hesabın var mı? giriş yap

  • beni adamdan sayıp alacak örgüte zaten ben girmem.

    edit:
    yukarıda yer alan repliğin ferhan şensoy'un efsanevi pardon filmine ait olduğu her ne kadar sözlük camiasınca anlaşılmış olsa da, bazı yazarlar yine de filme atıfta bulunmam gerektiği yönünde uyardılar.
    düşündüm ve haklı buldum.
    işte o repliğin geçtiği sahne
    bu muhteşem filmi hala izlemeyen varsa hemen izlesin diyorum.

    debe edit:
    çok sayıda yazar arkadaş, özelden mesaj yazarak bu repliğin groucho marx'a ait olduğunu belirtti.
    zaten sözlükte de daha önce yazılmış.
    (bkz: #22508435)
    woody alllen'da annie hall adlı filminde bu repliği kullanmış.
    bilmiyorduk, öğrenmiş olduk.
    bilgilendiren yazar arkadaşlara teşekkür ederim.

  • aynı algoritma, ekmek arasının yanında alınan içeceğin son yudumu ile ekmek arasının son lokmasını eş zamanlı olarak tüketilmesi işleminde de kullanılır. böylece ne "üff tıkandım, bi ayran daha alayım", ne de "amaann şimdi bu ayran da bomboş içilmez ki, bi yarım ekmek döner daha söliyim" israflarına mahal kalmaz.

    daha kesin çözüm cimrilik katsayısı olan "ck" değerinin artmasıyla sağlanır. ekmek arasının yanında içicek bi şey almazsınız, böylece baştan beri yerken zorlanacağınızı, tıkanacağınızı bildiğiniz için içecek alarak yaklaşık 1 ytl'lik bir kayıptan kurtulmuş olursunuz. bazen "ck" katsayısının değeri yeterince yüksek olmayan bünyeler de içeceksiz yemeyi denerler fakat bu katsayının düşüklüğü nedeniyle "homudu bi homu omu ayran homu alabilir uhu miyim usta" diyerekten başarısız olurlar.

    normaldir. bu katsayı, "km(kazanç miktarı)", "ytl(yetiştirilme tarzı limiti sabiti)", "tinitial(zaman)" ve "tfinal(zaman)" değerlerine bağlıdır. "ck" katsayısının formülü;

    ck= (tf - ti) x [1/(ytl x km)]

    şeklindedir. formulde de görüldüğü gibi, "ck" değerini arttırmak yani daha cimri olmak isteniyorsa, "km" -kazanç miktarı- değerinin azalması gerekmektedir.

    "i(gereksiz harcama)" değeri, "n(ihtiyaç)", "h(harcama)" ve "ck" değerlerinden etkilenen bir olgudur. şimdi yukarıda formülü verilen "ck" değerinin "i" yani gereksiz harcama miktarını nasıl etkilediğini görelim (bkz: acik ogretim programlari);

    i = n - (h/ck)

    böylece bu formüllerden çıkarılan sonuç nedir; "zengin ya da zengin çocuğu değil isek ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız. ülkemizin milli servetlerine sahip çıkmalı, çatlak testinin altına elimizi koymalıyız. yaa ellerimizi yıkarken boşa akan sular..."

    tasarrufa giriş / açık öğretim - trt1 özel bölümü
    -- tasarrufu tesvik fonu 1980

  • kurumun bilgi işlem bölümüne gidilir, ortalıkta kimse yoktur. bu sırada telefonlardan biri çalar. eski bir bilgi işlemci olan bendeniz telefonu açıp yardımcı olmak ister.

    - buyrun bilgi işlem?
    + beyfendi bilgisayarım çalışmıyor kitlendi hiçbir program çalışmıyor.
    - hımm, hanfendi şunları bunları yapın, bıd bıdı bıdı.
    + yok ya yapamadım, kitlenmiş.
    - en iyisi kapatıp açalım makinayı*, düzelir o zaman. power tuşuna basılı tutun biraz kapanır o.
    + peki teşekkürler

    bu sırada bilgi işlemden birkaç arkadaş gelir. 10 dakika kadar muhabbet edildikten sonra birime dönülür. telefon çalar, arayan bilgi işlemdeki arkadaşlardan biridir.

