• yanlış görmediysem bir yazar manchester city'i alıp üstüne internetten indirdiği taktikle oynamış ve bir mucizeyi gerçekleştirip premier lig'i kazanmış. keşke tüm sezonun geniş bir hikayesi gelse de okusak şöyle keyifle.
  • antalyaspor kariyerimde meteliğe kurşun attığım, transfer yapabilmek için kapalı yola çıkıp dilenmeyi düşündüğüm bir gün sezon başı bedavaya yada köfte piyaz parasına aldığım bulgar stoperime 17.5 milyon euro gibi 2 absürt teklif geliyor. biri sevilla'dan, diğeri watford'dan. ohhhhh diyorum oğlanın düğünü bile yaparız bu paraya.

    başlıyorum piyasa araştırmasına, her mevkiye 10 numara gencolar buluyorum, cingan pazarlıkları yapıyorum, bonuslar ekliyorum, kredi kartına taksit soruyorum, fatura almasak nolur diyorum falan derken 6-7 tane hem günümü hem de geleceği kurtaracak anlaşmalar yapıyorum.

    yalnız bizim bulgar düşündükçe düşünüyor, transferleri önümüzdeki haftaya erteliyorum. bir türlü karar veremiyor piç. yaklaşık 10 gün sonra bir haber geliyor "antov sevilla ve watford'dan gelen teklifleri reddetti, antalya'da kalmaya karar verdi. "
    ulan amına koyduğumun çocuğu, seni antalya'da kalmaya karar verdirtecek motivasyonun nedir? para desen, benden aldığın paraya lara'dan 2+1 ev alamazsın. lig desen şampiyon 3 ön eleme oynuyor, ikinci 3 eleme oynayıp konferans ligine anca kalabiliyor, orada premier lig var sevilla var. aidiyet duygusu desen geleli daha 1 sene olmamış. nedir ya, niye gitmiyorsun piç??? ulan o kadar adam elimde patladı, böyle bir şey olabilir mi ya? hayır yani böyle bir şey olabilir mi? böyle bir şey nasıl olur ya???
  • üst edit: bu mod için bir güncelleme yayınladım. şuradan ulaşabilirsiniz: #148519697

    tamamen hayali bir ülkede oynamak isterseniz, fm20'den beri geliştirmeye çalıştığım bir veritabanı var. bu sene artık hemen hemen bu ülkenin sistemini oturttuğumu düşündüğüm için sizle de paylaşmak isterim. bunu zaten yabancı forumlarda paylaşıyorum, burada da paylaşmanın bir zararı olmaz diye düşünüyorum.

    3 kupa, 3 lig, 18'er takım, her takımda 20'şer oyuncu, muhtemelen oyuncudan fazla da teknik personel var. yani, her ne kadar hayali bir ülke olsa da oldukça dinamik bir hissiyat yakaladığımı düşünüyorum.

    ek olarak, zaten bu projeye başlamamın asıl sebebi olan grafik kısmına geliyoruz. illustrator öğrenirken pratik olsun diye çıktığım bu yolda, 54 tane hayali takıma kulüp logosu hazırlamış oldum. öyle ahım şahım şeyler değil tabi ki, oldukça minimal ve basit şeyler. özet olarak, her kulübün kendi logosu da var bunun içinde. kulüp logoları dışında ülkedeki organizasyonların (liglerin ve kupaların) da logosu var, premier ligin aslanı gibi. milli takımın da çok cool bir logosu var.

    logolar olur da formalar olmaz mı diye soruyorsunuz, merak etmeyin, her takıma 3'er tane de forma grafiği hazırladım. yani hemen hemen gerçek bir ülkeymiş hissi yakaladım bence.

    bu arada birçok oyun stiline aynı anda hitap edebileceğini düşünüyorum.
    çok güçlü bir takımda takır takır her şeyi kovalayayım istiyorsanız,
    orta güçte bir takımda çok güçlüler arasında tutunmaya çalışayım istiyorsanız,
    çok uzun zamandır var olan ama henüz dişe dokunur bir başarı elde edememiş bir takıma hak ettiğini vereyim, uyuyan devi uyandırayım istiyorsanız,
    çok küçük, çok zayıf bir takımı alayım devleştireyim istiyorsanız,
    kendi yıldızlarımı yetiştirip sattığım/oynattığım bir altyapı cenneti kurayım istiyorsanız,
    bir ülkenin futbolunun aldığım başarılarla ilerlediğini göreyim diyorsanız, hepsini yapabileceğiniz bir mod bu.

    sağa sola ufak tefek easter eggler de serpiştirdim, fark eder misiniz veya fark etseniz bile anlam verebilir misiniz bilemiyorum tabi, bazıları çok kişisel bazıları genel şeyler.

