• mürteci; irticacı, gerici.
    mülteci; ilticacı, iltica eden kimse.
  • aslında tamamen islam literatürüne ait olan bir kelime. islamdan önceki düzeni ve onu savunanları kastetmek manasıyla kullanılır. heralde bu, islamın bilime ibni sinalar, ali kuşçular, uluğ beyler, el cebirler vs. kazandırdığı dönemde kullanılıyordu. şimdilerde tersine işliyor, çoğu müslüman için sıfat oluveriyor bu eski kelime.
  • arapça kökenli bir kelime olup "yeni düzene karşı direnen (kimse), gerici" anlamına gelmektedir. olayı sadece dinde gericilik olarak düşünmek doğru olmaz, her türlü gericiliği kapsar bu kavram. misal yönetim şekli cumhhuriyet olan bir ülke için monarşi ya da oligarşi düzeni isteyen kimseler de doğal olarak gerici yani mürteci sıfatını alırlar.

    peşin edit: yanlış anlaşılmasın hangi yönetim şekli daha iyi onu tartışmıyorum. yalnızca anlatmak istediğim, bu sözcük her türlü yeni bir düzene karşı eski düzeni savunan/isteyen kişilere yakıştırılan bir sıfattır, yalnızca dincilikle bağdaştırılmamalıdır.
  • (bkz: irti)
  • cumhuriyeti kuranlar ulkenin gelecegi icin en buyuk tehlikeyi murtecilik olarak goruyorlardi. cevre ulkeler, baska ideolojiler degil ic cephenin problemi olan murtecilik. ataturk yasarken dahi murteci kadrolar daha dogrusu insanin insan uzerinden hukumranligini devamini dileyen seyhler, dervisler ve tarikat ehli kisiler cumhuriyete yani idarenin kendilerinden alinip muritlerine verilmesini kabul etmemis, babadan ogula gecen post ve postisleri icin geri almak icin ellerinden geleni yapiyorlardi ve yapacaklardi. (bkz: menemen olayi) ayni kisiler bu amac ugruna sadece iran'la, suudi arabistan'la degil; ingilizle, gerekirse yunanla ortaklik kurabilirler. bu fesli kafanin keske yunan kazansaydi sozu bu konudaki en ozlu soz olabilir. bu kisilerin takipcileri cok ama cok dikkat etmeli, sonunda bir bakmissiniz ki kabeniz ornegin pensilvanya olmus.

    ataturk'un en buyuk savasi ulkemiz insanini ozgurlestirmek ve insanin insan uzerindeki yuzyillardir suren tahakkumunu kirmakti. tekke, medrese ve mason localari ayni anda kapatildi; butun ayricalik saglayan unvanlar iptal edildi. kadin-erken esit kilindi. egitim sadece bir zumreye acik degil; butun vatandaslar icin erisilebilir oldu. liyakat esasli bir yonetim ve secilim hedeflendi ve bir devre kadar da uygulandi. bugun isimleri kurumlarla alinan kisiler bu sayede yetisti.

    eskiye ozlem duyanlarin samimiyetini anlamak icin menfaat noktasina bakin lutfen. genelde liyakatsiz kisiler olduklarini ve ayni duzeyde liyakatsiz kisilerle cevrelendiklerini hedeflerinin baskalarinin emegi uzerinden rant saglamak olan basit kisiler olduklarini goreceksiniz. bunu goremiyor musunuz? o zaman o kisilerin ellerinden gelen ciddi bir is, bir yetenek olup olmadigi bakin lutfen. eger yoksa, bu kisilerin hedefleri olsa olsa amele cavuslugu'nun biraz otesi olabilir. siz de amele olarak gordukleri, etinden sutunden yararlanilacak kisisiniz muhtemelen.
  • -mürtecisin be imam.
    -mürteciyim hamdolsun.
  • mültecilerle birlikte türkiye'yi yıkma şiarıyla hareket eden yobaz.
  • tanım: gerici

    gerici olmakla övünenler var lan çok acayip
  • türk müziği icracılarına, (bkz: adnan saygun) tarafından layık görülen unvan
hesabın var mı? giriş yap