hesabın var mı? giriş yap

  • benim de şu çeyrek asırı tamamlamamış hayatımın neredeyse tamamı boyunca en çok kıskandığım zat-ı muhteremler bu insanlar açıkçası.
    hangi ana doğurdu, hangi hoca okuttu acaba. beni de alsalar ya yanlarına.
    oldukça fazla sayıdalar. bölge bölge, ülke ülke değişik isimlere rastlayabilirsiniz ama şahsımın en sevdiği ve yakinen takip ettiklerini ekleyeyim buralara. belki benim gibi her sabah yatakta instagramda bu adamları stalklayıp güne öyle başlayanlar vardır.

    -paul nicklen : bu adam gönlümün kalbimin bir sonraki yazacağım isimle beraber birincisidir. kanadalı biyolog ve fotoğrafçı. en kolay ve zevkli şekilde takip için genel olarak instagram hesaplarını vereceğim. instagram için şöyle, kendi sayfası için şöyle

    -steve mccurry : bilmeyen ölsün diyeceğim eğer ayıp olmazsa. çünkü kendisi şu meşhur fotoğrafın babasıdır ve bunu bilmeyenimiz yoktur. afgan kızı. daha çok insan içeren fotoğraflar çekmektedir. ismine eklediğim link kendi internet sayfası ama ben instagramını da bırakayım size şöyle

    -renan öztürk : size onu çok güzel anlatan bir sayfa ekledim. bu adam tutkularının peşinde gitme konusunda ilham olacak insanı gaza getirecek dağ bayır gezme duygusuyla dolduracak bir insandır. ilginç bir hikayesi var. kendi sayfası için şöyle, instagramı için de şöyle buyurun

    -cory richards : bu adam dünyayı değiştirmek için gelen seçilmiş insanlardan biri bana göre. bir çığ altında kalarak ölmekten son anda kurtulmuş ve o stresli anlarda selfiesini çekmiş bu selfie daha sonra nat geo kapağında kullanılmış ve fotoğrafçılık kariyeri böyle başlamış. instagramı için şöyle

    -michael yamashita : özel olarak asya üzerine yoğunlaşan başarılı nat geo fotoğrafçılarından biri daha. isminde kendi sitesini ekledim. instagram hesabı şurada

    -henrik nilsson : isveçli vahşi doğa fotoğrafçısı. kendisi kanadanın geographic'inde de nat geo'da da pek çok fotoğrafın sahibi. bir beşiktaşlı olarak kalbimi aşırı çalan muhteşem eseri bu , instagramı için şöyle

    -daisy gilardini : bu benim en sevdiğim en çok gitmek istediğim ve en hayran olduğum yerlerde kuş misali gezinen ve muhteşem kareler yakalayan bir ablamız. yani kutup bölgeleri ve kutup canlıları. ismine kendi sitesini ekledim şuraya da instagramını

    -melissa groo : kendisi özellikle nat geodaki filler için bir ses yazısından sonra dikkatimi çeken bir isim. çok incelikli çalışmaları var. instagram hesabı şurada

    -andrew parkinson : bu adam 2016 yılının en iyi kuş fotoğrafçısı seçildi. ama ödülleri bununla kalmıyor hiç bir yılı boş geçirmeyen bir ödül skalası var herifin ulan allahsız instagram

    -gordon wiltsie : bu adamdan ve yayınlarından, sitesine eklediklerinden emin olun çok şey öğrenebilirsiniz. vahşi hayatı fotoğraflamakla kalmıyor genelde bizzat deneyimliyor ve deneyimlerini paylaşmaktan da hoşlanıyor. şu meşhur kutup ayısı fotoğraflarından birinin sahibi. instagram için şöyle

    -annie griffiths: benim çok sevdiğim başarılı nat geo kadınlarından biri. "bir kadına yardım et, gezegene yardım et" şeklinde bir sloganı var.
    çok muazzam kadın foto-portrelerinin sahibi. instagram

    -jay dickman : pulitzer ödüllü çok başarılı fotoğrafçılardan biridir kendisi. genellikle manzara-ülke-şehir fotoğraflarına sahip. instagram

    -ralph lee hopkins : biliyor olma ihtimaliniz olan şu fotoğrafın sahibidir kendisi. instagram

    -tim laman : hem nat geo'nun hem de bbc'nin ünlü doğa fotoğrafçılarından biridir kendisi. genelde etraftaki herşeyi silen ve gözünüze muhteşem detayları olan canlıları sunan bir adam. kuşlar özel ilgisi desem yeridir. instagram

