hesabın var mı? giriş yap

  • kendisini tanımıyorum ama bugün kadıköy yoğurtçu parkında arkasında bırakmış olduğu yaşanmışlıkları paylaşmak istedim.
    afiyet olsun diyorum başka da bişey diyemiyorum. (bkz: eğitim şart)

    görsel

    görsel

    görsel

    ekstra avokado soslara da üzüldüm açıkçası. edit1: bunu ve bu şahsın ismini torbadaki fişten öğrendim. resim 3e tikkatli bakınız.

    edit2: kedi köpek diyenler, tüm resimleri tekrar biraz da düşünerek incelesinler. yerde dik duran torbadaki avokado soslarını kedi köpekler mi bankın oturulacak yerine çıkarmış? ve hatta tadına bakıp yarım bırakıp sonra peçetelere ağızlarını mı silmişler? ayrıca bu kedi köpekler içtikleri tütünün torbasını da yere atmışlar bakınız.
    burada olay herşeyin yendiği gibi diğer insanların oturacağı yere bırakılması. hem de bu parkta adımbaşı çöp kutusu varken.

  • üniversite okuyorsunuzdur. henüz ilk yılınız olduğundan annenizin-babanızın yanından ayrılalı çok olmamıştır. o zamanlar revaçta olan öğretmen hattını kullanıp; hergün anne-baba, gününe göre de nineyle konuşulmaktadır.
    aradan 2-3 ay geçmiştir, bayram yaklaşmıştır. eve gidilecektir.bilet ayrılır. ancak son anda bir iş çıkar ve 1 gün sonra yola çıkılır.
    yola çıktığınız gün babaanne ile molada telefonla konuşulur. nene sultan o kendine has konuşma tarzıyla:
    nene: oğlum nasılsın?
    neurosurgeon: sağol nenem benim, sen nasılsın..
    nene: eyyilik oğlum nedek işte, seni çok özledik ha!
    ns: aha yoldayım nenem, sabaha ordayım inşallah.
    nene: de bakalım, gel de acı(yöresel bir kullanım)(tat anlamındaki acı değil) kulaklarını yiyim senin.(ana-baba öğretmen olduğundan beni büyüten babaannemin çocukluğumdan beri beni sevme şekli. canım ninem)
    ns: tamam inşallah. dua et de kazasız belasız gelek.
    nene: tamam oğlum hade eyyi yolculuklar...
    ns: ellerinden, yanaklarından öptüm canım nenem..
    ertesi sabah memlekete varılır, baba arabayla terminalden alır ns'u. yolda gidilirken bir akraba ile karşılaşılır, baba ile enteresan bir konuşma, cenaze muhabbeti geçer aralarında... arabaya tekrar binilir. arabaya binilince ns sorar:
    - babam hayrolsun kim vefat etmiş?
    - sen sağol, ninen oğlum... başımız sağolsun...

    o an neye uğradığını şaşırır insan..
    dünya başını ezer geçer insanın...
    sonra olayın nasıl olduğu, nasıl gerçekleştiği sorulur, alınan cevap:

    -gece fenalaşmış aniden, sonra 'oğlum geldi mi'(beni kastederek) demiş. sabaha gelecek hayriye nine demişler. sonra da, son cümle olarak; la ilahe ilallah demiş..

    sevgili sözlük, aradan kaç yıl geçti, hala o çıkan işim yüzünden gecikmemi, nenemi göremeyip de sabah cenazesine yetişmemi kendime yediremiyorum. aklıma her gelişinde ağlamamak için kendimi zor tutuyorum, tıpkı şu anda olduğu gibi. ailemiz, büyüklerimiz gidince geri gelmiyo sözlük, kıymetini yaşarken bilmek lazım zannımca...

  • mangal gibi yurekleri vardir ve her cesur insan gibi majestelerinin agiz dolusu hakaretine maruz kalmislardir.