    ülkeyi küçük bir iskandinav ülkesi olarak tasarladım, dolayısıyla bayrak yapmak çok zor olmadı: bayrak. ülke, ismini* yazmaya çalıştığım bir ortaçağ hikayesinde kullanmak üzere bulduğum uydurma bir kelimeden alıyor. bütün şehir ve takım isimleri uydurma kelimeler. ülke kendi dili olan morgsk isminde bir dil kullanıyor, oyunda ortalama zorlukta bir dil şeklinde ayarlı, dışarıdan getirdiğiniz topçular öğrenmekte zorluk çekmeyecektir muhtemelen.

    ülkenin konumuna dair şöyle bir fotoğraf bırakabilirim: https://content.invisioncic.com/…b98e74604dfaba.png

    bu da şehir haritamız: https://i.ibb.co/bpcpsjt/map-of-morgsthia.jpg

    bu arada evet, psikopat gibi detaylandırdım, bütün şehirlerin, bütün stadyumların, bütün antrenman sahalarının koordinatlarına kadar ekledim. kendimce aslında her şehrin, her kulübün bir hikayesi de var ama onları oyuna lore şeklinde eklemek mümkün değil. stadyum isimleri, derbi isimleri ve kulüplerin takma isimleri aracılığı ile az çok fikir vermeye çalıştım ama yeterli olmaz tabi. bu yüzden sizin hayal gücünüz, noktaları birleştirme kabiliyetiniz devreye girmek zorunda eğer tam olarak benimsemek istiyorsanız bu ülkeyi.

    bu arada sağda solda bazen türk asıllı insanlar göreceksiniz. çünkü neden olmasın? dünyanın her yerinde varız. ayrıca teknik heyetlerde kadınlar da göreceksiniz, çünkü ben fırsat eşitliğine inanan bir adamım*. son olarak, bazı takımlarda tıklayamadığınız isimler göreceksiniz kulüp efsaneleri kısmında, demiştim ya yabancı yerlerde paylaştım diye, işte onlar bu modu oynayıp sevdikleri takımları ve isimlerini bana yazan gerçek insanlar. dilerseniz siz de bana mesaj atıp isminizi ekletebilirsiniz. bununla oynamak için vakit ayıran insanlara benim küçük bir hediyem.

    lig seviyeleri ve takımlara dair görselleri de şöyle bırakayım:
    eliteligaen - en üst lig, çok güçlü oyuncular, çok güçlü takımlar burada, içlerinde orta ayarda birkaç takım da var, burada başlamak da çok eğlenceli, buraya çıkıp tutunmaya çalışmak da.

    liga 2 - adından da anlaşılacağı üzere bir alt lig. burası da sürpriz sonuçlara gebe, nispeten eşit güçte takımların olduğu bir lig. bu ligde oynamak yine eğlenceli, bana kalırsa.

    liga 3 - bu da en alt lig. ülkenin kalanına kıyasla oldukça güçsüz ve küçük takımlar var ama yine de dengeli bir güç dağılımı var. buradan başlayıp tepeye tırmanmaya çalışmak oldukça zor.

    kupalar - kongepokal* dediğimiz ana kupa, türkiye kupası gibi, bunu kazanırsanız uluslararası turnuvalara gidiyorsunuz. süper kupa zaten anlaşılıyor, eliteligaen'i kazanan ve kongepokal'ı kazanan süper kupada karşılaşıyor. pokalprestisje* olan da ingiltere'deki carabao cup gibi, daha çok, gençlere maç tecrübesi kazandıralım, kazanırsak kupa kazanmış olalım kupası.

