• küçükken kadınların başına oturup fiskos yaptıklarını düşünürdüm. fazlaca büyümeden farkettim fiskos masasının ne işe yaradığını. 3 ayaklı bu atsan atılmaz satsan satılmaz küçük masaların tek işlevi orta halli ev kadınının el hünerlerine vitrinlik yapmaktı.

    benim annem de bir çoğu gibi orta halli bir ev kadınıydı ve
    gecelerce ördüğü dantelaları örtüleri ütüleyip kolalayıp büyük bir özenle sererdi bu fiskos masalarının üzerine.

    ben "anne bunlar ne böyle ya evde gereksiz yere kalabalık ediyor" dedikçe, gerzek çocuk asiliğiyle anlamamakta direndikçe annem yüzünden eksik etmediği o bilgece gülümsemesiyle "oğlum sen bilmezsin herşeyi" diyerek geçiştirirdi beni. yıllar geçti, evde hala bolca fiskos masası çokça dantela örtü mevcut. kitsch kavramından bihaber onca zaman içiçe yaşadığım bu mobilyacıklara şimdilerde ayrı bir sevgiyle sempatiyle bakıyorum(hayır canım ne münasebet tabi ki niyeti bozmadım)..

    bir diğer yitip giden mobilya çeşidi için (bkz: kütüphane/#6994999)
  • fiskos agacindan yapılan, 3 bilemedin 4 bacaklı masa. genelde, masanın bi bacağı kısa olur. bu bacak 85 kere dürülen a4 kağıtın, masa ayağı boyutunda küçültülmüş biçimiyle desteklenir.
  • fiskos deyince aklıma dedikodu, masa deyince aklıma 1.2 metre enli, 2 metre boylu masalar geliyor. mutfak veya balkon işi. fiskos mantığım doğru da, neden küsüratlı bir masa ölçüsü aklıma geliyor onu bilmiyorum. el oğlu aynı masayı; büyük, dört kişilik veya dikdörtgen deyip tanımlarken neden ben tanımlama yerine dolaylama seçiyorum. karşımdaki tanımımdan bezerken, "keşke sussamdım da kendi bulaydı" diyorum. var bende bir şey. paradokslardan paradoks beğenmek gibi olmasın ama ben, benim evladım olsaydı, "ay bu çocuk olmamış. toplam yaş + 1 kere ctrl+z yapsak da gitse" derdim. burada bile dolaylama yaptım. ühühühüh.

    fiskos masası denen şey küçücük bir şey. buna kim niye böyle ad verdi çözemedim. deniz hıyarı ismi kadar saçma. bilmeyenler için ifade edeyim; bildiğimiz hıyar değilmiş o! birkaç sene önce izmirli bir arkadaştan öğrenmiştim.

    insanlar bu masanın etrafında toplansalar, mümkün değil sığmazlar. "yuvarlak masa etrafında toplandık" deseler, kral arthur ve yuvarlak masa şövalyeleri kadar havaları olmaz. ama "mahallelinin dedikodusu yapıyoruz. çıkın çıkın gelin" deseler, şövalyeler bile yanlarına gelir. çaya bandırdıkları bisküvileri ham yaparken "aaa, ooo, öyle miiii, vay zilli" diye ünlemler çakarlardı.

    bizim evde de var bundan. alanı o kadar dar ki, üstünde sadece bir çerçeve ve orkide barındırıyor. yer kaplama haricinde başka vasfı yok. yangında ilk kurtarılacaklardan hiç değil. gerçi çerçevedeki foto mühim. ben çocukkene, annemle birlikte çekindiğimiz ilk fotolardan. afilli kıyafetleri giyip fotoğraf stüdyosuna gittiğimiz bir günden. gerçi şu masayı atsak, ben o çerçeveyi xbox'ımın üzerine de korum. ne de olsa keramet fotoda. akla her türlü dedikoduyu getiren fiskos masasında değil.
  • çekyatta yatarken laptopu koymak için icat edildiğini düşünüyorum bunun. çok güzel bişi. normal sehpadan yüksek olduğu için halkanın altındaki boşluk sayesinde makinayı dibine getirebiliyosun. yaz tatilinde annemle paylaşamıyorum bu masayı. galiba kendi evime de alıcam.
  • gerek ismiyle olsun gerek işleviyle olsun hayatımda gördüğüm en gereksiz eşyalardan birisi. eskiden bizde de vardı, salonun en kuytu köşesinde, üzerinde dantel falan altında kullanılmayan gazeteler dururdu. hiç ordan çıkarılıp etrafında fiskos yapıldığını da görmedim amına koyum. bir zamanlar herkes alıyordu çok iyi hatırlıyorum. çocuk aklımla bir türlü akıl erdirememiştim ne sikim bir şey diye. şimdi kim bilir ne oldu o masaya...
  • üzerine dantel ve süs eşyası koymak dışında bir sike yaramayan, ayakları çabuk kırılan gereksiz mobilya.
  • masadan biraz alçak, sehpadan biraz yüksek boyda dingildek mobilya parçası.
  • sabah uyandığımda dönüşmüş olmak istediğim.
  • bu ev esyasi tozlanir bir kosede ve tozunu almak ayak kismindaki girinti cikinti ve motiflerden bi de ustundeki biblolardan dolayi zordur, kisiyi "fiskosuna da masasina da" seklinde konusturur...
  • aslinda daha ziyade masayi degil uzerindeki ortu icin kullanilir. igne oyasi, tig i$i, mekik oyasi falan. eve gelenler ortunun ornegini istesin, ev sahibi hanim onore olsun diye. turk ailesinde bir tabu, bir olmazsa olmazdir.
hesabın var mı? giriş yap