    “şimdi geliyorum çok enteresan şurada bir grup, affedersiniz edebim müsaade etmiyor tabi de, sırtlarını dönerek işaret yapıyorlar. ya sizde zerre kadar nezaket varsa, haysiyet varsa, yani zerre kadar kabiliyetiniz varsa siyasette yer parlamentodur. orada konuşursunuz. meydanlarda konuşursunuz. kalkıp da bu tür tehditlerle bu tür affedersiniz ahlaki olmayan yöntemlerle bir yere varamazsınız."

    http://haber.sol.org.tr/…sizde-haysiyet-olsa-118308

  • sinameki tavsiye edenler var ama sinameki kabızlığa iyi geliyor hadi içelim denecek bir ot değil. çok dikkatli kullanmak lazım çünkü bağırsak florasını bozuyor. müshil etkisi var ve faydalı bakterileri de atıyor. uzun süreli kullanımlarda ciddi bağırsak hasarlarına sebep oluyor. bir tanıdığımız kronik kabızlık problemi için sinameki çayı içmiş bir süre ve geri dönülmez sorunlar yaşadı. ibrahim saraçoğlu çok kötü durumdaysınız yılda bir kaç kere müshil niyetine içebilirsiniz diyordu.

    kabızlığınız eğer kronikse öncelikle yaşam şeklinizi ve yeme düzeninizi gözden geçirmelisiniz. aktif bir yaşam özellikle yürüyüş şart. bol su içmek ve lifli beslenmek ve karbonhidratı azaltmak lazım ayrıca.
    kayısı, hurma ve incir gibi lifli meyveler çok yardımcı oluyor.
    tazesi yoksa bile kurusunu bol suyla veya akşamdan suda bekleterek tüketebilirsiniz. (beklediği suyu da içmek lazım)
    keçiboynuzu da tüketebilirsiniz, özellikle kurusunu ısırarak yemek çok faydalı.
    sabahları aç karnına iki bardak sıcak su içebilirsiniz, anında etkili oluyor.
    normalde de sabahları mutlaka aç karnına su içilmeli. suyu bir kaşık zeytinyağı ile beraber içerseniz daha etkili olur.
    zeytinyağı-yoğurt kürü de yapılabilir.
    kemik suyu içmek çok faydalı. (ekmeksiz)
    magnezyumun sitrat formu da çok yardımcı oluyor.(akşamları içilmeli, derin uyutuyor ayrıca)
    probiyotik kullanımı da çok faydalı. (probien)
    eğer mide probleminiz yoksa aç karnına bir bardak suya bir kaşık doğal elma sirkesi karıştırıp içebilirsiniz.

    bunlara ek eğer klozet kullanıyorsanız ayağınızın altına tabure koyun. alaturka tuvalete oturur pozisyonda olmanızı sağlıyor bu tabure.
    bir de tuvaletiniz gelmezse bile her gün sabah ve akşam düzenli olarak bu şekilde "biraz" oturun. zamanla sabah, akşam tuvaletiniz gelecek.

  • doğru söylemiş. bunları takip edenler de bunlar kadar zavallı.

    makyajcı bir varoşu takip edip, her gün yeni makyaj stili mi öğreniyorsunuz? ne kadar meraklısınız komisyon alarak giydiği şeyleri şurdan aldım, burdan aldım diyenlerin attığı linklerden alışveriş yapmaya.

  • her sektörde olduğu gibi yemek sektöründe de özellikle restoran işletmeciliğinde algı yönetimi uygulamalarının çok etkin kullanılabileceği ve müşteri psikolojisinin yönlendirilebileceği birçok alan vardır ve bunlardan en önemlilerinden birisi de müşterinin önüne koyduğunuz menülerdir. menüler kullanılarak yapılan algı yönetimi taktiklerine birkaç örnek vermem gerekirse.

    1) insanlar önlerine konulan menüleri kitap gibi baştan sona okumazlar. bir müşteri önündeki menüyü eline alarak çok hızlı bir şekilde gözleriyle taramaya başlar ve bu gözle tarama aşamasının süresi yapılan bilimsel araştırmalara göre 109 saniye civarıdır. bu da demek oluyor ki restoranların müşteriyi etkilemek ve onun sipariş sürecini yönlendirebilmek için çok az süresi vardır. bu sebeple menünün çok rahat okunabilir, özellikle başlıkların dikkat çekici ve kolay bulunabilir olması önemlidir. her restoran menüsünde o mekanın işletmecisinin özellikle satmak istediği hazırlaması basit, malzemesi ucuz ve kar oranı yüksek ürünler bulunur. menüde uygulanacak algı yönetimin amacı müşteriyi bu ürünleri sipariş etmeye yöneltmektir. burada uygulanabilecek birçok teknikten bir tanesi menü sayfasında yiyecek ve içecek isimlerini yatay bir şekilde alt alta sıralamak ve satmak istediğiniz ürünleri sayfanın en başındaki ve en sonundaki maddelere yazmaktır. bunun sebebi insan gözü bir sayfada yatay şekilde yazılmış metinleri tararken genelde en tepedeki ve en sondaki metine odaklanır ve ortada yazılanlar pek dikkatini çekmez. hızlı şekilde menüyü tarayan bir müşterinin aklında kalacak olan ürünler sadece sayfanın en başındaki ve en sonundaki ürünlerdir.