    eklemeyi unutmuşum, bunlar da formalar. üstlerindeki reklam yazıları yine hayali kelimelerle kurulmuş hayali şirketler.

    indirmek isterseniz: şuradan indirebilirsiniz. bu arşiv dosyasında sports interactive adında bir klasör var, o klasörü belgeler klasörüne sürükleyip bırakın. logo paketi kullanıyorsanız dosya değiştirmeye izin ver diye çıkacaktır muhtemelen, izin verin. %99 ihtimalle var olan logolarınıza bir sorun çıkarmayacaktır.

    yeni oyuna başlarken gelişmiş kurulum derseniz orada bu veritabanını göreceksiniz. orada ya lüksemburg yazar ya da morgsthia yazar, iki türlü de çalışır problem değil. ülke lüxemburg değiştirilerek oluşturulduğu için öyle. eğer logolar gözükmüyorsa, ayarlardan "sayfa yükleme hızını arttırmak için önbelleği kullan" seçeneğinin tikini kaldırın ve temayı yeniden yükle diyin, yine %99 ihtimalle her şey düzelmiş olacak.

    son bir dipnot: bu şeyden benim hiçbir kazancım yok. tamamen hobi amaçlı yaptığım bir şey. gerçek anlamda işsiz bir köpek olduğumdan bu modu yaparken hem eğlenceli vakit geçiriyorum, hem de bir şeyler öğrenmiş oluyorum.

    edit: bu kadar ilgi çekeceğini düşünmemiştim, debeye sokmuşsunuz, bir sürü de tebrik mesajı göndermişsiniz, teşekkür ederim.

    fm23'ün uçuk fiyatı hakkında şikayetçi olan da olmuş mesajlarda. oyun inanılmaz pahalı ve nispeten uygun fiyata edinebilmenin tek* yolu xbox game pass edinmek. bana yazanlara da söyledim, ben de o şekilde oynuyorum oyunu, burada genel bir bilgilendirme olarak dursun, belki bilmeyen vardır. oyunu aylık 30 lira vererek xbox game pass'in pc versiyonunda oynayabilirsiniz, fm23 yanında birçok başka oyuna da erişiminiz oluyor.

    bu arada ülkenin adını merak edip google'da aratınca karşıma bir tiktok hesabı çıktı. hayatımda hiç tiktok kullanmadım, o hesap da bana ait değil. anlamsız anlamsız da videolar var. kim neden öyle bir şey yapmış hiçbir fikrim yok.
  • maceramıza 2031 sezonundan devam ediyoruz.

    2.9 milyona aldığımız guillermo herrero'yu liverpool'a 91 milyona sattık. villareal'den 500k'ya aldığımız ve rapid vienna, paderborn ve nürnbergde kiraladığımız pablo'yu bayer04'e 20 milyona sattık. son olarak, eski kaptanımız ve defansımız 31 yaşındaki leo greiml'i de sampdoria'ya 7.75 milyona sattık. transferde toplam 7 milyon kaybımız var.

    2031 sezonunda ise dortmund şampiyon oldu, bayern ikinci, biz ise üçüncü olabildik. şampiyonlar liginde ise liverpool'a yarı finalde elendik.

    2032 sezonunda, stuttgart'tan roberto rossignoli'yi 87 milyon euro'ya transfer ettik. ek olarak, potansiyeli yüksek olan 8 oyuncu daha aldık. lanus'tan 2.5 milyon euro'ya aldığımız ve müzmin yedek andres gomez'i arsenal'e 89 milyon euro'ya sattık. transfer sezonunda neredeyse 100 milyon euro içerdeyiz.

    2032 sezonunda bayern şampiyon olurken dortmund ikinci, biz üçüncü olduk. şampiyonlar liginde ise son 16'da manchester city'e elendik.