    -frans lanting : şu meşhur diyebileceğim fotoğrafın sahibi mükemmel adam. (benim odamın camında bunun kocaman bir posteri vardı; üstünde de adım yazıyordu buz renginde hey gidi) bu adamın da genel olarak kalabalıkların ne kadar muazzam bir yapıya sahip olduğunu göstermek gibi bi yeteneği var. bütüne verdiği değer beni cezbediyor. instagram

    -drew rush : kendisi 2016nın en çok beğeni alan fotoğrafının da sahibi vahşi doğa ve tarih fotoğrafçısı. he o fotoğraf şu. ve kendisinin instagramı da şu

    -steve winter : aslında bu adamı daha yukarılara yazmalıydım. çünkü özel ilgi alanı benim de en sevdiğim hayvanlar olan vahşi kediler. fotoğraflarını mutlaka bir yerlerde görmüşsünüzdür kendisinin. instagram

    -bertie gregory : bu insan evladı sadece 23 yaşında ve bir çok ünlü fotoğrafçı ve zoolog ile çalışan nat geo fotoğrafçılarından. aynı yaşta olduğumuz için hayattaki yerimi sorgulamama sebep oluyor kendisi :( instagram

    -erlend ve orsolyo haarberg : özel olarak nordic alanlarda çalışan vahşi doğa ve manzara fotoğrafçıları bir çift. beraber çalıştıkları için siteleri de instagram hesapları da ortak

    -christian ziegler : tropikal bitkiler konusunda uzmanlaşmış bir biyolog ve fotoğrafçı kendisi. sitesinde bilgi verme içerikli paylaşımları var bu yüzden çok tatlı bir insan. instagram

    -nick cobbing : değişik perspektiflere, bakış açılarına sahip fotoğrafçı. çalışmaları olağanın biraz daha dışında açılara sahip. instagram

    -matias klum : daha önce de kapak olmuş olan şu meşhur fotoğrafın sahibi güzel adam. instagram

    -brian skerry : orda burda nat geo'da gördüğünüz muazzam renklere ve enteresan pozlara sahip bütün fotoğrafların yüzde yetmişi bu adam tarafından çekilmiş olabilir. instagram

    -thomas p. peschak: yine su alt ve üstü konusunda uzmanlaşan ve çalışan bir fotoğrafçı. ayrıca kendisi save our seas kuruluşunun iletişim direktörü. denizleri korumayı misyon edinmiş bir insanımız. instagram

    -randy olson : mutlaka görmüş olduğunuzu düşündüğüm şu muhteşem fotoğrafın sahibi güzel insan. favorilerimden biridir. instagram

    -jim richardson : oldukça eski ve başarılı nat geo fotoğrafçılarından. hatta kendisi bana göre daha ortalıkta instagram tumblr yokken bile bu ortamlarda bugün paylaşılan fotoğraf tarzının atası olacak nitelikte fotoğraflar çekmekteymiş. instagram

    -michael melford : ben bu adamın gözünden dünya nasıl görünüyor çok merak ediyorum ya. renkleri, çizgileri, hayvanların bakışlarını nasıl böyle tam can alıcı anda yakalamakta anlamış değilim instagram

    -ami vitale : şu muhteşem fotoğrafın sahibi çok sevdiğim, pandalara karşı tutkusu olan kadınlardan biri daha. ya ne zaman üzülsem açıp buna bakıyorum. siz de öyle yapın. instagram

    -gerd ludwig : bu adam oldukça önemli bir işe imza atmıştı şu şekil çernobilin uzun gölgesi isimli bir photo-booku var kendisi. fotoğraflı kitabı diyebiliriz. ve application olarak da bulunuyor sanırım. nükleer enerjiye karşı savaş konusuna canı gönülden baş koymuş insanlardan biri. instagram

    -pete mcbride : lisede öğrendiğimiz iç coğrafyadaki dış kuvvetler var ya. işte onlar doğanın inanılmaz birer sanatçısıymış bu gerçeği de gözümüze bu adam sokmaya karar vermiş.
    instagram

    keith ladzinski : şu inanılmaz ve meşhur fotoğrafın sahibi maceracı güzel insan. iklim değişikliklerine dikkat çeken önemli konuşma ve yazıları bulunmakta. dünyanın dört bir yanından da fotoğraf çekmeye devam etmektedir.
    instagram

    edit: imla

  • 1944 yılında doğu cephesinde ocak-nisan aylarında tüm sepeblerden 8148 sovyet tankı imha edildi. 1969'u anti tank atışları tarafından yok edildi. yani yüzde yirmi dördü.
    4 aylık periyotta 7.5cm ve üzeri anti tank topları 2.161.633 defa ateş etti. 1969 tank imha edildi.
    kill başına 1098 atış.
    panzerfaust ise 684.500 defa ateş etti. 264 tank imha edildi.
    kill başına 2593 atış.
    panzerfaust-how effective was it ?-military history
    yani savaş boyunca 6 milyon adet üretilmiş bir anti-tank silahı olarak bu zaman diliminde 8148 tanktan 264'ü panzerfaust tarafından imha edildi.