    2) bir müşteri menüyü ilk olarak eline alıp gözüyle sayfayı taramaya başladığı anda bilimsel araştırmalara göre gözün ilk başladığı yer sayfanın sağ üst köşesidir. buraya pazarlamak istediğiniz en pahalı yemeğinizi dikkat çekici bir grafik eşliğinde koyarsanız büyük bir avantaj sağlamış olursunuz. çünkü müşterinin beyni sayfanın geri kalanındaki tüm yemekleri ilk gördüğü ve menüde çekici bir şekilde sunulmuş yemekle kıyaslayacak ve ister istemez o yemek “gözüne daha hoş “ gelecektir. tabi burada kullanacağınız grafiğin çizilmiş bir grafik mi yoksa bir fotoğraf mı olacağı işin püf noktasıdır. sağ üst taraftaki bu avantajlı bölge menünün şekline ve sayfanın büyüklüğüne göre değişim gösterebilir. burada uygulanabilecek başka bir teknik de menü üstünde kullanılacak bir takım özel şekil ve grafiklerle müşterinin gözünün ilgili bölgeye bir defadan fazla çekilmesinin sağlanmasıdır.

    3) menü üzerinde satışını yapmak istediğiniz ürünlere müşterinin gözünü çekebilmek için bir takım “göz mıknatısı” uygulamaları kullanılabilir. bunlar dışarıdan çok masum gözüken bir takım kutucuklar, geometrik şekiller ve yuvarlaklardır. bazı durumlarda ürünün isminin yazıldığı harf puntosundaki hafif bir değişiklikte göz mıknatısı olarak kullanılabilir. burada amaç müşterinin dikkatini sizin istediğiniz ürünler üzerinde toplamak ve seçimini kendi özgür iradesiyle yaptığını sanmasını sağlamaktır. tabi işin gerçeği müşteri belli yemeklerin çok güzel olabileceğine dair fikrini menü üzerinde kullanılan göz mıknatısları sayesinde edinmiştir. mesela menüde gördüğü yemek hakkında hiçbir fikri olmayan bir müşterinin bazen yanındakilere “bu yemek çok güzele benziyor” demesinin esas sebebi budur.

    4) menülerin rengi de önemlidir. her renk insan zihninde farklı bir duygu uyandırır. kırmızı ve mavi renklerin belli tonlarının kullanılması müşterinin iştah seviyesini arttıracak ve menüde gördüğü yemekleri olduğundan daha lezzetli algılamasını sağlayacaktır. tabi renklerin kullanılması bu kadar basit ve kolay değil. mesela egzotik yemeklere sahip lüks bir restoranın kullanacağı rengin tonuyla daha çok et yemekleri üzerine uzmanlaşmış bir restoranın kullanacağı renk tonu aynı olmaz. burada renkler bilinçsizce kullanılırsa yarardan çok zarar görülür.

    5) menüde yemek fotoğraflarının kullanılması çok önemlidir. burada dikkat edilmesi gereken nokta bu fotoğrafların yerine göre ve etkili bir oranda kullanılmasıdır. mesela aşırı fotoğraf kullanılan bir menü o restoranın imajının müşteri tarafından ucuz ve kalitesiz olarak algılanmasına sebep olabilir. bu sebeple lüks bir restoran menüsünde fotoğraf kullanılması pek tavsiye edilmez. menüde kullanacağınız fotoğrafların genelde her sayfada bir tane olması ama o tek fotoğrafın çok bilinçli bir yere konumlandırılması gerekmektedir. fotoğrafın yerindeki en ufak bir yanlışlık müşterinin tüm sayfadaki yemekleri beğenmemesine sebep olabilir. fotoğraf yerine kullanılabilecek güzel çizilmiş grafiklerde son derece olumlu bir etki yaratacaktır.

