15 entry daha
  • hayatın en has cilvelerinden biri, nefret suçu yasalarında tanımlanmış ülkelerin daha özgür olduğu gerçeği olsa gerek.

    nefret suçunun ve ayrımcılığın serbest bırakıldığı, ezilenlerin ve azınlıkların hukuki düzlemde korunmadığı sosyal alanlarda, çoğunluk tiranlığı tüm dehşetiyle hakimiyetini kuruyor. hakimiyet kurmanın da ötesinde, hukukun etrafından dolaşmanın ve yasadışı biçimlerde bir şiddet altkültürü oluşturmanın yolları bulunabiliyor.

    insanı ezmek ve nesneleştirmek konusunda hem fiili, hem de söylemsel olarak en serbest kişiler monarşiklerdi. monarşiklerin insan ezme serbestisini ellerinden almak için fransa'da sabah-akşam giyotinler çalışmıştı. bugün anladığımız anlamda demokratik özgürlük, monarşiklere has o salyaların birey olma bilincine sahip olanlarca çıkardıkları yere tıkılmasıyla kazanıldı.

    eğer o salyaları bir yere tıkmak gerekiyorsa, toplumsal barışın selameti açısından bunu yapacak, otorite konumundaki kişilerdir. eğer demokratik olma iddiasındaki otorite o salyaları tıkmayacaksa, kimse toplumsal barış beklememeli.

    zira yanlış hayat doğru yaşanmaz.
88 entry daha
hesabın var mı? giriş yap