• açılın ben eczacıyım.

    türkiye'de bir çok ilaç üretim firması var ve bunlarda eczacılar üretim yapıyor. üretim yapmıyorlar tezini hele bir geçin.

    serbest eczanelere gelirsek. eczacı olmadan önce ben de sizin gibi düşünüyordum. evet yaptığımız şey ticaret. yalnız ben ticaretini yaptığı şey hakkında bu kadar bilgi sahibi olan ve bilgi sunan bir meslek görmedim memlekette. altı ay önce araba aldım, kendim internette araştırdım, karar verdim, küçük bi test sürüşü sonrası aldım. arabayı satan firmadan aldığım bilgiler şu: bu düğme radyoyu açar bu düğme klima falan. ulan 65 bin para verip aldığım mal ile ilgili adam bilgi verme aşamasında hepi topu 5 dk ayırdı bana. ben hastama 10 tl'ye ilaç verirken yüz çeşit soruya maruz kalıyorum. keşke dediğiniz gibi olsa ben de raftan ilacı alıp versem, ama öyle değil işte. hamileyim, çocuk emziriyorum, şekerim var, tansiyonum var, kolestrolüm var, araç kullanıyorum, içtikten sonra kabız, ishal oluyorum, iki tane birden atsam bişey olur mu, ilaç kilo yaptı vs. yüz çeşit soru. bakkaldan bisküvi alırken bunları soruyor musun?

    yeri gelmişken bir konuya değinmek istiyorum. bakın kardeşim gözlem yapmak çok ciddi bir iştir ve herkes yapamaz, gözlem yeteneğiniz de yoksa yapmayın yahu başınıza silah mı dayıyorlar? yani eczacılığın icrası sizin anlattığınız gibiyse elbette haklısınız, ama gel gör ki değil işte yanlış gözlem yapmışsınız. tekrar ediyorum, 10 tl'lik ilaç için yarım saat konuştuğum oluyor insanlarla, madem bir boka yaramıyoruz o zaman ne diye yarım saat konuşuyoruz olum biz? siz cidden yanlış gözlem yapıyorsunuz. bu toplumun 50 yaş üstü bireyleri, çocuk sahibi kadınları, kronik hastalığı olan bireyleri ile her gün her saat muhattabız biz, bunu siz görmüyorsunuz diye bu böyle deme hakkını nereden nasıl hangi yetenekleri haiz olarak söylüyorsunuz? gece 10da başı ağrayan böbrek nakli olmuş hasta evde bulduğu ilacı kullanmak için beni arıyorsa ben nasıl gereksiz adam oluyorum? hangi bakkalı aramış bu hasta aldığı bulguru nasıl pilav yapacam diye veya hangi bim kasiyerini arayacak bu hasta? daha kritik durumlarda elbette doktoruna ulaşacak, ama günde beş nakil yapan doktoru baş ağrısı için o saatte rahatsız edebilir mi? keşke memlekette saat gibi çalışan bir sağlık sistemi olsaydı, o doktorun günde bir-iki ameliyat yapacağı yoğunluğu olsaydı. zehir gibi kalifiye elemanlarımız olsaydı da beni aramasaydı, ama yok arıyor işte napıcaz, yüzüne mi kapatayım, ne halin varsa gör mü diyeyim? keşke o ütopik sistem olsa da biz de daha güzel bir şekilde konumlandırılsak sağlık isteminin içinde, ama yok işte napalım, bim kasiyerine mi bırakalım mesleği?

    bir de eczacılığı majistral ilaç (eczacılar yaptığı el yapımı ilaçlar) üzerinden değerlendirenler var. bakın işte gözlem gücünüz kötü olmasa saldırı silahınız majistral ilaç olmazdı. dünyanın en kolay işi majistral ilaç yapmak. iki merhemle bir tozu karıştırıyoruz, ironi değil majistral dediğin bu. oran orantı bilen ve eline aldığı tokmağı dairesel olarak dönderebilen her insan bunu yapabilir. majistral ilaç yapan bir eczacıyım, yaptığım her ilaç bana maddi zarar veriyor. yani yapmayan eczacı bilmediğinden değil zarardan kaçmak için yapmıyor anladın mı?

    mühendisler; hanginiz icat yaptınız? neden aldığım araba ithal mal? ne lan bu cari açık?

    avukatlar, hakimler, savcılar; mesleğinizi bu kadar iyi icra ediyorsunuz da neden insanlar adalet sistemimizin eline düşmektense ölmeyi tercih ediyor?

    doktorlar; ne bu hastanelerin hali?

    öğretmenler; merhaba eğitim sistemimiz nasıl?

    siyasiler; :)
  • acaba su ulkede kac eczacilik mezunu insan ilac uretiyor lan? su cumle almanya'da kurulsa anlarim da turkiye lan bura. kac kisi bi sike derman olacak ilac uretmis? adam kepek sampuani satmaya calisiyor. bizde boyle iste.
  • (bkz: ama biz ilac uretiyoz tamam mi)

    hangi ilaci urettin? isim ver de gidip onu kullanalim.
  • eczacılık gereksiz değil de biz toplum olarak gereksiziz.
  • eczaci hanimi ya da beyi genelde ezcanede goremedigimizi, her isimizi kalfa ve calisanlarin yaptigini dusunursek kismen dogru.
    al ilaci raftan ver. olmayan ilacin yerine muadilinin verilmesine karsiyim, zaten onu da yaparsa yine kalfa yapiyor.
    e eczacilarin para karsiligi diplomalarini baska sehirlere bile kiraladiklarini da unutmayalim.
    ama tum eczacilarin da hakkini yemeyelim.
  • mesela isnine bakiyoruz. sanki tornaci, sanki pazarci. dunyanin en gereksiz meslegi olma konusunda avukatla kapisir. bak ogretmenleri sevmem ama onlar hukumetin ajani majani bi sey yapiyor yani, tasvip etmesen de yan gelip yatarken okumayi filan ogretenleri var. avukat neticede bi sike derman olmasa da senin icin kosturuyor, senin okumadigin kanun kitabini okuyor. mesela kaybedince davayi "ama yasa boyle, yapacak bi sey yok, hakimin takdiri." diyebiliyor ve bilmediginden he diyip geciyorsun. be annesini sinkaf ettigim, davayi alirken oyle demiyordun. ama bilmiyorsun iste. susuyorsun.

