sonu ne olur vs demeden hayat kalitesini, gelirini arttırmak için elinden geleni yapıyor. ben veya buradaki insanların yüzde 90 ı bunu yapabilir miydi ? hayır. adam ben ve buradaki insanların büyük bir çoğunluğundan daha iyi bir gelire hayat standartına kavuştu mu ?bence kavuştu. o zaman ben bu adamı yargılamam. saygı duyarım. benim yapamadığım ve asla yapamayacağım bir yöntemle kendi hayatının kalitesini arttırıyor. devam.

  • dünyada fransa’dan sonra en fazla yüz naklinin yapıldığı ülke türkiye. türkiye’nin yüz nakli macerası, 2012 yılında prof. dr. ömer özkan tarafından uğur acar’a yapılan ameliyat ile başlamıştı. türkiye’nin ikinci yüz nakli, hacettepe üniversitesinde cengiz gül’e, üçüncü yüz nakli gazi üniversitesinde hatice nergis’e, dördüncü yüz nakli akdeniz üniversitesinde turan çolak’a, beşinci yüz nakli akdeniz üniversitesi’nde recep sert’e, altıncı yüz nakli salih üslün’e ve yedinci yüz nakli akdeniz üniversitesi’nde recep kaya’ya gerçekleştirildi. bugüne kadar yapılan yüz nakil ameliyatından iki kişi, ameliyat sonrası kullanılan ilaçlar ve doku uyuşmazlığı sebebiyle hayatını kaybetti.

    türkiye’de ilk yüz nakli operasyonu, 21 ocak 2012’de, prof. dr. ömer özkan tarafından akdeniz üniversitesi’nde yapıldı. ilk yüz nakil hastası, bir aylıkken evinde çıkan yangında yüzü yanan uğur acar’dı. uğur acar, nakilden sonra beş yıl içerisinde yüz fonksiyonlarının neredeyse tamamını kullanmaya başladı. yüz nakli operasyonu hakkında konuşan prof. dr. özkan, eski yüzü çıkartıp tümörü temizleyip yeni yüzü yerleştirdiklerinde bambaşka bir insanla karşılaştıklarını anlattı, “tüm ekip o an birkaç saniye durakladık. kendimizi çok farklı hissettik. karşımızda başka bir insan vardı” dedi.

    türkiye’nin ikinci yüz nakil hastası, cengiz gül’dü. operasyon, 24 şubat 2012 tarihinde hacettepe üniversitesi hastanesi’nde doç. dr. serdar nasır tarafından, yaklaşık 6 saat süren ameliyatla gerçekleştirildi. cengiz gül, 2 yaşındayken evdeki televizyonun patlaması sonucu yüzünün yüzde 70'ini kaybetmişti.

    17 mart 2012’de, gazi üniversitesi tıp fakültesi hastanesi’nde türkiye’nin üçüncü yüz nakli operasyonu, hatice nergis’e yapıldı. nergis, türkiye’de yüz nakli yapılan ilk kadındı. yaklaşık 12 saat süren operasyonu, gazi üniversitesi hastanesi’nde prof. dr. selahattin özmen gerçekleştirmişti. ameliyattan 4,5 sene sonra, yüz ağrıları yaşayan ve hastaneye kaldırılan nergis, kısa süre içinde kalbinin durmasıyla hayatını kaybetti. 15 kasım 2016’da hayatını kaybeden nergis’in ölüm sebebi tam olarak bilmese de, ameliyat sonrası kullandığı ilaçların etkisinin büyük olduğu konuşuluyordu.

    türkiye’nin dördüncü yüz nakil hastası, 15 mayıs 2012’de operasyona giren turan çolak’tı. 9,5 saat süren ameliyat, prof. dr. ömer özkan tarafından akdeniz üniversitesi’nde gerçekleşti. çolak, türkiye’deki ilk yüz nakil hastası uğur acar’dan etkilenerek ameliyat olmaya karar verdiğini ifade etmişti. operasyon sonrası antalya’ya yerleşti ve akdeniz üniversitesi’nde işe başladı. hastanede tanıştığı eşiyle 2015 yılında evlendi. turan çolak bugün, organ nakli konusuna farkındalık kazandırmak için akdeniz organ nakli sosyal yardımlaşma derneği’nde aktif çalışmalar yürütüyor.

    beşinci yüz nakil operasyonu, yine akdeniz üniversitesi hastanesi’nde prof. dr. ömer özkan ve ekibi tarafından 18 temmuz 2013’de recep sert’e yapıldı. ameliyat 6,5 saat sürmüştü. recep sert, operasyon sonrası evlendi ve çocuk sahibi oldu. bugün, kısa süre önce bursa’da açtığı kafeyi işletiyor.

    türkiye’deki altıncı yüz nakil operasyonu, 23 ağustos 2013 tarihinde salih üslün’e yapıldı. 7,5 saat süren ameliyat akdeniz üniversitesi hastanesi’nde prof. dr. ömer özkan ve ekibi tarafından gerçekleşmişti. dünyanın üçüncü tam yüz nakli olan operasyon, türkiye’de saçlı deri ve dilin de nakledildiği ilk ameliyat olma özelliğini taşıyordu. ameliyattan on ay sonra, üslün’e nakledilen dokunun uyuşmazlığı sebebiyle yüzünün yüzde 60’ı geri alındı ve kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.