    - ahahah, lan olum hatuna parmağını powera basılı tut demişsin, çeksin mi lan, ahahahah?
    + ahahahah, lan hakkaten hatunlar güce tapıyormuş, ahahah

    (dakikalar önce yaşanmıştır, hatunun parmağı hala sıcaktır)

  • mensubu bulunduğum nesil. peynir tenekesini jeton boyutunda kesip, altına gerçek jetonu koyup, üstüne de jetondaki kıvrımlara denk gelecek şekilde çivi koyup çekiçle vurarak şeklin aynısını çıkarırdık.

    ama peynir tenekesinin metali hafif geldiği için işe yaramazdı. o yüzden 3 tanesini 404 le yapıştırıp öyle atardık. sonra aramızdan birisi yakalanıp ansiklopedilere girecek derecede epik bir dayak yiyince, korkudan aylar boyunca kendi paramızla dahi gidemedik mekana. ya adam yakalarsa bizi de diye.

  • haluk bilginer'in başrolde oynadığı, toplumsal ve siyasi pek çok olaya göndermeler yapan harika bir yerli dizi. kısa, öz ve oldukça manidar olmuş.

    beğendiğim bir replik:

    ‘’bu burçlar falan var ya astroloji yani, prensip olarak çok saçma bir defa. insanın kişiliğini doğum tarihinden anlayamazsın. hele geleceğini tahmin etmek, doğum tarihiyle olacak şey değil o. o nasıl olur ancak biliyor musun? doğum yeriyle. insanın geleceğini de kişiliğini de doğum yeri belirler. esasında bu burçları doğum yerine göre ayarlamaları lazım.

    bak, insanın doğum yerine göre kehanette bulunsalar mesela onu anlarım. sonuçta trablus'ta, peşaver'de ya da angola'nın herhangi bir köyünde doğmuş bir çocuğun hayatının neye benzeyeceğini tahmin etmek zor değil. eh… toronto'da, oslo'da, tokyo'da doğmuş da az buçuk ne olacağı belli. bizim anadolu insanı bunu bilir mesela. onun için de yeni tanıştığı bir kişiye “burcun ne?” diye sormaz. “memleket nere?” diye sorar.

    bir de yükselen burç meselesi var. o da vatandaşlık oluyor, yani hangi ülkenin vatandaşı olduğu. o da önemli. suriye'de doğmuş bir suriyeliyle suriye'de doğmuş bir fransızın kaderi aynı olmuyor tabi. burcum halep ama yükselenim fransız. o zaman iş değişiyor tabi. ya da burcum kongo yükselenim belçika. durum farklı. işte benim burcum da kambura. benim kaderim de kambura. ben eğer bugün buralara geldiysem, sırf kambura'da doğduğum içindir.’’

    cemil, şahsiyet, 6.bölüm

  • nöbetçi subayı gece devriyeye çıkıp nöbet yerlerinde ki askerleri kontrol ediyor. cephanelik önü nöbetçisi ağaca dayanmış sigara tellendiriyor.

    komutan : leyn... sen sigara mı içiyorsun ?
    nöb. er : içime çekmiyom ki komtanım.

  • atatürk havalimanı saldırısından sonra müşteri seçip 400-500 tl fiyat çekerken bu günlerinizi düşünecektiniz.

    daha beter olun.

  • rte: fakat, ben burada size çok daha farklı olanını vereceğim. bakınız biraz geçmişe gidiyorum, nuh tufanı...

  • yapılan bir yaramazlık sonrası atakan(5,5) azarlanıyor..

    boba: aynı yaramazlığı tekrar yaparsan kulaklarından tavana asarım seni..
    atakan: aynı yaramazlığı tekrar yapamam ki..
    boba: nasıl yani? nedenmiş??
    atakan: o başka bir yaramazlık olur.. aynısı olmaz..
    boba: !!!???

    (bkz: herakleitos)