ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
az kişinin bildiği muhteşem web siteleri
-
http://web-capture.net/
tam sayfa ekran görüntüsü almanızı sağlayan bir site.uzun yorum,tartışma,entry veya yazıların ekran görüntüsünü almak için kullanılabilir.
örneğin debedeki uzun bir entrynin bununla alınmış ekran görüntüsü:
http://i.imgur.com/rsp4ujg.jpg?1
edit: firefox kullanıyorsanız: (bkz: #47643621)
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık : beyler 200 tl ye 3 arti 1 ev buldum ama 2 vesait
entry: burdan harem haremden kars
gece gece gülmekten yaş geldi gözlerimden...
demba ba'nın arsenal maçında attığı şut
-
world cup 2002'deki ateş çıkan şutlardandır.
bir halı sahada yaşanabilecek en saçma olay
-
içinde ayakkabılar var diye aceleyle çantaya tıkılan siyah poşetten ıspanak çıkması.
(bkz: true story)
işverenlerin kalifiye eleman bulamıyoruz serzenişi
-
vallahi beter olsunlar zerre üzülüyorsam insan evladı değilim.
kısaca örnek vereyim.
adam 10 yıllık personel adam kalifiye eleman , adam demir çelik sektöründe çalışıyor aldığı maaş 14.500 tl -eline geçen net- müdürün yanına çıktı abi dedi 10 yıllık elemanım bu işi bu fabrikada öğrendim 14.500 tl maaşım var insan gibi mesai yapmıyoruz- adamin ek mesai dediği 8 saat yani günde 16 saat çalışıyor- tek istediğim zam dedi olmazsa ben gitmek istiyorum dedi. peki müdürün verdiği cevap ne ? işini ayarladıysan gidebilirsin ama tazminat isteme.
ben o gün o odanın içindeydim adam bildiğin boynunu büktü çocuk gibi çıktı.arkadaş kalktı 3 gün sonra müdürün yanına gidip işten 7 gün sonra çıkacağını söyledi peki sonra ne oldu ?
arkadaş 7 gün sonra kapıdan çıktı karşı fabrikaya 36 bin tl karşılığında anlaştı. adamın çalıştığı vardiya o gün çalışmadı 14.500 tl karşılığında o adamın yerine personel bulamadık. o adamı mumla arıyoruz.
o adamın vardiyasini tamamlamak için diğer arkadaşları hayvan gibi mesai yaptı -ekstra 8 saat- işin sonunda iş kazası oldu dunya kadar da tazminat ödediler. beter olsunlar hiç üzülmüyorum. emekçinin yanındayım.
edit: mumla ariyoruz
edit2: sendika mevcut lakin öyle birşey ki az hakkını arayanı kapı önüne koymakta patrondan daha patroncu.
michel foucault
-
iktidar kavramı üzerine yoğunlaşmıştır.
iktidar her yerdedir der. okul, kışla, kilise, fabrika, buralar iktidarın üretildiği yerlerdir ve buralarda iktidara boyun eğme, itaat etme öğretilir. örneğin; ilk olarak okulda öğrendiğimiz, kapıyı çalıp içeri girmek, zil çalınca sınıftan dışarı çıkmak.
akıl hastaneleri ve hapishanelerin ise toplum üzerinde dolaylı baskı kurmak yoluyla iktidarı sağladığını söyler. ona göre, ne hapishanelerin amacı mahkumu ıslah etmek ne de akıl hastanelerininki akıl hastalarını tedavi etmektir. bu sayılan yerler, dışarıdakiler üzerinde dolaylı bir kapatılma tehdidi oluşturarak, onları itaat etmeye, iktidara boyun eğmeye koşullandırır. bu anlamda modern toplum da bir nevi hapishanedir. kim olduğunu bilmeyiz ama izlendiğimizi bilerek davranırız.
22 kasım 2009 tottenham wigan maçı
istanbulluların bilinçaltına yerleşmiş sesler
-
istiklalin girişinde ki şansoyunları kuponu bileti satan kadın yıllardır aynı ses tonu ile
bu aakşam cekliyoo bu akşaam
yunan esnafını zengin etmek
-
türk insanı cimri değil. fırsat bulduğunda çoğunluk şekilde yemeye içmeye çok düşkünüz.
yunan esnafının ve kapıda vize sonucu gidenlerin son durum hakkında verdiği bilgiye göre, türkler çok mutlu. yemiş, içmiş, harcamışlar. sefaları olsun.
özellikle yiyecek ve içecek ama genel olarak hizmet sektöründe türkiye'de gerçekte var olmayan bir enflasyon yansıtıldı. geçen sene yaptığım aktivitelerin birçoğu bu sene 3-4 katı fiyatlarda. bu bir tabak tavuk yemeğinden, kalıcı oje hizmetine kadar böyle.
böyle bir enflasyon yok. bu esnafın kendini garantiye alma ve kazıklama refleksi. özellikle tatil yörelerinde sadece otel rezervasyon fiyatlarına bakarsanız ve bu fiyatları yunanistan, italya, ispanya gibi turizmde rekabet edebildiğimiz ülkeler ile kaeşılaştırırsanız devasa saçmalığı göreceksiniz.
türk lirası kazanıp euro kazanıyormuş gibi harcanıyor bu ülkede. yunan esnafının zengin olmasını şu an için destekliyorum. umarım bu sene tatil destinasyonu tamamen yunan'a kayar da bizim esnafımız ekstrem fiyat politikasını ve düşük kalite hizmetini gözden geçirir.
vedat milor'un denize düşen cep telefonu
-
vedat milor için yemeğin vazgeçilmez, telefonun ise önemsiz bir materyal olduğunu gösteren hadise. hastayım bu adama cep telefonu denize düşüyor bütün ekip panik vedat abinin tepki ;
- telefonunuz düştüüü!
- benim telefon mu düştü?
- evet!
- o zaman çok kötü. kaybettim herhalde telefonu, artık hayır gelmez ondan. ve yemeğe devam.. :
o an
ali koç'un çocuklarının geleceğinden endişe etmesi
erdoğan gibi düşünenler türkiye'ye gitsin
-
peki erdoğan gibi düşünmeyenler oraya gelebilir mi? bence sorulması gereken en önemli soru bu.
tamam onunla yattım ama sana geri dönmedim mi alp
-
gururlu alp'i gavatlandıracak söz.