    2033 sezonunda, yüksek potansiyelli 12 oyuncu aldık, toplam 124 milyon harcadık. yaşlı bazı oyuncularımızı da sattık, 33 milyon euro gelir elde ettik, yine 90 milyon civarı içerdeyiz, ama artık klüp zengin ve para kazanıyoruz.

    nasıl mı? yeni yaptırdığımız stadyum sayesinde. ötte tibukski arena şu an için 72.771 kapasiteli ancak bunu şu an genişletiyoruz, 86 bin kişilik bir stadyum olacak (tahminlere göre). artan reputation, maç gelirleri, tv gelirleri ve sponsorluklarla beraber gelirimiz ciddi manada arttı.

    2033 sezonunda nihayet şampiyon olduk
    , hem de son maçta. bayern ikinci, dortmund üçüncü. bununla da kalmadık, hem almanya kupasını, hem de şampiyonlar ligini kazandık.

    2034 sezonunda 14 wonderkid aldık, toplam 169 milyon euro ödedik. sattığımız oyuncular ise, o'higgins'ten 2.1 milyona aldığımız pablo adriazola'yı 180 milyon euro'ya liverpool'a, altyapımızdan yetiştirdiğimiz stephen douay'ı 66 milyon euro'ya real madrid'e, stoke'tan 4.4 milyon euro'ya aldığımız emre tezgel'i man utd'ye 62 milyon euro'ya, postorino'yu hsv'ye 21, ivan'ı da liverpool'a 17.5 milyon euro'ya sattık. gelirimiz 355 milyon euro, toplamda yaklaşık 190 milyon euro kar ettik yani.

    sağlam üç oyuncu satmamızla beraber performansımız da biraz düştü tabii.

    2034 sezonunda 87 puanla ikinci olurken 88 puan alan bayern şampiyon oldu. bayern'in averajı 61, bizim 102, bunu da söylemem gerekir. yarı finalde stuttgart'a yenildik ve stuttgart arsenal'i de yenerek şampiyonlar ligi şampiyonu oldu. böylece, dortmund hamburg bayern ve schalke'den sonra şampiyonlar ligi şampiyonu olan beşinci alman klübü oldu stuttgart.

    2034 klübü bizim için çok iç açıcı olmasa da, forvetimiz suad bajrami için inanılmaz bir yıldı. 31 lig maçında 68 gol, 5 kupa maçında 15 gol, 13 kıta kupaları maçında 24 gol atan forvetimiz, toplamda 49 maçta 107 gol attı. messinin en iyi yılıyla kıyaslarsak şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza.

    2035 yılında ne yaptık? ligde daha 6 maç oynadık, 6 galibiyet, suad 17 gol attı 6 maçta. diğer oynadığı 3 maçla beraber, 9 maçta 28 gol gibi absürt bir istatistiğe sahip şu an. kontratını yeniliyorum adamın, gol bonusunu iptal ettim, klübü iflas ettirmeye gerek yok.

    transferde ne yaptık? 9 tane wonderkid aldık, ve çok ucuza aldık, toplam 27 milyon ödedik. altyapımızdan çıkan haller'i 45 milyona stuttgart'a, roma'dan 7.5 milyona aldığımız dave potter'ı 43 milyona milan'a, santa fe'den 2 milyona aldığımız la cuesta'yı brentford'a 20 milyona sattık.

    kasamızda 701 milyon euro var. stadımız yepisyeni. kadromuz yanıyor.

    bunu okuyan var mı lan? okuduysan öpüyorum seni. haber et de yazmaya devam ediyim, okumuyosanız da haberim olsun da yazmakla uğraşmıyım amk.
  • uefa lisansıni vs. alinca yukleme ekranindaki reklam sayisi bir hayli artmis ve oyuna girene kadar 1dk bekliyorsunuz. bu ekrani bypass gecip direk ana menuye gecmek icin:

    football manager 2023 -> data-> game -> movies girip splash_fm klasörünü silin.

