hesabın var mı? giriş yap

  • marketlerin haftada 1 gün izinle, 1 gün sabahçı, 1 gün akşamcı, haftada en az 1 gün de sabah 9'dan akşam 10:30'a kadar insan çalıştırdığı, yeterli para ödemediği ortamda yüzün gülmesini bekleyen müşterinin zaten aklında sorun vardır ki bu yüzün gülmeme sebeplerinin en tepesinde arızalı, manyak müşteri çokluğu da yatmaktadır. akşam 22:30'da çık, 23'te eve var, ertesi gün 8'de kalk hazırlan, haftanın en az 3 günü bu kaos içinde, stres, yorgunluk içinde çalış ne için ulan? ben bütün hafta aynı program çalışmak istiyorum dersen herkes aynı şekilde beğenmiyorsan çav diyorlar oçlar, özellikle o üç harfli oçlar.
    market çalışanları eylem yapmıyor, birlik olamıyor, hayvan gibi insani olmayan koşullarda bakkal gibi türeyen yerlerde emek sömürüsüne maruz kalıyorlar. market konusunda mağazaların şuanki büyüklüklerinin üzerinde bir metrekare sınırı konması, belli büyüklükte çalışan sınırı konması şarttır, şuanki düzende firmalar 1 kişi gelmeyince öbür kişiyi saatini ve mesai parasını geri vermeksizin tam gün çalıştırmaktadır, bu eziyet yeni kişi alınana kadar veya hasta personel gelene dek devam etmekte, bu emek sömurüsüne göz yumanların allah belasını versin. iş plan programına kimse uymamakta, tam bir pislik dönmekte aynı tablo başka ülkelerde olsa tüm market personelleri birleşir memleketi sallardı.

    dip not: bunlar gerçeklerdir, ben kısa süreli çalıştım fazlasıyla hepsini yaşadım. markette şu rezil şartlarda o paraya çalışacağına otur evinde aç kal daha kârlısın.

  • genel olarak "abi standart paketle hicbir sey degismiyormus ne bagiriyonuz?" diyen bir kesim var.

    biz o standart paket denen sey icin zaten bugune kadar bagiriyorduk bu bir (bkz: 17 temmuz 2010 sansure karsi yuruyus). bugun bagirmamiza yol acan sacmaliklar silsilesi (tib'in kelime yasaklari ve kafasina gore site kapatma emirleri yagdirmasi sonucu nihayet duvara toslayip butun rezilligini acik etmesi vs) zaten 22 agustos duzenlemesinden once gerceklesti bu da iki. simdi bu takkeyi cikarmadan okumaya devam edin:

    hicbir sey degismeyecegini zannedenler, bu yonetmeligin getirdigi yeni kisitlamalar sunlar:

    - isp'leri filtre asma yontemlerini engelleme sistemleri koymaya zorluyor ve filtreleri asmanin cezai yaptirimlarini ongoruyor. (yani yasaklari asmak icin opendns vs kullanan insanlari engelleyecek) (madde 11).

    - "guvenli internet" adiyla, standart paketi guvensiz olarak sunarak bu konudaki bilgisiz halki kendi belirledigi kara listeye tabi kalmaya itiyor. isp'lere "daha ozgur" paketler sunma imkani dahi vermiyor.

    - onbinlerce sitenin sansurlu oldugu vaziyeti "filtresiz" vaziyet olarak sunarak hali hazirdaki sansurlu durumu normallestirmeye calisiyor.

    - standart paket kullananlari filtreliden ayirabilme imkani elde ediyor. bu basitce vatandaslari fislemenin yolunu aciyor.

    - ayni abone tarafindan paylasilan internet uzerinde farkli bireylerin farkli paket kullanmasini imkansiz kiliyor. abone neyi tercih ettiyse herkesi o pakete tabi kiliyor. ongorulen cozumle ebeveyn ve cocugun ayni anda internet kullanmasi imkansiz hale geliyor. bu yazilim tabanli cozumlerde var olmayan bir dertti, yeni bir dert icat edilmis oldu.

    - standart paketteki birinin, diger paketlerdeki insanlarla o pakete kapagi atamamis siteler uzerinden iletisimini engelliyor. "abi bizim pakette yokmus o site giremiyorum".

    ayrica bu guvenli internet uygulamasinin kendisinde zarara yol acacak pek cok yanlis var:

    - bu uygulamaya "guvenli internet" adi verilmesi uygulamaya tabiyetin "internet'te guven" problemini cozdugu sanrisini yaratiyor. bu yanlis. bu en basta cocuklari ebeveyn denetiminden uzaklastiracak (nasilsa devlet cozdu o problemi diye) ve internet'te "guvenlik tehdidi" olan pek cok uygulamaya (phishing, hacking, virus, dolandiricilik, taciz vs) dusme oranini arttiracaktir.

    - cocuklarin gorecegi tek zarar "sakincali icerige erisim" olarak kabul edilmis. bu dogru degil ve bahsettigim yanilsama yuzunden diger potansiyel zararlarin ebeveyn tarafindan gozardi edilmesi riskini tasiyor.

    - bunun konuyla ilgili bilgisi olmayan kullaniciya abonelik formunda "guvenli internet istiyorum" checkbox'iyla tercihe sunulmasinin yol actigi "aa internetimiz guvensiz mi olsun" sanrisiyla kullanicilari bu uygulamaya cekme tuzagi var. uygulamanin en genis hali "aile paketi" onun da ne kadar genis olacagi tamamen kurum inisiyatifine kalmis durumda. kurum bu konuda ciddi ve tutarli calisamadigini son haftalardaki gelismelerde aciga serdi.

