ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
j. r. r. tolkien okuma rehberi
-
kitap okuma konusunda donanımlı ve sabırlıysanız eğer, doğru sıra;
silmarillion
beren ile luthien
children of hurin (hurin’in çocukları)
fall of gondolin (gondolin’in düşüşü)
unfinished tales (bitmemiş öyküler)
tom bombadil’in maceraları
hobbit
ve yüzükler üçlemesidir.
aslında, silmarillion’dan sonra bitmemiş öyküler de okunabilinir. çünkü tuor‘un gondolin’e gelişi ve turin turambar‘ın hikayesi detaylıca anlatılır. beren ile luthien de, silmarillion’un ana öyküsüdür zaten. o yüzden o sırada değişim çok farketmez.
ama gençseniz, uzun külliyat yorar derseniz, doğru sıra;
hobbit
yüzükler üçlemesi şeklindedir.
hikayeden memnun kaldıysanız, ama hala kafanızın karışma potansyeli varsa, silmarilliondan önce beren ile luthien, hurin’in çocukları ve gondolin’in düşüşünü okuyabilirsiniz. çünkü silmarillion mitolojik bir eserdir. bitmemiş öyküler ise, konuya hakim olanları bile yorma potansyelinde olan bir kitaptır.
ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları
-
pek ünlü olmadığı dönemlerde bodrumda müge anlı ile voleybol oynamışlığım vardır.
sağa sola kaçan topları gidip bulur gelirdi. o zamandan belliymiş.
oğuz atay
-
''..beni anlamalısın! çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum." oğuz atay- tehlikeli oyunlar
aynı zamanda, poyraz karayel dizisinin de görünmez kahramanı. saygı ve rahmetle.
mustafa topaloğlu
-
zamanında kendisiyle aramda enteresan bir mini diyalog gerçekleşmiş şarkıcı, şov adamı hatta kendi deyimiyle uzaylı.. okulda asansöre bindim, zemin kata inicem ama asansör 1.katta durdu, kapı açıldı ve tam karşımda mustafa topaloğlu..
mt : bu asansör aşağı mı iniyor yukarı mı çıkıyor?
ben: aşağı iniyor.
mt: tamam o zaman sana hayırlı yolculuklar..
ben: !?!?!?!?
kaymakamın doktoru ayağına çağırması
ramazanda içki içenden ekstra vergi alınsın
-
hala islam ülkesi olduğunu düşünen garip ve boş bir topluluk var burda. kafanıza cidden yazık oğlum bu kadar boş yaşanır mı lan
köln oyuncusuna aksiyon kamerası yerleştirilmesi
-
bu teknolojinin maçlarda paket ücretlendirmeleri de yapılır. şöyle ki maçı;
ibrahimoviç gözünden izle: 50 dolar
messi gözünden izle: 100 dolar
taylan antalyalı gözünden izle: ücretsiz
ömer bayram gözünden izle: dünya göz hastanesi ücretsiz muayene.
şeklinde.
kanzuk (sözlük yazarı)
-
burada ortaya koyduğu iş kadar, sözlük görünümünün değişmesi hakkında söyledikleri de ne kadar vizyonsuz olduğunu ortaya koyuyor. şükür ki sözlüğü eskisi gibi düzenli kullanmıyorum ve bu şahsın yönettiği sitede mesai harcar gibi zaman geçiren insanlara samimiyetle üzülüyorum.
misal sözlük ile ilgili gelen eleştiriye twitter, facebook gibi yüz milyonlarca kişinin kullandığı siteleri örnek göstermesi açıkça komik. birinin bu sitelerin ekşi'nin dengi olmadığını kendisine anlatabilmesi gerekiyor. etin ne, budun ne diye sorarlar adama? kendini, reelde dengin olmayani alanında dünya devleri ile eşitlemek tam da bizim topluma ait kolpa. bu siteleri senegalli de kullanıyor, kansaslı da, johanesburg'lu da, paris'li de... haliyle ortalama kullanıcı profili dediğin şey ortalama dünya insanına dönüşüyor. halbuki senin kullanıcı sayın yönetilemez değil, beklentileri öğrenilebilir ve yazarlar için, yazarların tercihleri ile, onların kullanımını kolaylaştıracak bir dizayn yapılabilir. ama nerdeeee.. tabi bir türkiye toplumu yöneticisi gibi o, dizayn'ın nasıl olması gerektiğine karar merci olarak, kafasına göre değiştirme yetkisini kendisinde ve kendi gibi burayı yöneten dar klik'te görecek. sözde gelen tepkileri geri bildirim kabul edip, kafasına estiğinde yapacağı bir sonraki değişimde de canı isterse kullanacak. istemezse, kusura bakmayın. size üzerini biraz kazıyınca altından "deal with it" manası çıkacak bi entry döşenecek. bunları yaparken de, değişime direnç normal ya, feedback, sürekli değişim, not alıyoruz gibi iyi yönetici taklidi yapan insanların sıkça kullandığı kelimeleri kullanacak tabii ki.