    "evidence based" youtube kanalindan ogrendim.
  • türkçe çevirilerini kim yapıyorsa gerçekten yardı. bu ne olm :)

    görsel
  • rotasyon aşığı bir oyuncuyum. bakın tablo şu şekilde. as kalecim 23 maça çıkmış "daha fazla as takımda süre almak istiyorum" diyor. yedek kalecim 22 maça çıkmış "daha fazla forma süresi istiyorum" diye ağlıyor. ve bunlar aynı gün problem çıkarıp mutsuz oldular. yani artık yeter be. yedek kalecim "joker yedek" olarak sözleşme imzalamış ve daha ilk sezonu bile dolmadan ağlıyor. ya sizin scriptinizi yazan yazılımcının ben elini ayağını sikeyim ya.
  • herhangi bir yetkili burayı okuyup fikir alır mı bilmiyorum ama arkadaş artık sekme özelliği getirin lan bu oyuna. niye her şeyi tek ekrandan yapmak zorundayız, açalım birkaç sekme dursun yukarıda. aynı anda 2-3 şeye bakmak eziyet oluyor. çok mu zor bunu yapmak.

    ayrıca gözlemci alırken hakim olduğu ülkeye göre alıyorum ve görevlendirmeyi yapay zekaya bırakıyorum ama yapay zeka gidip fransa'da bilgili olan adamı çek cumhuriyeti'ne, çek cumhuriyeti'nde bilgili olan adamı ingiltere'ye, ingiltere'de bilgili olan adamı almanya'ya gönderiyor. sikerler yapacağınız oyunu aq, tek tek uğraşmak zorunda mıyım ben bunlarla? şunlara bir rakip çıkmadı gitti ya.

    paradox interactive futbol sektörüne el atsın artık pls.

