2 entry daha
  • johannes kepler, harmonices mundi adlı kitabının "doğal olarak ahenkli ve uygun melodinin ne olduğu" başlıklı on üçüncü bölümüne türklerden söz ederek başlar. ama türkler fazla havaya girmesin; pek iyi bahsetmez. hatta aslında türklerden söz etmeyeceğini söylemek için yazdığı bir bölümdür bu. ilk tümce aşağı yukarı şöyle: "türkler ve macarların savaş göstergesi olarak karşılarındakini korkutmak için söyledikleri, insan doğasından çok kaba hayvanların çirkin sesini taklit eden o cırlak şarkılardan hiç söz etmeyeceğiz." e tabi bu bölüm "ahenkli" olan melodiyle ilgili. bu garip seslerin tarihi konusunda da şöyle bir teorisi vardır, buna ilk neden olan beceriksiz bir enstrüman yapımcısıdır. lakin moda işte yayılmış öyle.

    sonra bir de prag'da gördüğü türk elçisinin çok iyi eğitimli olduğuna işaret eder. her günün belirli saatlerinde düzenli olarak ibadeti vardır ve "kafasını ara sıra yere vurarak" yaptığı bu ibadeti sırasında o kadar korkunç, "insan doğasına o kadar aykırı" sesleri öyle kolayca çıkartır ki, bunu yapabilmek için çok uzun süre eğitim almış olduğu aşikardır! sonra bu "garip seslerin" notalrını da vermeye çalışmış.

    kepler'in gezegenlerin hareketlerine ilişkin kitabında bu müzik faslı ne arar derseniz, bütün kitap bunlarla dolu çünkü (bkz: johannes kepler/@simplicio)
147 entry daha
hesabın var mı? giriş yap