    6) menüde satışa sunulan ürünlerin isimleri ve kullandığınız kelimelerde algı yönetiminde büyük önem taşır. mesela sadece “biftek” kelimesi kullanmak yerine “italyan usulü özel modena bifteği” kelimelerinin kullanılması müşterinin zihnini çok daha farklı etkileyecektir. insan duyularına hitap eden “ipeksi, kekik kokulu” gibisinden kelimelerde son derece etkili olur. kısacası yemek isimlerinde yapılacak özel oynamalarla son derece etkin sonuçlar alınması mümkündür. bu tür özel etkisi olan kelimelere birkaç örnek daha vermem gerekirse “ev yapımı”, “organik” veya “geleneksel” gibi kelimeleri verebilirim. kısacası bir menüde sadece “ıspanak” yazılmasıyla “organik ıspanak” yazılması arasında çok ciddi psikolojik farklar vardır.

    7) bazı durumlarda yemeğe insansı bir dokunuş katmakta onu satılan bir ürün olmaktan çıkarıp müşterilere daha samimi ve sıcak gelebilecek bir algıya sokabilir. örnek verecek olursam menüde sadece “baklava” yazılması yerine “hacı ömer ustanın geleneksel baklavası” kelimelerinin kullanılması müşterilerde bambaşka etkiler yaratacaktır. burada bazen belli mekan ve yer isimleri de kullanılabilir. örnek olarak “yayla peyniri” veya “köy peyniri” gibi bizde samimi algı oluşturacak mekan isimleri müşteri algısını etkileyebilir.

    8) insanlar lezzetli yemekleri yemekten çok hoşlanırlar ancak para ödemek kimsenin hoşuna gitmez. bu sebeple eğer menüde fiyatlar yazılacaksa en azından para biriminin yazılmaması veya çok küçük yazılması müşterinin psikolojik olarak ürün fiyatını olduğundan daha az algılamasına sebep olacaktır.

    9) menüdeki fiyatlar konusunda kullanılacak bir başka algı yönetimi tekniği de fiyatları alt alta dizmek yerine sayfanın çeşitli yerlerine serpiştirmektir. eğer fiyatları alt alta yazarsanız müşteri otomatik olarak en ucuz fiyatı aramaya başlayacaktır. bunun yanı sıra tek bir ürünü astronomik ve mantık dışı bir fiyatla menüde büyükçe göstermek ve diğer ürünlerin fiyatlarını daha küçük puntoyla yazmak da oldukça etkilidir. müşterilerin zihinleri otomatik olarak diğer ürünlerin fiyatlarını bu astronomik fiyatla kıyaslayacak ve diğer ürünler onlara normalden daha ucuz gelecektir.

    10) fiyatların yazılmasında 150 tl gibi bütünsellik algısı yaratan sayılar yerine 143 tl gibi rakamlar kullanmanız müşterinin beyninde çok daha farklı etki yapar. genel olarak tüm fiyatlarda en sonda sıfır sayısından uzak durmakta fayda vardır.

    restoranların sadece menülerini konu alan bazı basit ve bilinen algı yönetimi taktiklerinden bir kısmı bunlar. tabi bu taktikler hem en basitleridir hem de etkili şekilde uygulanmaları pek kolay değildir. her restoran ve menü için bir algı yönetimi uzmanı özel olarak çalışmalı ve danışmanlık vermelidir. işin daha da ilginci bir restoranda sadece menüde değil giriş kapısından, duvardaki resimlere hatta sandalyelerin şekline kadar birçok farklı algı yönetimi taktiği uygulanabilir. bu konularda benden eğitim veya danışmanlık isteyebilecek işletmecilerle paylaşabileceğim çok daha ilginç hususlar var ancak şimdilik bu kadar paylaşmam yeterli.

  • -dindar bünye için 1;
    -felsefik bünye için 0;
    -matematikçi için tanımsız;
    -13 yaşındaki bünye için 18;
    -32 yaşındaki biri için 45;
    -45 yaşındaki biri için 40 sonrasındaki tüm yaşları;
    -bill gates için sahip olduğu paranın her zaman bir dolar fazlası;
    -aşk adamı için sevgilisiyle olan mesafe;
    -tembel öğrenci için bulunduğu zaman diliminin, tenefüs saatine olan uzaklığı..
    (bkz: daha gider bu)