    debe editi: sports interactive bana ulaşsın, ne fikirlerim var neler, ohoo.
  • aylardan haziran. futbolu gene bu ayda bırakmışız 4 sene önce ama futboldan da kopamamışız. kısa süreli yardımcılık, antrenörlüklerden sonra şansımı tv8de ve beyaz futbolda denedikten sonra biraz gına gelmişti futboldan. gene bir yaz akşamı, orucumuzu açmışız, muhabbet sohbet derken konu gene geldi futbola tabi. bizim eski menajer de var tabi masada. dedi sana harika bir iş buldum. dedim ya bi git. çemişgezek, yukarı sulakça da yardımcı antrenörlük mü gene hayırdır dedim. dedi yok bu sefer gerçek.. istanbuldayız hem de.. bir heyecan geldi bak, şaka yapmıyon dimi.. dedi bana yok be oğlum, gerçek, tahmin bile edemezsin. dedim galatasaray? başını salladı. yok canım dedim şaka mı? tabi şaka lan, galatasaray napsın deyince dünyaya döndüm tabi. eyüpspor dedi, teknik direktörlük, genç bir takım kurmak istiyorlar ve güzel bir proje. anlattı biraz böyle böyle bütçeleri bu beklentiler bu bu. bir heyecan bastı beni gene, bak gene şaka değil lan dimi derken yok bu sefer gerçek diye rahatlattı beni gene. yarın gel kulüp binasında konuşalım hep beraber.
    sonrasında ben tabi ne olduğunu anlayamadan 1 aya kendimi antrenman tesislerinde buldum. oyuncu grubu ise şen şakrak, göbekli ömer bayram, bitcoinci babel, atanamamış 10 numara recep niyaz, atom karınca sekidika ve daha niceleri. dediler sana 250bin avro para, ve bir o kadar da maaş bütçesi. sandım yeterli olur ama olmadı tabi. elimdeki listeden alınabilecek 1 tane oyuncu yok. girdim transfermarkt a kulüpsüz oyunculara baktım türklerden mehmet ekici, aydın yılmaz falan bir ara cafercan aksu'yu görür gibi oldum derken o da ne ricardo quaresma. hemen kaptım telefonu aradım.. oo abicim naber diye açtı yavşak yavşak. biraz eskiler falan konuştuktan sonra dedim rico böyle bir proje var elimde, gel bir el at bir senelik, çıkar bizi düzlüğe, futbolu bitirmeden son bir defa daha efsane ol. biraz mırın kırın etse de ikna oldu geldi 1 haftaya istanbul'a.
    sonra ne mi oldu, biz başladık lige düşe kalka, taktik oturmuyor, sakatlıklar ve cezalılar gırla, yırtıcı forvet diye eze dediler, sahaya çıktı dedim canavar, 2. haftada 2 aylık sakatlandı. kaldık babel'e tabi.. neyse ikinci ligde olunca tabi dünya kupası etkilemeden biz devam ettik maçlara. bir kaç maça kuntz geldi alpaslan öztürk ve recepi izlemeye gelmiş. baktım 45. dakika da çıktı gitti.. bu arada alt yapıdan erdem gökçe ve gene genç transferlerden mete kaan güzel bir sağ bek kanat ikilisi oluşturunca geldi keyfim yerine. ligin ilk yarısı biterken lider samsunspor'un 2 puan gerisinde 2. sırada olmak da fena değildi. asıl sürpriz ise kupada oldu. ilk 2-3 maç kırmızı torba beyaz torba derken rakip oldu mu ankaragücü. kısmet buraya kadarmış derken takım çıktı, eze canavarlaştı ve maçı 4-3 ile geçtik. takımda bir anda hava değişti tabi.
    biz
    ne olduk falan derken başladı ligin ikinci yarısı.
    bu arada q7 takıma liderlik etmeye başladı, lüksemburglu thill varmış bizde, ben sandım onu tercüman. fransızca almanca ingilizce flemenkçe falan meğer futbolcuymuş. sakatlıktan çıkınca da yeni transfer gibi oldu valla orta sahaya can kattı. eze ise canavara dönüştü. içinden carlos çıktı adamın. gelene gidene 2-3 atarken kupa da son 16da rakip ligdaş rize'yi penaltılarla geçip çeyrek finale kaldık. rakip konya oldu. neyse tabi lig daha önemli bize dedik ama taraftarlık kalbine de bir umut filizi düşürmedik değil. tek maç, bizim sahada. oyunu bir kitledik kii, 90dk + 30 dk uzatma oynadım xg 0.54 rakibin. penaltılarda harun tekin eski günlerini
    hatırlayınca kendimizi yarı finalde bulduk. bu arada da ligde liderliği aldık tabi, 4 puan da fark açtık artık lig rotasyon, kupa as kadro gibi gidiyoruz. bir iki maçta ömer bayram muhteşem soluyla maçı getirse de genelde çok rahat kazandık.
    kupada yarı finalde rakip başakcity oldu. napalım buraya kadarmış desek de as kadro çıktık. önceki geceden kalma da bir kırıklık üstümde. lan covid mi olduk, acaba yarın sick leave mi alsam derken dayanamadım tabi. 1l portakal suyunu yapıştırıp çıktık maça. bir de ne olsa beğenirsiniz. hafif rotasyonlu başakşehir 16. dakikada 10 kişi kaldı. bana bir enerji geldi tabi, kalktım ayağı başladım oyunculara bağırmaya. 90 dakika gittiğinde hala ağzım açıktı 4-0 ile geçmiştik ilk maçı. rüya gibiydi derken tabi adrenalin inince ben bir bayılmışım. ayıldığımda bunun rüya olmadığına ikna olmam 10 dk sürdü.
    ilk maçı eyüpsultanda oynandıktan sonra çok da uzak olmayan ft stadına yola koyulduk. emre b. gene her zamanki çirkefiği ile takımı iyi hazırlamış olacak ki 30dk da iki sakatlık verdik ama bırakmadık. göt zoruyla da olsa, duran toptan quaresma golü atarken maçı 4-1 kaybetsek de çıktık finale.
    ligi de bitirdik tabi. şükür playoff oynamadan çıktık süperlige. kupada ise finalde rakip trabzonspor. maça 12 gün kala girdik kampa. kamp dediğime de bakmayın, gündüz antrenman akşam mangal, tantuni falan takılmaca. biz tabi ben, yardımcım harun, q7 ve recep maçı konuşuyoruz. dediler hocam yatalım gene konya maçı gibi, atarız kontratı yatarız üstüne mis. ama hayır, zaten hep böyle oynayarak geldik buraya, çekirge 1 zıplar 2 zıplar sonuçta. kendi baskılı oynumuzu oynayacağız dedim. hiç bekledikleri şekilde önde baskı ve topu aldık mı tiki taka gol diyince önce bir güldüler ama baktılar ben ciddiyim iyi bakalım dercesine onayladılar.
    maç gününe kadar kafamda hep oynadım maçı, böyle oynarız, şöyle pozisyona gireriz diye. maç bir başladı, değil pres yapmak ve pas yapmak topu ayağımıza alamıyoruz. ilk yarı bala göte 0-0
    biterken harun'a sarılıp ağlayarak girdik soyunma odasına. bizimkiler tabi top kovalamaktan götlerinden soluyorlar. dedim beyler kaldı son 45 dk. en kötü 3 gol yeriz alkış alırız döneriz evimize. ama burada tarih yazma şansına sahipsiniz, çıkın kalitenize yakışır bir şekilde oynayın, çıkın tarih yazın gibi ft tarzı bir gaz verip yolladım sahaya. 47de canavar eze 1-0 yapsa da 49 da 1-1 oldu maç. maç hala genelde tek kalede olsa biraz daha dengeledik maçı derken alpaslan kornerden 81 de golü atarak maçın skorunu tayin etti ve başladı bayram. eyüpsultanda kornalar gece boyu çaldı, selalar verildi. kahveler sabaha kadar açık kaldı… tek konuşulan konu da biz ve seçimler idi.
  • genç ve aynı zamanda kelepir olan birkaç oyuncu önereceğim.

