• evlenilecek adamlar kurumsal bir şirkette en az orta düzey yönetici pozisyonunda olur.
    eğlenilecek adamların ise kendine ait ofisleri ve zevkli bir işleri vardır.

    evlenilecek adamlar evlilik konusunda daha siftah yapmamışlardır.
    eğlenilecek adamlar ise ya müzmin bekardır yada tur bindirmiş dönüyodur.

    evlenilecek adamın altında, şirketinin leasing ile kiraladığı orta sınıf aracı vardır.
    eğlenilecek adamın cabrio olmasa bile mutlaka spor bir arabası mevcuttur.

    evlenilecek adam arkadaşlarıyla mangal partisi, evde sohbetli muhabbetli içki ortamlarını tercih eder.
    eğlenilecek adam nerde akşam orda sabah, i like the move it move it

    evlenilecek adam yıllık izninde herşey dahil otelde kalmayı ister
    eğlenilecek adam arabayı aldığı gibi kaş senin olimpos benim gerekirse bodrum bizim fink atar

    evlenilecek adamın tonton göbeği şefkatle sevilir yımşak yımşak
    eğlenilecek adamın adonis kasları yalanır.

    evlenilecek adam yazın pazar günü süper bir kahvaltıya ve ardından güzel bir film seyretmeye götürür sonra eve kadar bırakır.
    eğlenilecek adam yazın pazar günü havuza, denize götürür sonra eve falan bırakmaz.
  • birinin prezervatifi deliktir.
  • muhtemelen eğlenilecek erkek şu an eğleniyordur, ben de sözlükte falan yazıyorum işte. aradaki fark budur. yani öyle olması lazım, evlenilecek erkek de olamazsam iyice yan basıcam çünkü.
  • evlenilecek erkek;
    - babam geçen gün...
    - nuray yeri gelmişken... babanla tanışmak istiyorum... ama çekiniyorum... ya beni beğenmezse

    eğlenilecek erkek;
    - babam...
    - ne! nerde! burda mı! geldi mi! kaçalım!
  • eğlenilecek erkek sizi kısa bir süre eğlendirir, sonra sıkılmaya başlarsınız yanında, atarsınız başınızdan.
    evlenilecek erkek ise seneler sonra bile yanında eğlenebildiğiniz erkektir.
  • eğlenilecek erkek genelde ilk koca, evlenilecek erkek ise ikinci koca olur.
  • ilk olarak eglenilecek erkek tanımı yapalım dilerseniz. bu cins adamlar, genç, diri vicutlu, boylu poslu, şopar menşekli ve aksiyon delisi olmalıdırlar. altlarında mümkünse bir arabaları bulunmalı, sizi ordan oraya, muhallebiciden lostra salonuna gezdirmeli, arada bi hafta başklarını eğlendirmeye gidip, geri gelmelidirler. sürekli espri yapmalı, arada ters atkla atabilmeli, tut diye fırlattığınız sopayı, bogazdan dahi yakalayıp geri getirebilmelidirler. bunların sagda solda çalanı, müzisyeni, karizmatik sanatçısı filan olur. anneler ne iş yapıyo diye sormaya bile tenezzül etmez. o derece sikimden aşaga, eglence memuru, boş zaman aktivitesi kişilerdir.

    evlenilecek erkek ise, paralı, iyi aileleli, şöyle göz dolduran bi bölümden mezun, mümkünse masterlı, evi barkı olan, kariyer sahibi bir bey olmalıdır. ciddi düşündüğünüz için, fazla konuşmaya, eyleşmeye gelmez. bakanlar kurulu toplantısı gibi oturursunuz karşılıklı. yeterki iyi aile babası olsun di mi?

    biz tabi salağız, manavdan biber alır gibi erkek seçmediğimiz için, dolmalık mı yoksa menemenlik mi olduguna bakmıyoruz erkeklerin. öyle cebinden bonbon çıkarıyor bi gün hastası oluyoruz, hep ama hep evlenicez biz diyoruz. yaşasın diyoruz. aşka meşke inanıyoruz. soyumuz tükensin hakikatten bizim. halbukisi bak, evlenilecek erkek faklı, eğlenilecek erkek farklı, ya.
  • halk arasındaki ögretilere göre evlenilecek erkek iş güç sahibi, efendi, bi' de tabiki maddi durumu iyi olmalı. karısına tapan, karısının ve ailesinin bilimum kaprislerine boyun eğen yani bi' nevi sağmalık inek kıvamında olmalıdır.

    yine aynı halkın inanışlarına göre eğlenilecek erkek diye bi'şi yoktur. zira evlenilen erkek kadının ilk erkeği olmalıdır.

    yani halkımızın bu inanışlarının toplucası zırvadır, ütopyadır, fasa fisodur. erkeklerin evlilikten korkma nedenidir ki haklıdırlar sonuna kadar. 70 milyon nereye gidiyor sorusunu akla getirir. takriben avrupa birliğine doğru giderken sağ alt köşede kalır bu 70 milyon.

    (bkz: bulgaristana giderken solda kalıyor)
  • ya geçen bir şey fark ettim, yine yanlış bir insanım ben.

    misal benim hayatımda çok sevdiğim adamlar var tamam mı, arkadaş bunlar hep. gerçekten güzel insanlar, muhabbetse muhabbet, güvense güven. fakat mesela bir şey olsa, bunlardan biri çıksa dese ki "dagny biz madem seninle iyi geçiniyoruz, gel en iyisi evlenek..." yok olmaz.

    peşinden koştuğum adamlarda ise hep bir soru işaretim var. yo bu "piç tercihi" değil; "bununla olur mu ki gerçekten..." diye bir soru işareti sadece.

    her zaman hayatımda olabileceğini hissettiğim adamlarla direkt arkadaş oluyorum. neden acebağ diye sorguladım, bence cevabı net. sevgili olup da üç gün sonra kaybetmeyi göze alamadığımdan.

    adamla bir "aidiyet" ilişkisine girersem, hem o hissin zarar görmesi halinde kendime gelemem, hem de kendi yarattığım hissin karşılığını verememekten çekinirim.

    adam bana açık olsun, her şeyi anlatsın, karşımda güçlü olma saplantısına kapılmasın isterim. sevgililerde ya da "evlenilecek adamlarda" öyle olmuyor.

    arkadaşım olan bu güzel adamlar, bana dertlerini anlatabilen ve beraber ağlayabildiğimiz insanlar. sevgililerde ya da "evlenilecek adamlarda" öyle de olmuyor.

    evlenilecek ve eğlenilecek erkekler arasındaki farkı tam olarak ortaya koyabilir miyim bilemiyorum ama ben evlenileceklerle dost olan, eğlenilecekler tarafındansa ağzına sçılan bir kadınım genelde. hayırlısı bakalım.
  • kararı veren kızın yaşıdır.
hesabın var mı? giriş yap