• maçın sonları. korner çizgisi yakınlarında toplaşmış bir faul pozisyonu üzerine tartışıyoruz. allahtan korner bölgesinde toplanılmış ve maç durmuş vaziyette çünkü büyük bir cayırtı eşliğinde sahaya bir araba uçarak dalıyor. tel örgüler şahin marka arabanın zemine inişini nispeten yavaşlatsa da büyük bir facia ucuz atlatılıyor. arabadan boş bira kutuları eşliğinde zar zor çıkardığımız eleman maçın kaç kaç olduğunu soruyor.
  • gözlerimle gördüğüm 0-0 biten halı saha maçı, bir halı sahada yaşanabilecek en saçma olaylar arasında yerini almıştır.
  • içinde ayakkabılar var diye aceleyle çantaya tıkılan siyah poşetten ıspanak çıkması.
    (bkz: true story)
  • maça çağırdığımız bir elemanın (ki kendisi gelirsem dengeler değişir demişti) ısınırken bana "şş paşa! topu bana atsana bi solak mıyım değil miyim ona bakıcam" demesi, üstelik solak olup olmadığını anlamak için çektiği şutta topun koskoca sahada kalenin 3 metre yukarısında bir topun anca sığacağı delikten çıkıp gitmesi ve "solak değil mişim ehuehehehe" dedikten hemen sonra diğer topu isteyip bu kez sağ ayağıyla çektiği şutta topun bilmem kaç milyonda bir kez olacak ihtimale yine aynı delikten dışarı çıkması hayatımda halı saha maçlarında beni en çok şaşırtan olaydır. bir daha da şut çekmedi kerkenez.
    hayır adam bizimle dalga mı geçti anlamadık maç başlayıncaya kadar. maç başladı da fasulye olduğunu gördük de bir daha çağırmadık pilardacıyı (aramızdaki lakabı oldu bu olaydan sonra).
  • 22-1 yenildiğimiz maçın sonrasında o tek golü atan arkadaşımızın gelip "sizin ben ananızın amına koyayım" demesi. 14-0 iken atmıştı golü pezevenk.
  • sene 92-93 filan. adam eksiğimiz var daha doğrusu bizim kaleci hasta üşütmüşüm filan diyor.. yalvar yakar maça getirdik çocuğu. maç başladı bizim kaleci yerinde duramıyor bir hareket hep. neyse kaleye şut geldi kalecimiz topu tuttu ama tutar tutmaz paçalarından bok akmaya başladı. mideyi üşütmüş ishalmiş eleman. top karnına geliyor kucakladığında basınçla da tabi koyuveriyor... o kaleye kimse geçmedi maç da bitti. halı saha sahibi de boku bize temizletti. ..
  • aşağıdaki gibi örneklendirilebilecek olaylardır.

    maç bitmiş, can hıraş dışarı çıkıyoruz sahadan kafamızdan dumanlar çıkıyor, beyne oksijen yok ya da yok denecek kadar az gidiyor. bizden sonraki ekip girdi sahaya. 15 yıldır görmediğim ilkokul arkadaşıma çok benzeyen birini gördüm. ve farkettim ki kan şekerim düşünce ve oksijen kifayetsizliğinde insanları birbirine benzetiyorum.

    + birader senin adın şevket mi?
    - yoo
    + nasıl yoo ya
    - siktir git lan
    + nasıl siktir git ya
    - ...
  • ilçede yapılan köyler arası turnuvaya katılmıştık gençeken, maç akşam 6-7 gibi falan. biz erkenden indik ilçeye, e yapacak bir şey de yok, gittik oturduk birahaneye. saat akşam oldu, yıkıla yıkıla gittik sahaya, hepimiz maymun götü olmuşuz zaten bir de kalecimiz kayıp üstüne, fazla kaçırmış zaar. baktık ilçenin şarapçısı dolanıyor oralarda, "beton fevzi" adı, adam harbi beton çünkü kıpırdayacak mecali yok pezevengin. aldık fevziyi de kaleye, başladık oynamaya sıcağın altında ama köpük köpük bira terliyoruz resmen. bir ara devre oldu karşı takıma abileri taktik veriyor, ateşli ateşli. bizim abiler de bi kasa bira getirmişler serinlersiniz diye. o kasayı da sikerttik devre arası ve işin saçma tarafı ne biliyor musunuz, biz o maçı aldık amına koyiim. nasıl becerdik kimse hatırlamıyor.
  • üniversiteyi bitirdikten sonra büyük bir şirkette oldukça basit bir görevde işe başlamıştım. oldukça da zorlanıyorum.birimler arasında halı saha maçı yapılıyor her hafta . ben ise katılmıyordum. mazeret buluyordum her sefer.

    sebebiyse kaleci olarak çağırıyorlar tıfıl olduğum için . bu arada 12-18 yaş arasında amatör kulüplerde kalecilik yaptım lakin halı sahada da kaleci olunmaz. insan gol atmak istiyor.neyse bir hafta birim amiri odasına çağırdı anemares akşam halı saha maçı var ve gene kaleci bulamıyoruz. bu akşam kesinlikle geliyorsun ikinci yarı değiştircem zaten dedi ( değiştirmedi).