    yedinci ve şimdilik türkiye’nin son yüz nakil operasyonu 28 aralık 2013’te akdeniz üniversitesi hastanesi’nde prof. dr. ömer özkan tarafından recep kaya’ya yapıldı ve ameliyat 4 saat sürdü. recep kaya, 2004 yılında babasının av tüfeğiyle oynadığı sırada silahın ateş alması nedeniyle yüzünden yaralanmıştı.

    ardı ardına devam eden yüz nakli operasyonlarının bugün askıya alınmış olmasının en geçerli sebebi, ameliyat sonrası verilen bağışıklık baskılayıcı ilaçlar. teorik olarak uygun olduğu saptanan yüz nakil ameliyatları ve sonrasında verilen yüklü miktardaki ilaçlar, hastaların bağışıklık sistemi için risk taşıyor. ameliyat sonrası bağışıklığın uzun süre baskılanması, hastaların hayatını tehdit eden enfeksiyonlara, böbrek hasarına ve kansere sebep olabiliyor. türkiye ve dünyada da görüldüğü gibi; yüz nakli operasyonları, nakledilen yüze zarar verebilecek enfeksiyon gibi komplikasyonlarla sonuçlanabiliyor.

    kaynak

  • yok abi valla sizden bi numara olmaz.

    paran yoksa yeme diyeni mi ararsın, yok evde yap madem diyeni mi, iskendere o kadar para verilir mi diyeni...

    bakın gençler biz lise zamanında cebimizdeki harçlıkla haftasonu önce izmir hilton otelindeki emperland eğlence merkezine gider ister bowling ister atari oynardık. ardından sinemaya gidip çıkışta da kemeraltında iskender yerdik. hiçbirimiz de zengin değil orta direk memur işçi çocuklarıydık.

    sizi ne hale getirmişler böyle hepiniz alık olmuşsunuz.

  • olay anında kız arkadaşın taksiye bindirip gönderilmesi gereken, devamında önce sakin sakin adamlarla konuşmaya çabalamanız, daha sonra da güzelce sopanızı yiyip - ama bu durumda bir-iki tanesini iyi benzetmeniz gerekiyor- eve ya da hastaneye gitmeniz gereken durumdur...

    yoksa içinizde sürekli rahatsız edici bir durum olarak kalır.
    deneyin mutlu olacaksınız yaralar ve şişikler bir haftada geçiyor.

    bir de şunu eklemek istiyorum; eskiden yani 17-20 yaşlarında bizim de sevmediğimiz ne bileyim yakalasam mikecem dediğimiz adamlar vardı ve biz onları kız arkadaşıyla ne bileyim kız kardeşiyle, annesiyle vs. gördüğümüzde ya görmezden gelirdik ya da nazikce bir selam verirdik... ha daha sonra yakaladıgımızda güzelce kavgamızı da ederdik...şimdi ayrı bir kepazelik ayrı bir anlayış... bu arada yaşım 26 yani 1940 lardan bahsetmiyorum.

  • ertem sener: hocam ne dusunuyorsunuz dick advokat hakkinda?
    ahmet cakar: buyuklugunu dusunuyorum
    rok: ooooooooowwwwwww. kac cm mi demek istediniz hocam?
    ertem sener: yav konuyu hemen nereye cekiyorsunuz.
    rok: e ama oyle demeye getiriyor
    sinan engin: neyse konuyu cok uzattiniz kapatalim.
    rok: e konu uzun ihihihihih
    ahmet cakar: beyler cok tehlikeli bir sezon yasayabiliriz. rikering, dick baska baska cagrisimlar yasatiyor bana ve bundan tedirgin oluyorum
    abdulkerim: ben anlamadim ki simdi santimetrelerle mi olcecegiz hocanin buyuklugunu
    sinan engin: dm atmayin bak cok kizmaya basliyorum
    ertem sener: mahmood kafe icelim acilalim

  • yer: budapeşte
    mekan: iş sonrası gidilen bar
    sene: 1990
    dramatis personae: cs, irlandalı adam, ingiliz adam

    ingiliz: ne işiniz var kıbrıs'ta?
    cs: sizin irlanda'da ne işiniz varsa bizim de o işimiz var (bkz: hedef saptirma)
    irlandalı: hop hop, bazılarımız istiyor ingilizleri
    ingiliz: bak, gördün mü? sizi isteyen var mı kıbrıs'ta?
    cs: nüfusun yaklaşık %30'u türk orada
    irlandalı: ya aslında bu ingilizler irlanda'da olmasa daha iyi
    ingiliz: niye? ne zararımız var size?

    cs birasına geri döner... görev tamamlanmıştır...

  • aklıma umut sarıkaya, zenci, yağlanmış zenci dansçı vs. gibi bir çok itlik getiren haber. ama düşünmeyeceğim bunları. nişanlımı aradım. kına gecesi dahil herşeyi iptal ettirdim. mevlütlü düğün yapıcam.