hesabın var mı? giriş yap

  • kanarya adalarının şu an varolmayan halkı. avrupalıların kanarya adalarını işgali sırasında farklı adalarda yaşayan kısımlarının farklı tarihçeleri vardır.

    tenerife'de yaşamış kısmının özellikle ispanyollara en fazla direnen kesimi oluşturduğu söylenebilir. ispanyollarla ilk karşılaştıklarında açık arazideki ispanyol üstünlüğünü farkederek yüksek yaylalara çekilmiş uzun bir direniş sürecini başlatmışlardır*. ateşli silahlara* sahip düşmana karşı taş ve ok kullanmışlar ve ilk sefer için ispanyolları püskürtmeyi başarmışlardır. ancak daha sonra ilki kadar kuvvetli bir fetih gücüyle adaya saldıran conquistadora daha fazla dayanamamışlardır.

    kanarya adalarının işgalinin tamamlanmasında teknolojik üstünlük kadar avrupalıların yanlarında taşıdıkları hastalıkların etkisi de gözardı edilemez. daha önce karşılaşmadıkları hastalıkların etkisi altında guanchelerin fazla direnmeleri mümkün olmamış popülasyonlarının önemli bir kısmını da bu hastalıklarla kaybetmişlerdir.

    guancheler için, kanarya adalarının işgalinden sonra toprakların payedilmesiyle -ki bu sırada önemli sayılabilecek bir guanche nüfusu da köleleştirilmişti- göç etmekten başka bir çıkar yol kalmamıştı. amerikaya verilen göçlerde dahi guancheler vardır. ancak bugün kanarya adalarının ilk misafirleri olan guancheler bir nostaljiden öte değildir. halk eski bir sömürgeden ziyade* avrupanın bir parçası sayar kendini.

    guanchelerin yokoluş süreci ve kanarya adalarının avrupalılar tarafından başarılı bir şekilde işgali, sonuçları kapitalizme kadar varacak klasik sömürgeciliğin ilk önemli örneklerinden sayılabilir. zaten tarih itibariyle amerika'nın keşfi fazla da uzak değildir.

    alfred w. crosby'nin deyimiyle: "yaklaşık 80.000 guanche; aztek, zapatek, araukanya gibi amerikan yerli halklarının ve avustralyalı aborjin, maori, fiji, hawaii, aleut ve zuni halklarının siperleri önünde mevzilenmiş ileri karakollar gibi bu ilk * saldırıya karşı durdu." ancak ne yazık ki onların kaderleri de diğer halkların kaderlerine yönelik bir kehanet gibi olmuştur.

    http://en.wikipedia.org/wiki/guanches

    http://www.tenerife-guanches.com/

  • obp(ortaöğretim başarı puanı), öğretimde fırsat eşitliğini en çok zedeleyen kavramlardan birisi. özellikle bu sene olduğu gibi soruların basit ve puanların yığılma yaptığı sınav senelerinde birçok insanın hakkının yenmesine sebep oluyor.

    bir örnekle, en zor fen liselerinden birinden 60 puanla mezun olup üniversite sınavında 5 bine giren öğrenci ile özel berkecan kolejinden 98 puanla mezun olup 25 bine giren öğrenci gün sonunda aynı sıralamayı yapmış sayılıyor. halbuki bu iki öğrenci profili arasında dağlara taşlara bir fark varken birinin tek suçu zor bir okulda kaliteli bir eğitim almış olmak.

    #obpkaldırılsın

  • öyle bi hiç için; artık hayatının son demlerini eşiyle keyfe keder yaşayıp giderken karavanına atlayıp, 1.sınıf habitat uğruna 2.görünümlü 3.dünya ülkesine tatile gidip, ne idüğü belirsiz insanlar cumhuriyetinin bir canisi tarafından öldürül, katledil.. karavanın havalandırma camından bıçakla atlayıp gelen bir hayvan! siz hala konuşadurun efendiler yok karadenizliymiş, yok kürtmüş, onun bunun memleketlisiymiş falan diye hayır ne alakası var insan değilmiş, ama bizden biriymiş, bir türkiyeliymiş.. hala ayrıştırın, hatta italyanda zaten lombardialıymış, bunlar afedersin kuzeyli zaten falan deyin oldu olacak. secere, kütük merakından insanlığını unutmak ne acı. ah gelmeseydin böyle aptallık memleketine keşke hiç giorgo..

  • yurtdisini yurticini biraktim, "sehit olmak en buyuk sereftir" ne demek yahu. sanki ispanya ic savasindayiz, franco'nun taa 70 sene once cahil cuheyla koyluleri fasist saflarina cekmek icin kullandigi sloganlarla yasiyoruz, viva la muerte.

    hala 1920lerde 1930larda yasayan, olmadik savaslar cikarip hayatina anlam bulmaya calisan, dunya gorusu hicbir egitim, ogrenim gerektirmedigi icin kolayca ve herkesce "tuketilebilen" bu sig eksene tikilip kalmislarla, bunlari istismar eden burokrasi saltanatinin komedisi. yurtdisini filan gecelim, vatan icin olmek hakkinda konusalim. kotu birsey mi bu? degil. ama zaten, meziyetlerin ilkinin, sereflerin en buyugunun bu oldugu bir anlayista ve sistemde yasadigimiz icin baska birsekilde degerlenemiyor insan hayati.

    neden en buyuk seref nobel odulu kazanmak, durust olup sevdigi isi yapmak, uluslararasi une kavusmus bir sanatci, bir edebiyatci, bir sanayici olmak degil? neden en buyuk seref, ayakta durabilmesi icin illa ugrunda birilerinin olmesinin gerekmedigi, artik tamamen ici bosaltilmis bir politik arac olan kuvayi milliye edebiyatina gerek duymadan da ilerleyebilen bir ulke yaratmak degil?

    ne demis ailemizin koyu katolik ayyas yonetmeni mel gibson: every man dies, but not every man really lives. en boktan sistemde dahi herkes vatani icin olerek serefe ulasabilir. ama insanlara yasarken seref kazandiracak bir duzen kurmak zordur. herkesin insan gibi yasayabildigi bir sistemde, burokrasi saltanati da ucuz edebiyatlarla milleti koyun gibi gudemez. allah korusun. viva le muerte, yasasin 30larin fasist sloganlari.

  • diyanetin her an kapatılmasına sebep olabilecek açıklama.

    edit: hiçbir güç kapatamazdı ama adnan hocam başarabilir. hadi hocam göster gücünü bakalım. gücüne inandır bizi kapındayız.

  • bay rte ve davutoğlu'nun derin stratejisi sayesinde türkiye cumhuriyeti uyguladığı sözde dış politika ile başta ortadoğu, kuzey afrika , kafkaslar bölgesinde delicesine güç kaybederken iran 'ın fırsatı kullanıp içinde bulunduğu durumdan son hızla çıtığının resmidir.

    çok değil bir kaç sene içinde bugün hayal bile edemeyeğiniz haberler duyacaksınız iran _ amerika _ avrupa üçgeninde.

    geçmişler olsun.

    nasıl bir derin strateji ise elin oğlu imkansız denilen durumlardan müzakere ve diplomasi ile çıkıyor biz çatışmadır, silah'dır, bomba'dır, mülteci 'dir , savaş riski'dir battıkça batıyoruz ve hala dibi bulamadık.