ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
lost'tan akılda kalanlar
-
(bkz: previously on lost) heyecan verici bi cumleydi zamaninda. cunku bunu duymak demek yeni bir bolume baslamak demekti. ara sira aklima gelir de heyecan yaparim yine kendi icimde.
tinder
-
"sürekli cevap verememiş veya ilgisiz görünmüş olabilirim ama sonuçta numaram var olm sende, yarı yarıya başarmışın yani" diyen kızların kullandığı uygulama.
(bkz: kadınların kendini ödül olarak görmesi)
sevgilinin ölmesi
-
bazen çok sakinim. uzun süre çok sakin kalıyorum. şu anda çok sakinim mesela. ama sonra bir an gülüşü geliyor aklıma, ciğerim yanıyor o zaman, ağlıyorum. sonra yeniden sakinleşiyorum. sakin kaldığım zamanlarda da onun için yeterince üzülmediğimi düşünüyorum, acımın üzerine vicdan azabı ekleniyor bir de.
namazı kılınırken veya defnedilirken saatimi kaybetmişim. sahip olduğum ilk ve tek pahalı saatti. bugün farkettim ki saatim yok. başka zaman olsa çok üzülürdüm. aman dedim, giden saatim olsun. keşke kaybettiğim tek şey saatim olsaydı.
insan ilk aşkını, tek aşkını, son sekiz senesinde bir anını dahi onu düşünmeden geçirmediği adamı kaybettiğinde geride kalan her şey anlamsızlaşıyor. içimde o kadar büyük bir boşluk var ki, beni öyle bir halde bıraktı ki, bundan sonra ne yapsam, ne yaşasam yeri dolmaz.
dedim ki aklımı mı kaybediyorum acaba? kaybetsem nasıl anlarım? deliler de kabul etmez sonuçta delirdiğini. çarpım tablosunu geçirdim aklımdan. sonra "286'nın karesi ne?" diye sordum kendime. buna hiçbir zaman cevap veremeyeceğimi anlayınca dedim ki iyi, aklım hala yerinde. belki de çoktan kaybettim aklımı.
bir gün bana çok sıkı sarılmıştı. "nefes alabiliyor musun?" demişti. "alabiliyorum" demiştim. alamıyordum aslında ama kollarını gevşetmesin istemiştim. sesi kulağımdan çıkmıyor. "nefes alabiliyor musun?", "nefes alabiliyor musun?"
anladım ki, o bana sarıldığında değil, beni bıraktığında nefes alamıyormuşum. nefes alamıyorum.
8 ekim 2020 özgür demirtaş'ın attığı atom bombası
-
birisi ikinci el araç diğeri 0 kilometre araç . böyle bir örnek vermek yakışmamış.
kütüphaneci kız fantezisi
-
- kütüphaneci kız!
- la olum niye yere atıyon kitapları?
- oh evet kütüphaneci kız!kız bana! daha fazla kız bana!
- olum bak hepsini toplatırım allahıma
- ooovhh oovh! söv bana!evet!evet!
- mna koyim zaten alıyon alıyon getirmiyon kitapları
- aaah geliyoooruuum geliyooruuum!
- kitapları da getir
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
passaparola 'da gerçekleşiyor:
metin uca: üniversite öğrencisi peter parker'ın bir örümcek tarafından ısırıldıktan sonra mutasyona uğrayıp dönüştüğü süper kahraman, ö1, ö2..
yarışmacı: öri potır!
anonymous'un 13 ocak 2019 eylem çağrısı
-
yok anacım, biz bu filmi gördük, çıkalım da üstümüzdekiler üstümüzden prim kazansınlar, harcanan biz olalım. kalsın gözüm.
yaran facebook yorumları
-
durum güncellemesi: ''kasım'da nasıl bir aşk yaşandıysa artık, 1 aralık "dünya aids günü" ilan edilmiş. :)''
yorum: gelirken kola al
istanbul'un reisi belediye başkanı değil vali'dir
-
madem öyleydi niçin eski başbakan, tbmm başkanlığı yapmış birisini aday gösterdi?
binali'yi vali olarak atasaydı da reisinizin, reisliğini tescilleseydi.
yahu komik ve cahilsiniz.
girişi mükemmel parçalar
-
bardağınızda bir damlaya daha yer varsa gerisini okuyun. lakin gaza getirir.
placebo - every you every me
yaran olaylar
-
yıl 2007, istanbul üniversitesi avcılar kampüsü' nde açıköğretim vize sınavına yetişmem gerekiyor, lakin sınava çok az bir süre kalmış ve yan yolda trafik felç. öğrenciler sınav telaşıyla otobüslerden, otomobillerden inip koşmaya başlıyorlar. baktım olacak gibi değil, ben de indim ve koşmaya başladım. kızlı erkekli birçok kişi kampüse doğru koşarken önümde bir çocuk görüyorum. koşan insanlara bakıyor, yavaş yavaş hızlanıyor ve o da koşmaya başlıyor. koşarken bana yaklaşıp soruyor: "abi kavga nerde?"