  • nasıl "sigorta için masraf şişirilmiştir" ibareleri görüyorsak, "satış için km şişirilmiştir" ibarelerini de görürüz.

  • pardon da ne bekliyordunuz ?? insanların ciddi ciddi 18 gün boyunca kapıya kilit vuracağını mı sandınız??

    eğer şartlar eşit olsaydı insanlar da ona göre hareket ederdi. turiste serbest vatandaşa yasak, zengin otelde yazlıkta teknede fakir 2 odalı evinde insanlar çalışmaya devam ediyor.

    vazgeçin artık şu insanları linç etmekten aşısı olan bir hastalık için niye kapanıyoruz halen hele ki bütün ülkeler yavaş yavaş normalleşiyor. ondan sonra açık havada yürüyüş yapan çocuğunu gezdiren insanları linç edin aynen tek sorumlu onlar.

    edit: bunu da buraya bırakıyorum. sonra lince devam edersiniz.

    (bkz: 2 mayıs 2021 antalya'daki otel partisi)

    https://twitter.com/…tatus/1388907813020348416?s=21

  • şu yemek talebi konusunda söyleyeceklerim var.

    yemek yapabilen erkek normal zekada bir insandır. çünkü yemek yapmak ''ben beceremem ya'' denilecek kadar komplike bir olay değil. bunu gerçekten deneyip de başaramayanın zekasından şüphe ediyorum şahsen. kendisini bir kadından her daim daha akıllı gören erkeklerimizin iş yemek yapmaya gelince gerizekalıya bağlaması çok komik. bir soğan ya da domates doğramak ne kadar zor olabilir? kabuğunu soy, tahtaya yatır, ufak parçalara böl. ''pembeleşinceye kadar ne demek lan asfdhajsfha'' falan filan... arkadaşlar niye hayatınızda hiç çiğ soğan görmemiş gibi davranıyorsunuz? rengi beyaz. ateşin üzerinde durdukça rengi koyulaşıyor, bu kadar basit. einstein olmak gerekmiyor yani.

    önüne bir bidon koysak, içine tuz atsak, eline de bi sopa versek, şunu bi karıştır bakalım desek, ay ben hiç yapamam beceremem mi diyeceksiniz? tenceredeki şeyleri karıştırmak bundan zor değil. kaldı ki internet çağı, bin tane yemek tarifi veren site var. satır satır yazmışlar. iki domates, üç soğan, bir kaşık salça bilmem ne. okumanız mı yok yoksa okuduğunuzu anlamak mı zor? e videolar da var? izle öğren kardeşim. bi havalar bi tripler, sanki evde asrın buluşunu yapacak da izin vermiyorlar gibi bir kaf dağından bakmalar... ama daha iş saçma sapan bir taze fasulye yemeği yapmaya gelince topuk. hangi malzemeden ne kadar, nasıl ve ne zaman kullanacağın yazıyor, neresini anlayamıyorsun hayret ya. ''bir su bardağı su ekleyin'' mesela, harbiden de çok anlaşılmaz bir cümle değil mi?

