hesabın var mı? giriş yap

  • barbara dururken bol bol serenay'ı gösteren reklem. bir nevi karışık kuruyemişe leblebiyi basmak, dayı torpili, fetöcülük gibi bir şey.

  • recep tayyip erdoğan 23 mayıs 2014 tarihli ak parti genişletilmiş il başkanları toplantısı’nda "polis eli kolu bağlı mı kalacak, bir şey yapmayacak mı? nasıl sabrediyorlar anlayamıyorum." diyerek vuran ve vuracak polislerin yanında olduğunu bir kez daha gösterdi. resmi bir vur emri de denilebilir.

  • yepisyeni bir nedensellik zinciri tahayyül etmektir.

    (bkz: babaannemin taşşakları olsaydı dedem olurdu)

    bu biraz superficial bir örnek oldu aslında. daha derin ve argüman içerisinde kullanımına şöyle bir örnek verebiliriz;

    (bkz: martin luther olmasaydı herkes katolik kalırdı)

    burada, dünyada şu anda mevcut olan bütün nedensellik iletiminin bambaşka olacağını düşünürüz. çünkü gerçekten de öyle olur.

    (bkz: evden 5 dakika erken çıksa yaşayacaktı)

    örneğinde mesela, geç kalmadığı taktirde yaşayıp bir aile kuracaktı. belki çocuklarından birisi bir dahi olup dünyanın gidişatını değiştiren teoriler ortaya atacaktı. bu anlamda dünya bir saniye içinde tamamen farklı bir rotaya kavuştu.

    bu tip düşünce deneyleri ile ise, farklı nedensel süreçler içinde nasıl olabilirdi her şey sorusu sorulur ve bu aslında biraz anlayıp farkına varabilirseniz görebileceğiniz üzere paradoksal bir harekettir.

    biraz da beyhude bir uğraştır. ulan oldu işte, olmasa ne.

    "sen olmasaydın, burada ağlıyor olurdum."

    iyi de o var işte. 'şöyle yapıyor olurdum' fikrinin hiçbir faydası yok insanoğluna.

    tabi muallakta olan şeylerin üzerine karşı gerçeklik zemininde düşünmek, mutlak olan üzerine karşı gerçeklik zemininde düşünmek ne kadar saçmaysa, o kadar mantıklıdır.

  • evet demelerine memnun olduğum ünlüler. bunlardan bir tanesi hayır dese şüpheye düşerdim. acaba ben mi yanlış düşünüyorum diye.

  • bize ne ya. turistler düşünsün.
    konsolosluklara falan gidip dertlerini anlatsınlar.
    tanım: türk vatandaşlarını ilgilendirmeyen durum.

    yanlış anlaşılma editi: bu taksiciler türkler'i almıyor ya, alsa da mesafe beğenmiyorlar falan. ona gönderme işte. esprisini açıklamak zorunda kalan adam oldum ya la.

  • ayrılan insanların yitirdiği en önemli değer, saygı oluyor. artık saygı duymadığım, önemsemediğim bir insanla yeniden yakınlaşmayı anlamsız buluyorum.

    eğer eski sevgilisiyle yeniden başlayacaksa insan, birbirlerine hala saygı duyup duymadıklarını iyi tartmalı. bunu açıkça konuşmalı. birbirlerini artık ne kadar önemsediklerini sorabilmeli.

    saygının olmadığı ilişkilerde laçkalık başlıyor. 7 kere ayrılıp 8 kere barışan insanlara dışarıdan baktığımda saygı duymuyorum, çünkü birey olarak kendilerine saygıları yok.