hesabın var mı? giriş yap

  • eyfel kulesi çok kötüydü yarısına kadar çıktımcılar derneği başkanı kendi yarı sahasından bildirdi.

    kendisi tam manasıyla komedyen değildir. ilk amacı güldürmek hiç değildir. bir de trajedi nedir bilmek gerek.

    güldürü unsurları sadece yüz kaslarına değil, soğancığa da hitap etmelidir.

  • 31 mayıs 2013 günü gerçekleşen, 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı işgaline bağlı direnişin ilerleyen saatlerinde, insanları kollamak için osmanbey'de yolu kapatmış bir halk otobüsü şoförü. tomalarla halka saldıran, nefret ettiği insanların canını yakmak için canhıraş uğraşan bir sadist gibi davranan polise karşı halka, içinden olduğu insanlara destek olmuş.

    ilk saldırı geldiğinde naif kitlenin darmadağın olduğu yerde direnişe destek vermiş. sanırım böyle şeyleri ülkede ilk kez görüyoruz. ağladım ağlayacağım.

    http://imgur.com/texipvz

  • şaşırtıcı değildir.

    özgürlük, insan hakkı, aydınlanma, demokrasi, seçme-seçilme hakkı, laiklik gibi kavramların anayurdu avrupa'dır.

    faşizm, nasyonal sosyalizm, toplama kampları, ırkçılık, köle ticareti, sömürgecilik gibi kavramlar da aynı yerden çıkmıştır.

    o halde avrupa'yı sadece ilk gruptakilerle özdeşleştirmek yanlıştır. sadece ikinciyi de düşünmek hatadır.

    polonya'da o masaya gelip zorla oturan arkadaşlar, ikinci gruba dahil hepsi bu.

  • (bkz: rakı)
    içme adabı
    rakı içen kadın çekiciliği
    rakı sofrasının kutsallığı
    tüm bunlar anlamsız bir çok içkiden farkı olmayan bir içkiye yapılmış milliyetçi böbürlenmeler olarak görüyorum.
    ve evet dünyanın en gereksiz övüncü de bu sanırım.

  • hep gülesim geliyor lan... böyle o normal hallerini, o kayseri pastırması-erzincan tulumu-cağ kebabı-misis ayranı-adana şalgamı tadındaki konuşmalarını duyduğum "anneminen babamın" arkadaşlarımla tanışırken kibarlaşmasını, adeta bakingım sarayından yıllık izne çıkmış iki asilzade moduna geçmelerini gördükçe hep gülesim geliyor. aslında bu tavır, sanırım biraz evlada duyulan sevginin, biraz da tanışılan çocuğun ailesine "anne babası da çok kibar insanlar" şeklinde bir mesaj gönderme kaygısının sonucu. bir açıdan şaşırmamak gerek belki de: sonuçta yeni tanışılan insanlarla, hepimiz böyle bir "resmi" eda ile konuşuyoruz. mamafih, anne-babada bu "resmi" eda daha bi' komik duruyor gibi. yakından bakalım:

    aile içi yaşamdan gündelik bir kesit:

    - anne halı saha maçına gidecem, formam nerde?

    - cehennemin dibinde... yeteri bilirseniz yeterin galan. her işe ben koşuyorum, usandım be...

    - baba bende bozuk yok ya...para verir misin maç için?

    - anne hizmetçi, baba uşak.. yiyin pezevenkler yiyin...

    ***

    anne babanın arkadaşla tanışma seramonisinden bir kesit:

    - anne bakın bu enver...

    - merhaba enver, nasılsın canım? annenler nasıl? bizim canip hep bahsederdi senden, tanışmak bugüne kısmetmiş... ne içersin enverciğim? pastayla çay güzel olur diye düşündüm ama?

    - baba, enver'ler de beşiktaşlı ailece...

    - ooo demek öyle enver'ciğim? muazzam bir duygu olsa gerek...

    ***

    tamam, bu "muazzam bir duygu olsa gerek" kısmını salladım... ama anlayın işte, bunun gibi böyle gündelik hayatta size söylendiğine pek şahit olmadığınız kibarlık şahikası şeyler... ne bileyim lan, bana komik geliyor valla...