hesabın var mı? giriş yap

  • efendi gibi gitmişsin atm de sıraya girmişsin. ikinci sıradasın. önündeki kişi rahatsız olmadan işlemini yapsın diye hafif geride duruyorsun. arkadan tırreğin birisi gelip sana sırada olup olmadığını sormadan ikinizin arasına giriyor. uyarınca da haklıymış gibi seninle kavga ediyor. bu adam cahil değil cahil oğlu cahildir. medeniyetten nasibini almamıştır.

  • anneanne kişisine iş yerinde yaşanan bir takım sorunlardan bahsetmektir. siz ne anlatırsanız anlatın, cevap kızım sıkı giyin olarak geri döner.

    -geçen hafta beyanneme süresini atlamışız...
    -aman kızım sıkı giyin.
    -patron maaşları geç öder muhtemelen...
    -o da sıkı giyinsin.

  • yaklaşık 25 yıldır çeşit çeşit her türden oyun oynamış biri olarak ilk çıktığından beri uzaktan takip etmiş olsam da bulaşmamıştım bu oyuna. öyle grafik tarzı falan da dert değil aslında benim için, gelmişiz 30 yaşına 10 - 15 yaşında çocuklarla oyun mu oynayacağız diye bakıyor insan ister istemez.

    yaklaşık 1 ay öncesinde bir arkadaşımın yoğun ısrarı ile kurdum playstation'a, gerçekten maşallah adamlar ne oyun yapmış anasını satayım. hiç fortine öveceğimi düşünmezdim lakin bu oyun gerçek anlamda underrated kalmış bir yapım. oyuncu sayısı olarak değil, kalitesinin farkedilmesi açısından. haritaya indiğiniz anda her taraftan suratınıza suratınıza detay vuruyor oyun, bunları farketmek zorunda bile değilsiniz fakat orada varlar; kimi oynanışa etki eder türden kimi ergen eğlendirir türden. keza arkaplanda verilen emeğin ve üretilen içeriğin boşa gitmemesini de sağlamışlar ki bu çok kıymetli bence, bu tarz game as a service modeli oyunlarda (sürekli yeni içeriklerle güncellenen destiny, outriders, division gibi gibi) yeni içerikler geldikçe eskilerin kıymeti kalmaz. mesela bunu aşanlardan birisi gta online, oyuna ne içerik eklenirse eklensin eskilerin kıymeti azalmıyor. epic de burada benzer bir hamle yapmış, zamanla gelip giden her şeyi kreatife bırakmışlar. çok orijinal bir şey var mı? şimdilik görmedim lakin deathrun'ıyla, prop hunt'ıyla, deathmatch haritalarıyla dehşet bir içerik var.

    oyunu gömeceğim ise tek kısım var, cross-platform. dedim ya playstation üzerinde oynuyorum, klavye - mouse ile oynayan adamla dualshock'ta mücadele edilmiyor ne nişan alırken ne yapı inşa ederken. cross-platform kapatılıyor evet lakin bu sefer de komple kapattığı için lobide çok bekliyorsun. sadece pc ile kapatabilsek mesela xbox - switch - ps arası açık kalsa ya da bazı oyunlarda olduğu gibi klavye - mouse ile oynayanla gamepad ile oynayanı eşleştirmese on numara iş olacak (halo infinite'de bu olay var).

  • "teröristlerin afganistandaki mağaralarından 3g bağlantı kurup video paylaştığı günümüzde, dükkanın arka kısmında çekmeyen vodafone'u kınıyorum."

  • "2868 e mesaj ile 10 tl yollayın, sayenizde yaptığımız new york yerleşkesine eş bir binada los angeles'a dikelim" temalı mesajdır.
    15 yıldır kan bağışı gönüllüsüyüm, 3 yıldır kan bile vermiyorum bu siyasal islamcılar yüzünden.

  • bugun palo alto'da farmers market'te esi ve cocuguyla birlikte gordum. gitti, 5 dolara durum (burrito) satan cadirlardan birinde kuyruga girdi yemegini aldi, sonra oradaki butun insanlar gibi oturdu kaldirimda yol kenarinda efendi efendi yedi. sandalyeye bile oturmadi. gunes gozlugu, sapka falan da takmamis, hic kasma yok. bu alcakgonullu tavri acaip hosuma gitti.

    sonra aklima turkiye'de mark zuckerberg'in binde biri kadar parasi olup koruma ordusuyla dolasan zorbalar geldi. vay be dedim, zenginligi kaldirmak boyle bir sey iste.

  • outliers'ta malcolm gladwell'in güzel örneklerle(şu an sadece beatles'ı hatırlıyorum. şöhrete kavuşmadan önce, hamburg barlarında, yıllarca sabahlara dek çalımışlar çalmışlar ve çalmışlar) desteklediği teorisi. yazara bakılacak olursa, bir işte gerçek manada uzmanlaşmak için 10.000 saat emek verilmiş olması gerekir.

    hesaplayan adamlar mantalitesiyle devam edelim;

    uzmanlaşmak istediğiniz alana günde 8 saat mesai ayırsanız, haftada 5 gün bu mesaiye devam etseniz, yılda da totalde 240 güne(haftasonu ve diğer tatiller sebebiyle 120 gün yan gelip yattığınızı farz edelim. yine de kçümsememek gerek. 240 gün oldukça iyi bir çalışma süresi bir yıl için) ulaşsa bu mesai,

    240 x 8 = 1920 saat ediyor.

    arzuladığınız yoda master seviyesi için geçmesi gereken süre ise;

    10000 / 1920 = 5 yıl(küsuratı bir kenara bırakalım. yoksa sayıların inandırıcılığını arttırmak için kullanılan "küsuratlı sayı vereyim de salladığım anlaşılmasın" modeline bağlı mı kalmalıydım?)

    görülen o ki, eğer gladwell'in yöntemi bir hakikati ortaya koyuyorsa(bir önemi var mı bilmiyorum ama, ben katılıyorum kendisine), kendinizi paralamadan ve fakat ciddiyeti de elden bırakmadan çalışacağınız bir 5 yılın sonunda alanınızda uzman olabiliyorsunuz.

    buradan hareket ederek önemli çıkarımlara ulaşılabilir;

    - alanınızda söz sahibi olmak için beyaz sakallı bir dede olana dek beklemeniz gerekmiyor(ara: yaşta değil başta).
    - bir yerlerinden ter akarak, insanlık dışı performanslar sergileyip tırnaklarınızla kazıya kazıya da çabalamanıza gerek yok(sakin olun şampiyonlar).
    - her gün, adım adım, sakince ve sükunet içinde emek vermek; duygusal patlamalarla yoğrulmuş, anlık sıçrayışlara göre çok daha mucizevi sonuçlar veriyor.
    - düzenli çalışan bir insan, ömrü boyunca birkaç alanda uzmanlık elde edebilir. doyumsuz ruhlar için muhteşem bir haber bu.
    - neye zaman ayırdığınıza dikkat etmeniz hayati bir değer taşıyor. 10 yıl sonra kendinizi twitter, facebook gibi sitelerin fenafili olarak bulmayın. öyle bulursanız da hayatınızdaki başarısızlıklardan dolayı başkalarını ve kaderi suçlamayın.
    - en fantastik olanı; 5 yılı bir insanı tanımaya adadığınızda o insanda kaybolabilir, sevdiğiniz kişide diğerlerinin görmediği muhteşem detaylar görüp onda yitebilirsiniz.