• trt çocuk verdiğinde yarım yarım izlediğim animeydi. mutlaka izleyeceğim dedim ve geciktire geciktire bugüne kaldı. --- spoiler ---

    sophie sana hayranım. bir günde yaşlanıverdin ama sızlanmadan, cesaretle aldın başını gittin. yaşlanmanın iyi tarafını gördün; en azından dişlerin var, hala sağlıklısın ve sonunda bu elbise sana yakıştı dedin. karşında şapka çıkarıyorum. gelmiş geçmiş en güçlü anime kadını sensin benim gözümde.

    howl, bebeğim, seni de haremime kattım. seviyorum seni.

    --- spoiler ---
  • --- minik spoiler ---

    bitirdiğimden beri aklımı kurcalayan anime. howl'un saçları sarıydı ki kendisine pek bir yakıştırdım. sonra sophie temizlik yaparken büyüleri karıştırıyor ve howl'un saçları siyah oluyor. sonra sophie howl'un çocukluğunu görüyor. howl'un saçlar siyah. sarı olması gerekmez miydi?

    --- minik spoiler ---
  • howl'un gizli bahçesi, dağ manzaraları ve calcifer'in duygu durumu ile ateşinin şeklinin uyumu çok güzel görüntülerdi. film anafikrini çok saptıracak, flulaştıracak derecede dağınık. yine de izlemeye değer bir anime.
  • bir çok defa izlediğim ve çok sevdiğim anime.

    amma velakin;

    --- spoiler ---

    şimdi sophie calcifer'i alıp şatodan çıktı, şato yıkıldı. sonra neden dönüp tekrar tamir etmeye uğraştılar? niye çıktı niye geri döndü? sizce de şato biraz bok yoluna gitmedi mi? anlayan varsa beni aydınlatsın lütfen.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    ben mi bir yerlerde bir şeyler kaçırdım ama neden sophie yaşlılık büyüsünün ardından bir anda genç gibi gözükürken kimse şaşırmıyor? madem herkes biliyordu, neden yaşlı gibi davrandı da büyüyü bozmaya çalışmadılar?
    --- spoiler ---

    onun dışında müthiştir, miyazaki'nin elleri öpülmek istenir.
  • --- spoiler ---

    sophie: savaş gemisi mi?
    howl: şehirleri ve insanları yakmaya gidiyor.
    sophie: düşmanın mı, bizim mi?
    howl: ne fark eder ki? katiller.

    --- spoiler ---
  • her yaşa hitap eden bir teması olduğundan sevilmemesi mümkün olmayan miyazaki filmidir.
    türkçe'si için; (bkz: howl'un yürüyen şatosu)

    --- spoiler ---
    insanın aklına hayaline gelmeyen kurgu ve düşünceleri bu kadar güzel bir görsellikle anlatabilen miyazaki amcamız öyle renkli bir film yapmış ki, bir sonraki sahnede "acaba ne olacak?" demekten kendini alamıyor izleyen, evin sürekli başka yerlere ışınlanması, ana karakterin değişik formlardaki halleri, filmdeki saf duygular insanı sinefili yapmaya zorluyor.
    --- spoiler ---

    kesinlikle izlenmesi gereken filmdir, imkanınız varsa en kalitesini edinip büyük bir ekranda seyredin. ben beğendim. tüm miyazaki filmlerini izleyip tamamladığımda kendimi hacı sayacağım.
  • ilk izlediğim anime bu olsaydı herhalde başka anime izlemezdim.
  • istiyorum ki çocuklarım şimdiden iyi müzik, iyi film, iyi kitapla yoğrulsunlar. hamurları bu şekilde çizilsin, benim hayattaki katkım bu olsun minnolarıma. bu bağlamda girizgahımızdır bizim miyazaki'ye.

    çok da memnun kaldık zira benim kızçe pek bir bağ kurdu filmdeki kızla kendi arasında, oğlus da erkek kahramının güçlerinden mütevellit pür dikkat kesilebildi. ilgisini çekmeseydi dirhem sallamazdı doğruya doğru. ama ilgisini çekmeyecek gibi de değil hani, ateş cini, kapıları hep farklı yere açılan yürüyen bir şato, e daha ne olsun!

    bir altı öteki yedi yaşında animelere girizgahları bu filmle olmuştur tarihe not düşüle. animelere burun kıvıran beyimin de...
  • yönetmen hayao miyazaki imzalı 2004 yılı yapımı türkçe'ye "yürüyen şato" olarak çevrilmiş çok başarılı bir anime.

    sıradan bir hayat yaşayan sophie yaşlı bir kadına dönüşünce büyünün bozulabilmesi için yollara düşer. çok yorulan ve oldukça üşüyen sophie'ye yolda karşılaştığı bir korkuluk yardım eder ve onu yürüyen bir şatoya davet eder.

    sayısını tam hatırlamıyorum ama binlerce film izlemişimdir lakin bu kadar hayal gücüne sadece tim burton filmlerinde rastlamışımdır. bu anime onun da üstüne çıkmayı başarmış olayı başka bir boyuta taşımıştır. ilk 10 filmim içersimde mutlak surette olacaktır.
hesabın var mı? giriş yap