    - aile paketi disinda kalan her siteyi "aileye sakincali", cocuk paketi disinda kalan her siteyi "cocuklara zararli" olarak damgaliyor.

    - bu uygulamaya ihtiyac duymayan yetiskinlerin bu sacma uygulamanin parasini odemesi de haksizlik. zira yeni uygulama ucretsiz olmak zorunda ve gelistirme yuku isp'lerin uzerinde. onun masrafi da tum musterilerden cikartilacak. herkes internet yeterince pahali degilmis gibi bir de filtre garabetini kullananlara sponsor olacak.

    - btk/tib gibi ciddiyetsizliklerini ve beceriksizliklerini son aylardaki skandal gelismelerle aciga sermis kurumlara "daha cok kontrol" yetkisi veriyor. cocuklarinizin gelecegini duzenleme yetkisi veriyor. ayni duzenlemede isp'lere birden fazla defa "gizlilik" kosulu koyarken kurum kendisine diger devlet kurumlarina yonelik hicbir "gizlilik" kosulu koymuyor. ote yandan kamuya donuk seffafligi icin hicbir duzenlemede bulunmuyor.

    hala "standart paketle hicbir sey degismiyormus" diyen var mi?

  • "arda turan denen bu herif hastaneye silahla girip ateş ettiği gün hukuk işleseydi; sağlık bakanlığı bu olaydan ders alıp x-ray cihazı kullanmaya başlasaydı.....

    konya şehir hastanesinde kardiyoloji uzmanı doktor ekrem karakaya bir ruh hastası tarafından silahla vurulup şehit edilmeyecekti..."

    bu da tarihe bu şekilde not düşülsün.

  • iş yerinin tuvaletine girdiğimde tarihi aptallıklara ve dalgınlıklara imza atan iş arkadaşıma rastladım.
    n' aber m' aber biraz lafladık. sonra bir anda farkettim ki bunda bi gariplik var. bayağı zayıflamış gibi duruyor.
    "aaa ne kadar inceymiş bunun bacakları" diye düşünmemle birlikte duruma uyandım; arkadaş ayağında bir külotlu çorap ve çizmelerle ellerini yıkıyor.
    -senin eteğin nerede? dedim.
    -haaaa o mu? yeni konak' tan aldım, dedi.
    -yok, nerede onu soruyorum, dedim
    -kemeraltının girişinde, metronun konak durağında inince, ayy sen nasıl bilmiyorsun yeni konak' ı? dedi.
    -kızımmmm donla geziyorsun, dedim.
    -aaaaaaaaa? nerede benim etek? dedi.

    sonra olay anlaşıldı. tuvalate girince kırışmasın diye eteği çıkarıp askıya asmış.
    sonra tuvaletten öylece çıkmış.
    keşke uyarmasa mıydım diye düşündüm. harika bir şirket efsanesi olacaktı. vicdan micdan muhasebesi, kıyamadım. zaten gene sifonun üzerinde unuttuğu 290 milyarlık çekle bir efsaneye imza atmıştı.

    zaten ben de 5 dakika boyunca donla gezen bi insanla diyaloğa girmişim de farketmemişim. eleştirecek de yüzüm yok.

  • 747 (nam-ı diğer queen of the skies) dünya havacılık tarihinin en ikonik uçaklarından biridir. bugün size zat-ı alileri hakkında bir kaç bilgi vereceğim:

    - kendisi ilk kez 1969 yılında hizmete girmiştir ve o zamandan beri dünya genelinde milyarlarca yolcuyu taşımıştır.

    -hanımefendi "jumbo jet" olarak da bilinir ve zamanının en büyük yolcu uçağı olarak kabul edilirdi. (uzunluğu 76.3 metre, kanat açıklığı ise 59.6 metredir.)

    -günümüzde bazı hava yolu şirketleri için özelleştirilmiş modellerde 600'den fazla yolcu taşıyabilse de ilk boeing 747 modeli 362 yolcu kapasitesine sahipti.

    -kendisinin en uzun mesafeli uçuşları singapur ile new york arasındaki seferlerdir.

    - queen 6 tonluk bir devasa jet motoruna sahiptir.

    -ilk üretildiğinde çığır açmıştı. bir çok yenilikçi tasarım özelliği içeriyordu, bunlar arasında gövde yapısında kullanılan yeni alaşımlar ve kanat ucunda kullanılan özel bir hava freni sistemi yer alıyordu.

    -zaman zaman haberlerde gördüğünüz veya filmlerde duyduğunuz "air force one" olarak bilinen abd başkanının resmi uçağı da bir queen'dir.

    -kendisi bir movie star'dır. örneğin, james bond filmlerinde, "air force one" filminde ve "lost" adlı televizyon dizisinde 747'ler kullanılmıştır.

    - boeing 747 en büyük rakibi a380 ile birlikte, diğer uçaklardan farklı olarak, birinci sınıf kabinlerinde yataklar ve duşlar gibi lüks özellikler sunan hava yolu şirketleri tarafından da tercih edilmektedir.

    - son olarak, 747'nin üretimi 2022 yılında durdurulmuştur ve son 747 kraliçelere layık bir uçuşla görsel teslim edilmiştir. uçağı amerikalı kargo şirketi atlas air satın almıştır.

  • asla öldüğüne inanmadığım kişi. ölü süsü verilerek başka bir ülkede başka bir kimlikle yasadığına inanıyor kalbim.