hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: askerlik paralı olacak diyolar

    entry: hazır bedavayken hemen şubeye gittim. kaydımı yaptırdım, kasım da askerim inş.

  • debe eki: debe'ye girmişiz hiç haber vermiyorsunuz. ayrıca sözlüğü şizofrenler basmış.

    ne olması? topiş mi? lise sonda dershanedeyiz. bir çocuk var böyle hareketler filan baya yumuşak, sürekli de kızlarla geziyor, onlar gibi konuşuyor. dershanedeki dallamalar da bu çocuğa gıcık, yanında güzel kızlar var sürekli falan. tabi "top ya, dövelim bunu" gibi şeyler söyleniyorlar ve koridorda buna "naber lan top!" diye takılıyorlar. top dedikleri adam bu üç kişiyi milletin gözü önünde evire çevire öyle bir dövüyor ki, en sonunda da "bir dahakine hepinizi gerçekten s.kerim kimmiş top görürsünüz" tehdidini atınca bu üç kişi dershane değiştirmek zorunda kalmıştı. eleman da boğaziçindeydi en son.

  • adres soran iki şaşkının yapılan tariften sonra aralarındaki konuşması:

    -sol dedi.
    +kendine göre sol.
    -evet, kendine göre sol, yani bize göre sağ.
    +bize göre sağ olduğuna göre soldan gidicez.
    -evet, soldan.

    tarif edilen yere ulaşabildiklerinden şüpheliyim.

  • çok güzel bir yemeğiniz var ve ne şekilde bir sos yapacağınızı bilmiyorsanız bu yöntem imdadınıza yetişir. efendim piyasada bir çok şeften bu yöntemi duyarsınız fakat işin hakkını veren şef sayısı bir hayli azdır. onlar da nasıl yaptıklarını göstermiyorlar zaten.

    hadi toplaşın da size işin sırrını vereyim.

    şimdi efendim sıcak bir tavada kırmızı et, kümes hayvanı ya da balık pişirdiğinizde bu gıdaların kendi sularını saldıklarını görürsünüz. (farkındaysanız sıcak tava dedim. aranızda hala tava ısınmadan içerisine bir şeyler atanlar var) kendi öz suyunu salan bu gıdalar aynı zamanda kendi küçük parçalarını tavaya yapıştırırlar. işte biz türk milleti olarak tencerenin dibine yapışan dibine yapışan gıdalara uyuz olduğumuz için teflon ve granit tava kullanırız. bu yüzden deglaze nedir bilmeyiz ya zaten. her neyse ne diyorduk tencerenin dibine yapışan gıdalar.

    örnek üzerinden gidelim. diyelim ki tavada saç kavurma yapacaksınız. tavaya etlerinizi attınız ve küçük parçalar tavanın dibine yapıştı. ister bunu bilerek yaptınız ya da istemeden oldu ve bu durumu fırsata çevirerek sos yapmak istiyorsunuz. bu durumda yapacağınız tek şey istediğiniz sos miktarının iki katı kadar tavaya su ya da şarap eklemek.

    (bu arada ekleyeceğiniz şarap tavadaki gıdaya bağlı olarak değişir. altın kural neydi? kırmızı ete kırmızı şarap, beyaz ete beyaz şarap.)

    -suyu ya da şarabı ekledikten sonra tavanın altını iyice açıyorsunuz.

    -altını açtığınızda fokurdayan sıvıyı (şarap ya da su işte) gördünüz. şimdi elinizdeki kaşık ya da spatula ile birlikte tavanın dibindeki karamelize olmuş yapışan parçacıkları kazıyorsunuz.

    -kazıdığınız parçacıkların fokurdayan sıvının içinde eridiğini göreceksiniz. bu işlemi sıvı yarı yarıya buharlaşıncaya kadar devem ettirin ve sürekli karıştırın.

    şimdi gelelim en önemli bölüme. yarı yarıya çektirilen sıvının tadına bakın. bazıları için bu sos çok ağır gelebilir, bazıları için de yavan olabilir. burada çeşitli seçeneklerimiz mevcut. buradan sonraki işlemler sizin damak tadınız ile alakalı. benim tavsiyelerim şu şekilde efendim.

