karşılaştırma
-
mutluluğu bitirip memnuniyetsizliği başlatır.
-
günlük hayatta sıklıkla fakat hatalı bir biçimde kullanılan anlatım biçimi, düşünceyi geliştirme yöntemi. karşılaştırma yaparken dikkate alınmak istiyorsanız karşılaştırdığınız şeylerin birbirine eşdeğer ve birbiriyle ilintili olduğundan emin olmalısınız. örneğin şu sitede yapılan bir karşılaştırma komik. futbol takımlarının borcu ile bakanlıkların bütçesini karşılaştırmış. burada amaç, bahsi geçen borcun büyüklüğünü okuyucunun da idrak edebilmesini sağlamak olsa da komik duruma düşülmüş. bu veriyi kullanmak yerine biraz daha araştırma yapılarak dört büyükler ayarındaki dört avrupa kulübünün toplam borcu hesaplansa haber tıklamaya değer hale gelebilirdi. fakat günde üç beş haber ekleyen bu sitenin editörleri bu yolu seçmeyerek garip bir karşılaştırma ile yetinmeyi tercih ettiler. aynı hataları biz de günlük hayatta yapınca ister istemez garipsenebiliyoruz. ''şu mahalleden 700 bine ev aldım.'' diyen birisine ''o paraya dolu paket passat alırdım.'' derseniz size götünüzle gülerler yani. ya da 8000 liraya bisiklet alan birine ''o paraya motosiklet alsaydın ya.'' derseniz gözden düşersiniz. o yüzden karşılaştırma yaparken dikkatli olmak gerek.
-
nazaran demek bakışla demek. o nazardan yani bakıştan kök alıyor olmalı. nazire de başkasının şiirine bakarak (temeli o alarak, cevaben) yazılan şiirmiş. nazirenin görece, benzer anlamları da devreye giriyor. görüşe ve görünüşe göre karşılaştırma. nazaranın tam göre anlamına gelişi şekillenmiş oluyor.
sürüklenerek varılan hiçbir nokta iyi değildir diyorsun ama ben iyiydi diyorum. sen o zaman bunun üstüne hiçbir üst iddia, gerekirlik koyamazsın. yaşanmayan şey yaşananla karşılaştırılamaz. her yaşantı ve yaşanmayıntı özgün, tekil, karşılaştırmaya dirençli. bu doğrucu görünen karşılaştırma tavrı fazla batıcıl, ilerlemeci. bir yere ilerlemiyoruz. kanaatler ediniriz, kanıt olmadan o kanaatlerle, algılarla önümüzü yaşarız. kanaatler önümüzün esas ardımızdan geldiğini gösteriyor, tamam. aynı anda bütün iyi erkekler veya kadınlarla aşk yapamayız. burada az da çoktur, çok ta azdır.
freud mu söylemiş, adam phillips mi demiş bilmem, çok güzel bir büyük - küçük karşılaştırması var: "büyüklerin seks yapmaları seksi bildiklerini, küçüklerinse seks yapmamaları seksi bilmediklerini göstermez."
(ilk giri tarihi: 26.1.2018)
(bkz: karşılaşma), karşılaşmak, buluşturmak
(bkz: karşı), karşılık
(bkz: daha/@ibisile)
(bkz: bir hal daha)
(bkz: versus/@ibisile), vs
(bkz: erkek vs kadın/@ibisile)
(bkz: genç vs yaşlı) -
karşılaştırma -iyi ve kötü olması fark etmeksizin- ne hassas bir yöntemdir; kişiye özgün varlığının bir değeri olmadığını söylüyorsun ama kırmadan.
-
çeşitli karşılaştırmalar link.
-
benzerlik veya ayrılıklarını incelemek üzere, kişileri veya nesneleri birbiriyle karşılaştırmak, birbirine yaklaştırmak eylemi. kıyaslama, oranlama.
-
-
illa ki. eski vs yeni sevgililer, filmler, arabalar, cep telefonlari, baska hicbir yerde karsilasilmayacak turden bir estetik duyarlilikla kadinlar/erkekler et cetera (bkz: bok mu var lan)
-
(bkz: cf)
-
insanlar üzerine sergileneni hastalık olan davranış.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap