ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
starbucks
-
pike place market,seattle'da,1971 yılında bir gazeteci,bir tarih öğretmeni ve bir edebiyat öğretmeni 3 genç tarafından kurulmuştur. starbucks adını moby dick romanındaki kaptan ahab'ın yardımcısı olan sağduyulu,yardımsever ve kahve düşkünü starbuck'tan alır.sağduyu ve yardımseverlik şirketin günümüzdeki politikasını da temsil etmekte.ambleminde bulunan kadın figürü "siren kızı", güzel sesleri ile kaybolan denizcilere yol gösteren,bereket ve şans getirdiğine de inanılan bir mitolojik figürü temsil etmektedir(bazı kaynaklarda siren kızının denizcileri kendine çekip yediği de mevcut ama olsun :d).şirket bu amblemi ortalama 10 yılda bir günceller.şirketin en çok ciro yaptığı dubai şubesinde bu kız figürü mevcut değildir(caiz değil heralde).adında ve ambleminde denizcilik figürleri bulundurması, kurulduğu bölgede denizciliğin yaygın olması ve yerel halka olan saygılarından(mış).
şirketin şuanki ortağı,ceo'su ve starbucks'a şuanki halini veren howard schultz,starbucks'ta çalışan olarak işe girmiştir.almanya'da mutfak gereçleri satan bir şirkette çalışan schultz,amerikalı starbucks şirketinden sürekli büyük miktarlarda frech press siparişi alınmasını üzerine meraklanır, şirketin pike place'deki şubesini ziyaret eder,ambiyansa hayran kalsa da amerikalıların kahve demlerken kullandığı teknikleri çok ilkel bulur.almanyadaki işinden istifa eder,eşiyle birlikte amerika'ya göç eder,starbucksta çalışmaya başlar ve avrupa'daki demleme tekniklerini(özellikle italya'da gördüklerini) amerika'da kullanmaya başlar.
kahve kavururken standart yaklaşık 9 dakika kavurmaktır.9 dakikadan sonra kahve yetiştiği yerin karakteriyle şekillenen aromasını kaybetmeye başlar ve yanık bir tat oluşur.fakat starbucks çok büyük miktarlarda ve dünyanın her yerinden çekirdek alır. dolayısıyla şirketin standart bir tat oluşturması gerektiği için kahveyi ortalama 12 dakika kavurur.aslında starbucks’ta içtiğiniz ve damağınızın artık referans aldığı kahve, aromasını kaybetmiş yanık bir kahvedir.kendi çekirdeğini günlük&haftalık kavuran kahvecilerden çekirdek almak daha iyidir
ayrıca her starbucks çalışanının günde 2 kez olmak koşuluyla müşterilerine kahve ikram etme hakkı vardır.çalışanlar genelde bu hakkı canı sıkkın,üzgün gördükleri müşteriler için kullanır.yani üzgün bir şekilde sipariş verirseniz,belki bir servet kurtarabilirsiniz
sevgilinin dahi anlamındaki de'yi bitişik yazması
-
herkez diyen eski sevgilim kadar değildir.
not: o ayrıldı.
ermenistan'ın trabzon'u istemesi
-
ermeni taşnak partisinin ermenistan adına talebi sanıyorum. "trabzon, van, bitlis, erzurum, kars ve ardahan'ı bize verin, bu iş de burada bitsin" diyorlar. bence rize'yi de gürcistan'a, samsun'la sinop'u da ukrayna'ya verelim rahatlayalım.
http://www.kuzeyekspres.com.tr/…detail.php?id=45138
ek: trabzonlunun biri bana "bence anneni verelim" yazdı :) bu trabzonlu kafası gerçekten enteresan.
kadıköy ve şişli türkiye'nin kaymağını yiyor
-
evet...
1000 odalı sarayda oturuyorum...
ismini bile bilmediğim meyveleri yemeden duramıyorum...
bilin bakalım ben kimim.
sigara ihbarı için polisin cafeye beni ifşa etmesi
-
ölü bir değil ki ağlayasın, deli bir değil ki bağlayasın.
türklere sorulan salak sorular
-
eskiden arabistan'da yururlukte olan allah bir kari dort olayi kizlarin cok tuhafina gitmistir..
- siz muslumanlarin simdi 4 tane mi karisi oluyo?
- evet.. ne guzel di mi..
- olur mu oyle sey ya.. nasil yani simdi sen benimle evleniyosun, sonra bir baskasiyla.. sonra bi daha.. sonra bi daha
- yok uc alana bir bedava veriyolar.. ucuza geliyo..
- ay siz kadinlari satiyo musunuz bi de?
- valla mesela sen en az uc inek edersin..
- aa.. sacmalama ya.. oyle sey mi olur.. ne kadar sacmalik, bidi bidi vidi vidi..
- yok vazgectim, en fazla iki inek edersin..
- o niye?
- cok konusuyosun..
kristen stewart
-
sürekli sahura kaldırılmış gibi bir havası var.
ekşi sözlük
-
1995 yılında hitnet yazılarımdan ilkini (bkz: #2940055) yazarken kullandığım saçma bkz'lara bakıp "içinde en saçma sapan şeylerin bile en ince ayrıntısına kadar var olduğu bir bilgi kaynağı olabilir mi?" diye düşünüp "yok be imkansız ahahha" diye gülüp geçmiştim.
1997 yılında disq'in irc'den yolladığı douglas adams'ın the hitchhiker's guide to the galaxy romanını bilgisayar ekranından okudum. "e ilk ben akıl etmemişim ki bunu" dedim.
1999 yılında ise internet'te içerik yayınlamanın zorluğu yüzünden ekşi sözlük'ü birkaç saate kodlayıp 16 şubat gecesi yayına geçirmiştim. o sırada ilk entry ne girsem diye düşünürken masamın üzerinde klavyenin yanında duran penaya gözüm takılmış ve #1'i yazmıştım.
bugün ekşi sözlük'ü her ay 19 milyon kişi ziyaret ediyor. her gün douglas adams'ın tüm romanlarının toplamı kadar içerik giriliyor. şimdi 1995 yılında düşündüğüm şeyin hayal edemeyeceğim kadar büyük boyutlarda gerçekleştiğini görüyorum. biz "2010'da sözlük" diye başlık açıp "mars'tan entry girilir hahah" gibi fantaziler kuruyorduk. 2010'u fırladık geçtik back to the future'daki geleceğe geldik bile.
20 yıl önce gülüp geçtiğim bir hayalin, hayal bile edemeyeceğim kadar büyük bir boyutta, hayal edemeyeceğim sonuçlara vesile olmuş olması beni her sene daha çok şaşırtıyor, hayran bırakıyor. her seferinde konunun benle pek de ilgili olmadığını daha iyi anlıyorum. ekşi sözlük'ün kültürü ve dinamizmi bir toplumun yıllardır açlık çektiklerinin, içine attıklarının dışavurumundan geliyor, benzersiz bir mizahla harmanlanıyor. pek çok şeyini tasvip etmediğim oluyor, kızdıklarım oluyor. ama bu dinamizmin bir benzerini başka mecralarda görmüyorum. tamamen bize ait, bizim kusurlarımızı eksiksiz taşıyan, bizi eksiksiz anlatan bir ortam.
umarım hikayemizin katipliğine uzun yıllar devam eder. 12 yıl önce dediğim gibi bir gün aniden ortadan kaybolsa bile sonrasında torunlara bahsedecek acayip bir masalımız olacağı kesin.
ileri seviye tembellik
aziz nesin
-
"
nasıl bittiyse bundan öncekiler
bu da biter.
bite bite
sonunda ben de biterim
olur biter
"
demiş ve fazladan hiç bir söze gerek bırakmamış adam. bi rüniversitede ders veriyor olsaydı mezun olmak istemezdim. ama artık yok. ölümü mutlu kılanlardan.
10 ocak 2020 otobüslerde hayvan taşınması kararı
-
resmi gazete'de yayımlanan karara göre aşı karneli kedi, köpek ve kuş gibi evcil hayvanlar, yolcunun kucağında veya oturduğu koltuğun önünde kafeslerinde kilitli olacak şekilde otobüslerde taşınabilecek. daha önce taşıtın içinde yolcularla birlikte canlı hayvan taşınmasına izin verilmiyordu.
bu kararla otobüs yolculukları artık daha eğlenceli olacağa benziyor.
kaynak:
haber linki
karar maddesi
her şey çok güzel olacak replikleri
-
altan: tolga beyi ziyarete gelmiştik biz.
figüran nurgül yeşilçay: tolga bey taburcu oldu efendim.
altan: nası ya? komada olacaktı kendisi.
atınç nukan'ın mükemmel fiziği
-
(bkz: havalar da ılıdı)