ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
babasına tokat atan polise tokat atan genç
-
cennet, hayırlı evlatların attığı şaplakların patladığı enselerdedir.
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
-
fransızca sınavı. resepsiyonist ve otel müşterisi arasında geçebilecek muhtemel bir diyalog yazılacak.
- bonjour*
- bonjour
- parlez-vous anglais?*
- yes
...
(sivri zeka örneği gösterilerek geri kalan diyalog tamamen ingilizce yazılmıştır. bunu yazan eleman neden daha kolaya kaçıp direk "türkçe biliyor musunuz" diye sorup türkçe yazmamış bilemiyorum.)
dayakçı üniversiteli kızlara 10'ar yıl hapis
-
kavga için 10 yıl verildiğini düşünenler var sanırım. cezadaki en büyük kalem "kişiyi silahla hürriyetinden alıkoyma". kişiyi evine çağırıyorsun, arkadaşlarınla beraber biber gazı sıkıp, zorla bir odaya kilitleyip, hep beraber dövüyorsun. sokak kavgası değil bu olay. biraz okuduğunuzu iyi anlayın ve değerlendirin. o odada kızın kaçacak hiçbir yeri yok ve tek başına kaldığı için kızı orada dilim dilim kesseler kimsenin haberi olmayacak.
virüs %70'imize bulaşacaksa neden korunuyoruz
-
aynı anda herkes hasta olursa sağlık sistemi tıkanır, yoğun bakımlarda yer kalmaz, italya gibi oluruz o zaman. amaç enfekte olunmasını engellemek değil, hasta sayısını zamana yaymak. süreç içerisinde toplumun %60-70'i enfekte olacak diye öngörülüyor.
edit: kelime düzeltildi, yazar arkadaşlara teşekkürler.
ek olarak lanetli çaylak arkadaşlardan birinin eklememi istediği videoda detaylı olarak bu soruya cevap veriyor.link
aşağıda mühendisler de var
-
soma'da çıkarılan başka bir işçinin ifadesi.
"aşağıda mühendisler de var" diyor. neden mi? öyle derse yardımın artacağını düşünüyor çünkü.
insana, sadece insan olduğu için değer vermeyenler utansın.
unvana, banka hesabına, makama tapanlar utansın.
şahit olduğumuz bıçak kadar keskin bu olayları düşünün, düşünelim...
cafe nero'da 4 tl'ye satılan poğaça
-
tezgahtan 50 kuruşa alıyor olsam, "usta o ne ya az düzgününden ver!" diyeceğim poğaçadır. tam buğdaylı olması sebebiyle bu fiyata satıldığını düşünüyorum ama bizim orada tam buğday ekmeğinin fiyatı bile 2 lira. yani tezgahta 75 kuruşa satılan poğaçayı hadi diyelim sen 1.5 liraya bilemedin 2 liraya sat, lan tamam 3 lira olsun da 4 nedir arkadaşım?
iki ısırıklık poğaçanın kapış kapış gitmesi de ayrı bir konu. ya bende bir gariplik var, ya millet delirmiş. çıkıyorum cafe'den hemen önündeki tezgahtan 50 kuruşa poğaça alıyorum tadına doyamazsın. ama millet 4 lira verip bu iki ısırıklık şeyi almak için kuyruk oluyor, yanında da zehir gibi siyah americano... türkiye küçük şikago olmuş haberim yok.
bi de panino var, üç ısırıklık o 6 lira. sanırım tek ısırık 2 lira buralarda.
yaya geçidinin türkler için anlamı
-
otomobil surucusu olarak benim icin sudur: ne zaman yayanin gecmesi icin dursam arkamdan gelenlerin aldirmayip gazlayacagi ve yol verdigim yayayi ezebilecegi bir yerdir yaya gecidi. sirf bu yuzden cogu zaman yayaya yol vermiyorum. turkiye'de yaya gecidinde duran surucunun etrafinda kaza riski cok yuksektir. bunu hayatta kalmak icin mutlaka ogrenilmesi gereken bir gercek haline getiren zihniyete sicayim.
türkiye'de kaliteli film yapılamamasının sebepleri
-
talep olmaması şeklinde özetlenebilecek sebepler.
16 ocak 2016 itibariyle maltepe park cinemaximum'da oynayan filmler:
kardeşim benim
bizans oyunları
the good dinosaur
kocan kadar konuş*
alvin ve sincaplar*
delibal
nadide hayat
star wars*
düğün dernek 2*
para kazanmaya çalışan bir ticari işletme bu ve creed ya da the hateful eight gibi şu an gösterimde olan ve aslında popüler sinemaya örnek yabancı filmler bile kendine yer bulamamış bu salonda. sinema salonları çocuklar için animasyon ve cıvık türk filmleriyle dolmuş halde çünkü bunlar gişe yapıyor.
cool hastalıklar
-
tendon zedelenmesi (bkz: http://galeri12.uludagsozluk.com/…ıkları_603260.jpg adresinden görsel.)
küçük kardeşe sen evlatlıksın demek
-
bana ablam aslında kardeş olan benim abla olan sensin ama gelişemedin ben seni geçtim demişti lan açtırmayın şimdi ağzımı