    çektirilen sosa taze baharatlar ekleyerek biraz daha kaynatmak,

    çektirilen sosa klasik baharatlar ekleyerek (karabiber ve kekik) direkt servise sunmak (servise sunmak dediğim ana yemeğin üzerine dökmek işte)

    çektirilen sosa bir miktar tereyağı ekleyerek karıştırmak ve bu şekilde kullanmak (tereyağından sonra kaynatmıyoruz değil mi? )

    çektirilen sosa çiğ krema ilave ederek servis etmek.

    artık deglaze yöntemini biliyorsunuz. kurallara bağlı kalarak yaptığınızda pek lezzetlidir efendim. tabiki saçmalayanlar da çok fazla. bu gözler dibine tutmuş pilav tenceresini musluk suyu ile kazıyarak deglaze yapmaya çalışanları gördü. her neyse artık tencerenin dibini her tutturduğunuzda bu yöntemi öne sürerek karizmayı kurtarabilirsiniz. hadi yine iyisiniz..

  • en çok takdir ettiğim akp seçmeni. 4 kişilik ailesiyle, 750tl kira verip babasının oğullarını savunur gibi akp'yi savunan yurdum vatandaşı helal olsun sana. cebinde 24 ay taksitle aldığı iphone 6 da vardır çoğunun. bu da ayrı bir takdir konusudur mesela.

    ay ortasında dara düştüğünde chp/mhp/hdp seçmeni iş arkadaşlarından ya da akrabasından borç ister. çünkü kredi kartlarında limit kalmamıştır.

    hele, ortamlarda cumhurbaşkanının saraylarda oturup ultra lüks ulaştırma araçları kullanmasını da heyecanlı ve onurlu bir şekilde savunması yok mu, göz yaşartır.

    yapılmakta olan istanbul'daki 3. havaalanını ise hiç kullanmayacak olmasına rağmen yüklenici firma sahibi gibi sahiplenmesi yok mu, bıraksan kendisi kanatlanıp uçacak.

    helal sana.

    edit: takdir yerine taktir yazarak, yazmış olduğum her şeyin geçersiz olmasına sebep olduğum için ben bir malım. evet evet, eğer takdir yerine taktir yazmamış olsaydım bir çok gerizekalı ne demek istediğimi anlayacaktı ama benim yüzümden anlayamadılar. belki bu asgari ücretlinin sorunu da benim takdir yerine taktir yazmamdır. belki dünyadaki açlık ve sefalete de bu sebep olmuş olabilir.

    ulan ne mal adamlar var. yazdıklarımın içeriğine zerre takılmayıp, tdk müfettişi kesilmiş ipneler. lakin isimlerinizi tek tek not aldım. en müsait zamanımda her birinizin yazdıklarını tek tek inceleyip yazım ve imla hatalarınızı bulacağım ipneler. sözlük hayatını size zindan edicem.

  • http://www.egitimpedia.com/…meyen-bir-okula-gidiyor

    yıllardır savunduğum şey... "çocuğum 3 yaşında ıpad kullanıyor" diye sevinen aileler durumun farkında değil. sonrası da bu gelecek; "aslında çok zeki oyunları falan oynuyor hep ama ders çalışmıyor hiç" çalışmaz çünkü çocuğun aptal. tek bildiği şey parmağını sağa sola doğru kaydırmak! abd bunu fark etmiş olacak ki code.org'u kurdu... bilgisayar oyunu oynamak yerine "bilgisayar oyunu yapmak"

    edit: imlağ

  • --- spoiler ---

    filmdeki düzeneği kuran para ödülünü veren demirören olsaydı büyük ihtimal kazanan kendisi olurdu.

    bütün filmi şirket kesin bir şeyler yapacak para ödülünü vermeyecek diye izledim. türkiyede yaşamanın verdiği paranoya.
    --- spoiler ---