    kaleci:
    andrew / gil vicente (su daha pahalı)
    elia caprile / bari (net iş yapar)
    julian faye lund / bodo glimt (her takımda iş yapar. çok çok iyi)
    leo roman / mallorca (diğer kalecilere göre pahalı ama, büyük kaleci olacak gibi)
    nediljko labrovic / rijeka (yeni livakovic)
    pontus dahlberg / göteborg (gelişirse çok farklı yerlere gelebilir)

    stoper:
    nduka junior / remo stars (nijerya'dan alın, gelin bu çocuğu. çok farklı çok)
    vladimir screciu / universitatea craiova (taş gibi stoper. boy sorunu olan aramasın)
    justin hoogma / heracles almelo (sol ayaklı, gayet iyi bir stoper)
    enzo boyomo / albacete (taş taş)
    nahuel brunet / godoy cruz (fiziği gelişirse a class stoper olur)
    jose manuel copote / mallorca (kelepir fiyata alınabilecek en iyi sol ayaklı stoper. harika profili var. gözünüz kapalı satın alın)
    miranda / vdg (avrupa'nın birçok takımında rahatlıkla oynar)
    leonardo realpe / bra (iyi takımlarda rahatlıkla rotasyon oyuncusu olur)
    riccieli / famalicao (iş yapar)
    mika marmol / f.c andorra (barça görmüş genç. üzmez)
    mohamed abdelmonem / al ahly (profili standart üstü. performansı da öyle)

    sağ bek:
    miguel maga / vtsc (bu çocuktan bir şeyler çıkabilir)
    oliver villadsen / nordsjaelland (kaçırmayın. çok pişman olursunuz)
    danilo veiga / gil vicente (city alıp, 11'e koysa sırıtmaz. öyle bir topçu. sudan ucuz, kesin alın.)
    sofiane alakouch / metz (dengeli profil. birçok takımda oynar)
    klebinho / guayaquil city (ekvator ligi'ne çok fazla. çok oturaklı bir profili var. alınır)
    kevin alvarez / pachuca (yeni molina. birkaç seneye üst düzey takıma satarsınız)

    sol bek:
    silas gnaka / magdeburg (iyi bir sol bek. stoper de oynar)
    oscar / slavia prague (harika katkı veriyor)
    riccardo calafiori / basel (her şeyiyle harika. ilk alacağınız sol bek olsun)
    theo sainte-luce / montpellier (bu profile bu fiyat saçma)
    derrick köhn / hannover (arsenal alsa, 11 çıkar. öyle bir profil. verimi de çok yüksek)
    emanuele valeri / cremonese (harika profil. harika verim. harika topçu. kesinlikle kaçırmamalısınız)
    amadou n'diaye / as pikine (senegal'den koparın bu çocuğu. yarım sezon antrenman yedi, evrim geçirdi)