    simdi bi de eczaciya bakiyoruz. evet, oturuyor. butun gun dukkanda oglede ne yesek, aksama ne yesek diye zaman geciriyor. receteli hastayi "bakin romatizma icin at sikinden yapilmis kremimiz var, performans artirici macunumuz var, aa hayatim siyah noktan var senin, su karinca yumurtasi ve yilan yagini al." gibi soylemlerle etkileyip nasil daha fazla parasini alirimin hesabini yapiyor. ama havalara bakarsan kendisi bi doktor.

    ne yaptin kenk ya? gogsumu yarip kalbimi mi tamir ettin? alti ustu receteyi aliyon, ilaci veriyon. hatta onu da cirak yapiyo. bak cirak, kalfa, bildigin esnafsin sen.

    bence ilaclar markette satilsin ve eczacilik meslegi artik tarihe karissin. amin.
  • ilk bakışta evet gereksiz gibi görünüyor. işin teknik boyutu hemen hiç kalmamış. entryleri okuyunca hak vermiyor değilim. şimdi düşününce bana da çok gereksiz geldi.

    ama fakat lakin, işin bir de mali sorumluluk kısmı, bu işi bakkala markete versen o işin altından kalkamazlar.
    sonuçta o reçetelerle ilgili bir sürü prosedür var, birinin bunları takip etmesi lazım.

    dolmuşta kızcağıza tecavüz edildiği için ipsiz sapsızdan dolmuş şoförü yapılıyor diye kıyamet koparmadık, her işi bilene yaptırmak lazım diye nutuklar attık. ulan bırakında bir işi uzmanı yapsın. yarın öbür gün yanlış bir ilaç verilmesi yüzünden biri öldüğünde bakkalın yakasına nasıl yapışacaksın. her şeyin bokunu çıkarmayın beyler insaf.
  • kendi çıkarlarım için katılamadığım tespit. sgk paralarını aldıkları için eczacıları suçlayan bile var, sanki bakanlığa dilekçe vermiş adamlar bunları artık biz toplayalım diye. onu bunu bilmem, çok acil bir durum olmadıkça tek başına hastaneye gitmekten korkan benim gibi insanlar için ne güzel yerdir eczane. verdikleri ilaçlar doktora gittikten sonra yazılanlarla hemen hemen aynıdır. şuram dökülüyor, şuram acıyor, şuram şişti diyorum, hemen elini bir kutuya atıyor, iki dakikada işimi hallediyor. he aynı ilacı belki babaannem de önerebilirdi ama kusura bakmasın diploma önemli şey.
  • yakın zamanda türkiye'de de alphega pharmacy adıyla zincir eczane olarak faaliyete geçmek için hazırlık yapan alliance-boots'un satın aldığı mal bir suser tarafından açılmış başlık.
    zira ben eczanemde bu sayılanların hiçbirini yapmıyorum, yapamıyorum.
    öğle yemeğimi bazen akşam 5'e kadar yiyemediğim oluyor. çorbayı soğuk içiyorum.
    romatizma için at sikinden yapılmış krem de satmıyorum. ha varsa bilimsel bir dayanağı, onu da satabilirim.
    bunu yazan performans arttırıcı macunumuz var derken aktarlarla karıştıyor olsa gerek. zaten sağlık bakanlığı her türlü hastalığa çare bulan arkadaşlara da karışmıyor her nedense.
    daha fazla para nasıl kazanırımdan çok, borçlarımı nasıl öderimin hesabını yapıyorum.
    hastalara ağrı kesici bile alsalar, kronik bir hastalığı olup olmadığını, bir günde alabilecekleri maksimum dozları söylüyorum.
    yeri geliyor, 100 mg'ı bile kaybetsem mahkemede yargılanacağım ama neredeyse hiç para kazanamayacağım kırmızı reçeteli kodein içeren ilaç yapıyorum.
    bunları yazarken de kafasına göre antidepresan başlamak isteyen bir hastayı vazgeçirip doktora yönlendirdim. istesem bi ilaç verip 5-10 lira daha kazanabilirdim ama yapmadım. niye, çünkü benim bir mesleğim var, mesleğimin de kuralları var.
    umarım market eczane zincirleri açılır da lüzumsuz ne varsa geçirirler size, karaciğer, böbrek bırakmazlar. daha ne diyeyim..
  • sonuna kadar katıldığım tespit.

    taa eskilerde çoook eskilerde ilaçlar karışım olarak hazırlanıp verilirken ehil bir insana ihtiyaç vardı o yüzden eczacılar önemli bir görevi üstleniyordu.

    günümüzde böyle bir ihtiyaç yoktur, sonuçta marketten cips alır gibi x hapı 100mg diyorsun.
    fitilli mitilli saçma örneklerle çürütülemeyecek doğru bir tespit.
hesabın var mı? giriş yap