hesabın var mı? giriş yap

  • suçsuz yere hapishaneye düşen bir karakterimiz varsa eğer içeri ilk girdiğinde yanına biri yanaşır ve suçunu sorar. bizim oğlan "ben masumum." diyince, kaşarlanmış mahkum: "burdaki herkes masumdur." der ve güler.

  • erkeğin profilindeyse;

    "kız arkadaşım beraber fotoğrafımızı koymamızı istedi. ben önce hayır dedim. o tavır yaptı ve ben de haklı bir bahane bulmak konusunda yaratıcı olamadım. bu kız facebook hesabım dahil olmak üzere hayatımın her yerine müdahale ediyor. şimdilik iyiyiz ama sonunda ya patlarım ya da alışır giderim bu tahakküme" şeklinde bir bilinç altı mesajı gönderendir. böyle acıklı bir alt metin içerendir.

  • ikinci dünya savaşının taşınabilir anti tank silahı sınıfının şüphesiz en başarılısıdır. o kadar başarılıdır ki berlin savaşı sırasında kaybedilen rus tankı sayısı neredeyse savaş boyunca kaybedilen tank sayısının yarısına yakındır. tek atımlık olması, kolay taşınabilmesi, kullanım kolaylığı ve zırh delme oranı sebebiyle ele geçirilen ekipmanlar müttefik askerleri tarafından alman tanklarına karşı da kullanılmıştır.

  • sen yoksan başkaları var demektedir ve sizi kıskandırmaya çalıştırmaktadır. kızı sizin de takıldığınız çevreye getirir, gözünüzün önünde sarılır samimi olur. hatta gelip sizinle aynı masaya oturur ki tepkinizi yakınen ölçebilsin. bu sırada siz de ne kadar doğru bir karar vermiş olduğunuzu farkedip sevinebilirsiniz.

  • 17 yaşında iken babannesini ameliyat eden doktorun hata yaptığından emin olarak (tıp fakültesi bitirmiş sanırım) bir doktoru öldürmüş.

    insan öldüren akıl yoksunu müptezel bir soytarıyı 7 yıl sonra dışarı salarsanız yapacağı da bu olur.

    bu müptezel soytarıyı çıkartmış bir de anlattıklarına gülüyorsanız
    buna gülenin bunun kadar aklı yoktur.

    bu pespayeyi çıkartıp konuşturan armağan çağlayan umarım utanıp bu videoyu siler.

    şanzel misin, nesin! bir insanı öldürmüş sonraları bir kaçını da yaralamış ve anlatırken gülüyorsan, bir gün böyle bir şiddete sen veya yakının maruz kalırsan anlarsın konunun ciddiyetini.

    edit: entryi sinirle yazdığım için son kısmı biraz ağır kaçmıştı, o yüzden editledim.

  • bir gün asistanlar bölümde oturmuş lisansüstü için gelen başvuru dosyalarını tasnif ediyorlarmış. bölüm hocalarından bir profesör içeri girmiş, yığından rastgele bir tomar dosyayı alıp çöpe atmış ve şöyle demiş:

    - we don't need no education.

    sonra hepsi birlikte okulu bırakıp sanayideki yasin ustanın yanına çırak olmuşlar.