hesabın var mı? giriş yap

  • kemal kılıçdaroğlu'nun açıkladığı olay.. şimdi iktidar zamları geri alsa bir dert, almasa bir dert.

    halk için zaten bir dert de, iktidar için de zor bir durum. zamları geri alsa, "kılıçdaroğlu bastırdı ve zammı geri aldırdı" diyecekler. zamları geri almasa bu sefer de zamlardan dolayı bunalan halk iktidardan daha da bir soğuyacak. birkaç puan oyları birden düşecek...

    iktidarı fena sıkıştırdı..

    edit: faturayı ödemediği takdirde kılıçdaroğlu'nun elektriğinin kesilmesi hususunda da olabileceklere dair tahminlerimi de şurada yazdım.
    (bkz: kemal kılıçdaroğlu'nun ev elektriğinin kesilmesi)

  • ethem sarısülük'ün abisi mustafa sarısülük tarafından twitter hesabından bu tweet'le duyurulmuş tahliyedir.

    '' ak saray'a, ak parti'ye ve tayyip'e daha fazla katil lazım olduğundan kardeşimizin katili serbest bırakılmıştır.''

    başka söze gerek yok sanırım.

  • meraklılar açıklama istemiş, açıklaması şu: mevsim normallerinin çok üzerinde bir yerden mevsim normallerinin çok altında bir yere çok hızlı geçiyorlar. bunu yapan da basınç merkezlerinin dağılımı. hızla kuzeydoğuya hareket eden ve derin(burası çokomelli) bir alçak basınç merkezi, dağılımın da uygun olmasıyla(burası da önemli) kuzeydeki(kanada’dan ithal) soğuğu aşağı çekebiliyor.

    kuzey amerika iki koca okyanus arasında görece büyük/kesintisiz bir kara parçası. birbirinin tersi ekstrem hava kütleleri hızla hareket edip yer değiştirebiliyor. kara ikliminde gece çok soğuk gündüz sıcak olabilmesi gibi düşünün.

    bu olayda bir çok şeyle birlikte bölgenin karasallığının ve yüksekliğin etkisi var. bu bölgenin tarihsel olarak da sert dalgalanmaları mevcut. ama yine de bu kadarı oldukça sıradışı bir durum elbette.

    bir değişiklik olmazsa, ki olma ihtimali var, kar örtü yapacak. 1882’den beri ölçülen meteorolojik tarihte, denver’ın en erken kar rekoru 3 eylül 1961. o tarihtw şaka gibi 10cm örtü yapmış. eylülde kar son yıllarda nadirleşmiş ve eylül ayı içinde en son örtü yapan yağış 24 eylül 2000’de olmuş.
    tarihsel verilere ulaşırsam paylaşırım.

  • *
    küçük şeyleri özlersiniz aslında. zamanında önemsiz görünenleri. saçınızla oynamasını, tek kişilik yatakta yatmaya çalışmanızı, bakışlarını, aptal laflarını, dakikalarca zamanın nasıl geçtiğini bilmeden konuşmanızı, sarılmasını, telefon etmesini, ses tonunu, öpüşünü, göğsü üzerinde uyumaya çalışırken rahatsız eden kolunu, isminizi söylemesini, onunla beraber içmeyi, gülmesini, yemek yemesini, beraber film izlemeyi, mesajlarını, webcam açmasını, sarhoş olmasını ve bunun gibi birşeyler..

    çok sonra anlarsınız ki, siz aslında onu değil sevilecek birini özlemişsinizdir, sevilmeyi özlemişsinizdir. ...

  • atatürk'ü kullanıp para kazanmaya doymamış birinin yeni hedesi.

    bununla sürekli allah ve bilmem ne diye kitap çıkaran adamlar arasında cidden ne fark var?