    el mecbur tamam dedim. akşam oldu bunlar beni evden aldı tıkış tıkış arabayla gidiyoruz. içimden diyorum keşke öncede gitseymişim, adamlar araba ile evden alıyor , tanıdıklarım oluyor vs.( tekrar hatırlatayım plaza hayatına uyum sürecindeyim.işi bırakmayı düşünüyorum.)

    halı sahaya geldik, arabadan indik.birim yönetmeni koluma girdi. fısıltı şeklinde konuşuyor. diyorum iş yerinde yaratık olan herif nasıl iyi adammış vs .neyse dedi ki anemares bu akşamki maça genel müdür de geliyor. en son 3-4 sene önce gelmişti.adam moral bulsun 60 yaşında adam. pek futboldan anlamıyor ama gol atmaktan acayip mutlu oluyor. ( kim mutlu olmuyor amk) sen bizim genel müdürden çaktırmadan 2-3 gol ye ama sakın çaktırma .ikinci yarı yorulur çıkar zaten.

    adam beni şike yapmaya çağırmış.neyse tamam amirim dedim sıkıntı yok.22 yaşında doğma büyüme plaza yalakasıyım, en azından adayıyım. maç başladı genel müdür 60 yaş civarında uzun boylu bir amca.gençliginde spor yapmış ama bu futbol değil, ilk 5 dakika belli oldu..

    nasıl gol yiyeceğim diye düşünüyorum.neyse bir şut çekti sonunda amcam, ilk golü yedim ardından ikinciyi ardından üçüncüyü ( bu arada rakibin diger oyunculardan gelen yüzde yüzlük şutlarınıda kurtarıyorum) birim yönetmeni üçüncü golden sonra yanıma geldi. anemares artık yeter. çıkar zaten ikinci yarı . genel müdürün morali düzeldi. tamam amirim dedim . sen emret yeter ki (yalakalığım devam ediyor)..

    santra oldu. maç başladı genel müdüre top geldi .konsantreyim . uyduruk bir şut çıkardı ve ters bir yere gitti top, gol oldu ve sonra bir gol daha yedim . ardı ardına genel müdürden gol yemeye devam ediyorum.içinden zlatan çıktı genel müdürün. adamın kafasına top çarpıyor top doksana gidiyor. diğer elemanlardan gol bile yemedim.lakin genel müdürden sanırım 8 yada 9 gol yemiştim maç bitene kadar.

    bu arada adam gaza geldi . ikinci yarı da oynadı. ilerde bekliyor zaten. konuşuyoruz gülüyoruz. amcada keyifli adam güzel esprileri var. maç bitti sonunda. 1-2 farkla yenildik sanırım. maçın kahramanı genel müdür.birim yönetmeni yanıma geldi .sen de çakalmişsin. iyi yaptın. adam 2. yarıda oynadı sevdi bizi vs diyor. amirim şutlar iyiydi sonrakileri bilerek yemedim dedim.millet dalga geçtiğimi sanıyor. güldük vs . eve döneceğiz.

    soyunma odasından çıktık genel müdür de arabasına gidecek, anemares nerde oturuyorsun sen dedi. gültepe dedim . benim eve yakın sıkış,sıkış gitme ben bırakayım dedi.olur genel müdürüm dedim . birim yönetmeni dahil geldiğim grup, greencard çıkmış adama ekşicilerin baktığı gibi bakıyor . neyse genel müdürle bindik gidiyoruz .

    sohbet güzel , adam donanımlı. biri banka olmak üzere iki kurumda daha genel müdürlük yapmış. uzun süre yurt dışında yaşamış. anıları bitmiyor .ve o akşam çok keyifli. konuşurken birşey saklamıyor. beni de sevdi sanırım . neyse eve yakın cadde üzerinde indirdi. sabah oldu . işe gittim. genel müdürün olduğu asansöre kimse binmez o yalnız gider asansör ile. sende arkasından bakarsın yıldızlara yolculuk nasıl oluyor acaba diye .

    şaka şaka çok asansör var zaten 2 dk beklemiyorsun.neyse asansör kuyruğundayız genel müdür geldi. millet sırasını verdi asansöre geçti . kapı kapanacak beni gördü . anemares burdamısın sen dedi . ( şirketinde çalıyorum amk.kovmadıysan burdayım işte tabi böyle söyleyemiyorsun) gel beraber çıkalım diye de ekledi. asansör yıldızlara cikarken, biz akşam yediğim gollere hunharca gülüyorduk.

    askere gidene kadar orada çalıştım . beni ne zaman asansör sırasında görse seslenirdi.beraber yukarı çıkarken laflardık. oradaki iş hayatım bu olaydan sonra oldukça kolaylaştı. genel müdürün torpillisi oldum .( ne çok yazım hatası yapmışım. düzelte, düzelte bitiremedim.)
  • yuzune cok sert bi sekilde top carpan kalecinin,saskin bakislar altinda orta sahaya kosup orada bayilmasidir.
hesabın var mı? giriş yap