halbuki konu çok basit. okuyucuya sunduğun tasarım'a istersen kedi resmini koy, ister reklam al, istersen dürüm koy ama yazarına kendini iyi hissettirecek şekilde istediği görünümde yazabilme imkanını tabii ki her zaman sun. bir de "gece görüşü var" deyişi var ki, maho ağanın "bu mahsülün üçte ikisi benimse, üçte biri sizin kıçınızdan çıkiii.." deyişi gibi, alternatif de sunmuş vizyoner yöneticimiz. biz beğenmemişiz ama.
değişime tepki gösteren insanlara "değişime direnç göstermek insanın doğasında var." captan obvious'luğuna hiç girmeyeyim o kadar uzatmayayım. eğer sözlük yazarlarının muhafazakarlık sebepleri siz iseniz efendi gibi şuraya yazarlara özgü, eskiden sık kullanılan görünümlerden 20-30 tane koyarsınız. biz de niyetinizin sarihliğini anlarız. eskiden var olan bir özelliği (istediğim skin ile kullanma işte) ortadan kaldırıp, sonra da abuk bi dizayn dayatıp, "değişime direniyorlar" demek de komik işte, değişim değil ki kardeşim bu, bir şeyi dayatıyorsun. marka'n ile o marka'yı var eden, yaşatan kitlenin alanını daraltmanın manası nedir? senin kullanıcının o marka ile gönül bağı kurmasını kolaylaştırman gerekirken, neredeyse kavga ediyorsun. e şimdi bu komik değil mi?
tamamından kendisi sorumludur diyemem ama bundan yıllar önce sözlükler söz konusu olduğunda ekşi ve diğerleri vardı. burası marka değerine o kadar güvendi, ve bahsettiği gibi yeniliğe, değişime o kadar kapalıydı. asıl sorun çokça başka yerdeydi aslında. kendi hedefleri ile kendini var eden kullanıcılarının taleplerini özdeşleştirmekte o kadar beceriksizdi ki, bugün ekşi sözlük'ün herhangi bir sözlük'ten geçmişten gelen gönüllerdeki karizması hariç hiçbir farkı yok. ve felaket kötü yönetiliyor. kendisine tüm emekleri için teşekkür ederim.
14 nisan 2019 bahçeli'nin imamoğlu açıklaması
damada göre her şey 3.6 röntgen
-
meral akşener'in 09.07.2019 tarihli grup toplantısında kurduğu fantastik cümle. hem chernobyl dizisine gönderme yapmış hemde durumumuzu çok güzel özetlemiştir.
yakışıklı diye yutturulan ünlüler
-
(bkz: barış arduç)
abdulhamit han ekmeğinizin parasını ödedi
-
2 taneyi ödediyse zaten ver de gideyim onu.
10 tanenin parasını da reyiz mi istiyor yoksa?
iş hayatının ilk kuralı
-
üstündekilere saygılı, mesafeli ve her şeyi söylemesen de yalansız ol. bu sana saygınlık kazandırır.
senle aynı seviyedekilere sıcakkanlı, mesafeli ve ketum ol. bu seni aşağıya çekmek istediklerinde ellerini kozsuz bırakır.
atındakilere cömert, mesafeli ve kibirsiz ol. bu saygının yanında sevgi de kazandırır. sevilmek sana kazandırır, bir gün o gün sahip oldukların elinden kayıp gitse bile.
hiçbirini yapamam diyorsan sadece mesafeli ol ve işini yap. büyük çoğunluğun ekmeğinin peşinde olduğunu unutma.