    şahsen ''o kadar çalışıp bi de erkeğe yemek mi yapıcam'' gibi tripleri saçma bulurum. evde başka bir insan olmasa da zaten yapacaksın. tek kişilik değil, iki kişilik yapacaksın yani çok öyle aman aman bir zorluk yaşamayacaksın. fakat karşındaki tip ''vaktim olsa bile ben elimi sürmem yemek işine, o senin görevin, burası amerika mı?'' gibi şeyler söylüyorsa, ''erkeğin yemek yapması kültürümüzde yok'' ayağı çekiyorsa, üzerine bir de ''kadın da çalışmalı, hayat müşterek'' diyorsa işte kardeşim onun önüne bayat ekmeği ıslatıp koyacaksın. hayvan evladına bak. işine gelince hayat müşterek, işine gelince örfümüz töremiz... e o zaman bu toprakların diliyle konuşayım, sen ne biçim bi errrrkeksin? nasıl yetersizsin ki eşini çalıştırıyorsun, kadının eline bakıyorsun maddi olarak? kadın çalışıp eve para getirmek zorunda mı? babandan böyle mi gördün? tamam annen evi harika çekip çeviriyordu da harbiden çalışıyor muydu bir de dışarda? hem işyerinde çalışıyordu, hem evde çalışıyordu, her şeye de yetişiyordu, al bu da sana kapak olsun diyorsan da babadan oğula nesilsiniz galiba. o zaman da annene acımıyordun muhtemelen. neyse... madem kültürümüz, sen hem karına hem çocuklarına bakmakla yükümlüsün. sen dışarı işlerini halledersin, kadın da ev işlerini. hayat böyle müşterek olur.

    evde iki kişi de çalışıyorsa, yani toplumda senin görevin olarak görülen eve para getirme işinin altına kadın elini koymuşsa, senin görevini paylaşıyorsa, sen de toplumda kadının görevi olarak görülen yemek, temizlik, çocuk bakımı vs. gibi şeyleri kadınla paylaşacaksın. ha iş haftanın üç günü yemeği sen yap, dört günü ben yapayım gibi ev arkadaşlığına dökülmez de ne olur işte sen de süpürüp silme işlerini alırsın üzerine. ne bileyim bulaşıkları makineye yerleştirirsin falan. sofrayı kurarsın vs. mutlaka yapabileceğin bir şey vardır. daha bunlar için ''yapamıyorum, anlamıyorum'' diyorsan da merak ediyorum, aptal mısın, vicdansız mı, yoksa uyanık mı? ağzını açınca cak cak türk kızı şöyle, türk kızı böyle... sen nesin? sen önce bi kendine bak, kadın seni ne yapsın? böyle olmana rağmen bir kadın seni el üstünde tutuyorsa öp başına koy. daha da tatava yapma bir şeylere. elin işlemiyor bari çenen kapalı dursun. yıldık senin sonu gelmeyen beklentilerinden, komplekslerinden, dırdırından. iki dakika huzur ver.

  • aşağıdaki hikayenin kahramanıdır. kuzenin başından geçmiştir.

    kuzen, aynı firmada çalışan bir türk kızı ile tanışır. emailler ile muhabbet ilerler, iş aralarında görüşülür filan ve kuzen de adım atar ve bu arkadaşı bir kahve içmeye dışarı davet eder haklı olarak. neyse gel zaman git zaman kızdan ses seda kesilir. kuzen olayın üzerinde durmaz "demek ki, kız bu kahve olayına soğuk bakıyor ki cevap dönmedi" der ve olayı kapatır ( ki türk kızının aptal davranışı burda görülüyor. ulan en azından hayır diye bir cevap ver di mi? yok türk kızı buna tenezzül etmez tabi. )

    aradan bir hafta on gün geçer ve kuzenin pek sevmediği ukala bir iş arkadaşı laf arasında şöyle der: " abdurrahman sen de sahipli kıza yazıyomuşsun. ayıp!" kuzen anlamaz. ne alaka sevgilisi olan kıza yazıyosun demek? hem de böyle yavşak bir herif bunu diyorsa...

    sonradan olay anlaşılır: kuzen kahve teklifini yaptıktan sonra, türk kızımız bu durumu hemen sevgilisine yetiştirir. sevgili kişi de kuzenin iş arkadaşına söyleyerek kuzene bunu iletmesini söyler.

    işte burdaki kıza türk kızı diyoruz. bir maille bu kahve teklifini reddetmek varken, olayı sevgilisine ordan da yavşak iş arkadaşına aktarma beceresini ancak bunlar gösterebilir.. ve işin daha ilgnci de tüm bunlar bittikten sonra kuzene hiçbişe olmamış gibi bir mail gelir "abdurrahman naber :)"

  • kadınları bilinçli yahut bilinçsiz olarak aşağılamasından ötürü küfrü hiç sevmeyen bir birey olarak "ak porrrtininn daysınnı zikemmm" küfrüyle en azından pozitif ayrımcılık yapmasından ötürü takdir ettiğim velet.

    dayısını zikmek nedir amk ya hahahahahah

  • yarışmaya başladığında bir beyonce olan aydayı yarı finale gelindiğinde yıldız tilbeye ceviren yarışmadır. turk halkı bunu istyor hehehehhe