    defansif orta saha:
    matheus indio / vtsc (üzmez)
    youissi diarra / cordoba (iyi dos, iş yapar)
    paulo estrela / ptm (inanılmaz bir profil, inanılmaz bir verim. bu fiyata böyle özelliklerde bir oyuncu im-kan-sız)***
    tim breithaupt / ksc (1.92'lik, üstün alman teknolojisi)
    mor n'diaye / estoril (zihinseli başarılı. iyi bir gelişimle, en iyi takımlarda dahi oynayabilir)

    orta saha:
    theo / real madrid (alın, kaçın)
    matthäus taferner / wolfsberger (korkunç bir topçuya dönüşebilir. kesinlikle alınmalı)
    zaydou youssouf / famalicao (miss gibi kelepir mezzela)
    mohamed ali ben romdhane / es tunis (ilk alacağınız adam olsun. muazzam)
    angel algobia / getafe (çok iyi profil. her takımda performans verebilir)
    tomas handel / vtsc (profile göz atmanız yeterli: harika)
    ilija vukotic / bvt (gözünüzü kapatın ve satın alın)
    magnus kofod / venezia ( taş gibi os)
    fabricio diaz / liverpool f.c (profiline bakmanız yeterli)
    bruno zapelli / belgrano (bu topçunun arjantin 2. lig'inde oynaması futbolun ayıbı. aimar havası var)

    sağ açık:
    stefan mitrov / kızılyılzdız (alt liglerde iş yapar)
    masaki watai / bvt (çok verimli oynuyor, alınır)
    boubacar fofana / servette (verimli oynuyor)
    william de camargo / kmsk deinze (bitiricilik, pas, ilk kontrol ve dripling 15 üzeri. kalan özellikleri de standart. net alınır)
    luca orellano / velez (her kariyerimde alacağım bir topçu buldum. ters ayaklı kanat oynatma hastası olan beni, mest etti. profili de harika. böyle topçu avrupa'nın birçok takımında yok)**

    sol açık:
    eylon almog / tsv hartbeg (iyi istatistik yapıyor. şans verilebilir)
    juan manuel boselli / gil vicente (tek kelimeyle: ha-ri-ka)
    matias ramirez / godoy cruz (neredeyse dünyadaki tüm takımlarda oynar. öyle bir profil)
    ilyas chouaref / sion (isviçre'de bir visca var)
    nabil alioui / havre ac (koy premier lig'e oynar)
    blas armoa / sportivo luqueno (tam bir kanat forvet. 14 bitiricilik, 15 uzaktan şut. buram buram martial havası veriyor)

    ofansif orta saha:
    immanuel pherai / braunschweig (dortmund görmüş, kaliteli kumaş)
    nicolas janvier / vtsc (elinizi çabuk tutun. neredeyse tüm seri a takımları ilgileniyor)
    lucas de vega / a. baleares (iyi profil. yarım sezonda fena bir katkı vermedi)

    santrafor:
    nicolas siri / m.c torque (birkaç seneye x25 yapar, siz de satarsınız)
    daniel paraschiv / hermannstadt (tavanı çok yüksek)
    jeremias perez tica / newell's (yeni favorim)
    santiago paiva / godoy cruz (profil iyi ama, ben pek verim alamadım. yine de denenebilir)
    german berterame / monterrey (satın alın ve arkanıza yaslanın. gol makinesi) *
    andras nemeth / genk (sağlam profil. çok iyi kârla satarsınız)
    suphanat mueanta / buriram united (tayland'ın gururu. alın, dursun bir köşede. haftalık 1000dolar kazanıyor ama, fena topçu değil)
    alejo veliz / rosario central (şu an oynadığım kariyerde iki forvetimden biri. üst düzey bir oyuncu. her takıma alınabilir)
    samson akinyoola / zamalek (şu an oynadığım kariyerde as forvetim. 18 vücut zindeliği olan bir canavar)

    not: alt seviye takımlara transfer edip, performans aldığım oyuncuları derledim. yeni kelepirler keşfettikçe edit'lerim. ayrıca; sizlerin de önerilerine açığım.

    edit: yeni keşfettiğim oyuncuları var olan listeye ekliyorum.
hesabın var mı? giriş yap